Paket Yunanistan'ı kurtarmaya yetmez
29 Haziran 2011"Yunan Parlamentosu’nda 2012 - 2015 yıllarını kapsayan tasarruf paketinin oylanması, ülke için, Euro Bölgesi için, hatta dünya ekonomisi için bir kader anı olarak nitelendiriliyordu. Yunanistan’ın temmuz ayı ortasında olası iflası konusunda dehşet verici senaryolar üretiliyordu. Hatta bazı kesimler, Atina’nın iflası ile ateşlenecek dev bir finans krizinin ABD'li yatırım bankası Lehman Brothers'ın 2008 yılındaki çöküşünden daha kötü sonuçlara yol açabileceği uyarısında bulunuyordu.
Şimdi paket zayıf bir çoğunlukla da olsa Yunan Parlamentosu'ndan geçti. Parlamentoda paketin hayata geçirilmesine ilişkin diğer yasal düzenlemeler de oylanacak. Paketin tümü önümüzdeki yıllar için 28 milyar euroluk bütçe kesintisi ve vergilerin artırılmasını öngörüyor. Ayrıca devlet bütçesine 50 milyar euro kazandırması planlanan dev bir özelleştirme programı da hazır. Peki, şimdi Yunanistan kurtuldu ve Euro Bölgesinin tarihe karışmasının önüne geçildi' denebilir mi? Kesinlikle hayır.
Yunanistan şu anda sadece bir soluklanma molası verecek kadar zaman kazandı ve Avrupa Birliği ile Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) kurtarma paketinden 12 milyar euroluk kredi diliminin serbest bırakılmasını güvence altına aldı. Papandreu hükümetinin hayata geçireceği tasarruf programı uluslararası kreditörler tarafından sıkı bir şekilde denetlenecek. AB Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve IMF temsilcilerinin oluşturduğu üçlü, Atina yönetiminin ilk tasarruf paketinin uygulamasında önemli sapmalar tespit etmişti.
Yunanistan hesaplarında yine hata yaptı. Yunan makamları, önlemlerin hayata geçirilmesi konusunda yeterince hazırlıklı değiller ve halkın giderek artan öfkesi ile karşı karşıyalar. Hükümet bile, tasarruf önlemlerinin yer yer haksız, ancak zorunlu olduğunu itiraf etti. Fakat bu samimi itiraf, daha önce uygulanan önlemler ile şimdi parlamentodan geçen paketin halk arasında kabul görmesine pek faydası olmayacaktır. Yunanistan’ın güvenilir bir vergilendirme sistemine ve özelleştirme programları için de bağımsız bir komisyona acilen ihtiyacı var.
Ayrıca ülkede, üzerinde sık sık konuşulan ancak şimdiye kadar hayata geçirilemeyen devletin yeniden yapılandırılması konusunda da, asgari bir siyasi uzlaşmaya ihtiyaç var.
Avrupa Birliği ve Euro Bölgesi'nden de elbette daha azı istenmiyor. Tasarruf paketlerinin ne Yunanistan ne de Euro Bölgesinin sallantıda olan güney kanadı için kalıcı bir çözüm olduğu yönünde son günlerde bir görüş birliği oluşmaya başladı gibi gözüküyor.
Sürekli olarak Atina’ya bir çeşit Marshall Yardımı yapılması gerektiği dile getiriliyor ve bu planla Euro Bölgesinin güneyindeki zayıf ekonomilerin canlandırılabileceği ve kalıcı verimliliğin sağlanabileceği söyleniyor.
Euro Bölgesinin doğuşu sırasında, birbirinden tamamen farklı iktisadi düzenlerin ve ekonomi politikalarının ortak bir para biriminin çatısı altında toplanmasıyla yapılan hata, ancak böyle giderilebilir. Euroya geçilmesinden en kârlı çıkan ülke konumundaki Almanya’nın da bu konuda bir liderlik rolü üstlenmesi gerekiyor. Böyle dev bir sorun ile karşı karşıya iken Atina, Lizbon veya Dublin'den çözüm beklenemez."
© Deutsche Welle Türkçe
Spiros Moskovou / Çeviren: Aydın Üstünel
Editör: Hülya Köylü