Referandum tartışması
17 Şubat 2012Kosova’nın bağımsızlığını ilan ettiği tarihin yıldönümü öncesinde, 14 ve 15 Şubat günlerinde düzenlenen halk oylamasında Kosovalı Sırplara şu soru yöneltildi: “Sözde Kosova Cumhuriyeti’nin Priştine’deki resmi kurumlarını tanıyor musunuz?” Beklendiği gibi oylamaya katılanların yüzde yüze yakını bu soruyu “Hayır” diye yanıtladı; yani Kosovalı Sırp azınlık, Kosova Cumhuriyeti'ni tanımadığını ortaya koymuş oldu.
Geçersiz sayılmıştı
Priştine Parlamentosu referandum sonucu açıklanmadan önce, çarşamba günü öğleden sonra, Sırp azınlığın halk oylamasına gitmesinin yasadışı ve geçersiz sayan bir karar aldı. Kararda ayrıca, Kuzey Kosova'daki yapılanmaların, "Sırbistan Cumhuriyeti tarafından finanse edildiği ve yönlendirildiği" ve "bu girişiminin Kosova Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne karşı bir girişim" olduğu da ifade edildi. Kosova Başbakan Yardımcısı Hayrettin Kuçi, referandumu düzenleyenlerin yetkilerini de sorguladı ve eleştirisini doğrudan Belgrad'a yöneltti: “Sanıyorum bu girişim, Sırp hükümetinin Kosova’nın bu bölgesinde bir oyun oynamak istiyor olmasından kaynaklanmıştır. Ayrıca yasadışı yollara başvuran bazı Sırp çevrelerinin bu yoldan meşruiyet kazanmayı ve referandumu ileride siyasi baskı aracı olarak kullanmayı deneyeceklerini de belirtmek isterim.”
Sırp sivil toplum kuruluşu Uygulamalı Politikalar Merkezi Başkanı Dragan Popoviç, Batı'nın bu referandumun sonuçlarını görmezden geleceğini belirtiyor. Popoviç oylamanın yapılış şekline ilişkin kuşkular taşıyor. Popoviç, “Kaç kişinin oy verdiğini ve oyların seçmenin kendi rızası ile verilip verilmediğini de bilmiyoruz. Kosova’nın kuzeyinde halkı sindirecek çok sayıda yapılanma var. Bu oylama oradaki vatandaşların siyasi rızasını gösteren bir sonuç olarak ciddiye alınamaz. Kanımca bu oylama, Kuzey Kosova yönetiminin idaresi altındaki bir kandırmacadır ve ben herkesin de durumu böyle değerlendireceğini tahmin ediyorum" şeklinde konuşuyor.
Sırplara çağrı yapılmıştı
Bir zamanlar kendisine bağlı bir vilayet olan Kosova’nın bağımsızlığını hâlâ tanımak istemeyen Belgrad hükümeti ise Kosova’nın kuzeyindeki Sırplara çağrı yaparak, referandumdan vazgeçmelerini istemişti. Sırp sivil toplum örgütü Avrupa-Atlantik Araştırmalar Merkezi Başkanı Yelena Miliç, oylamanın bu ikazlara rağmen yapılmış olmasını, Kosovalı Sırpların Belgrad ile bağlarını kopardıkları şeklinde yorumluyor. Miliç, "Referandum eğer herhangi bir siyasi zarara yol açmışsa, bu, Belgrad ile Priştine arasındaki diyaloğun gördüğü zarardır” diyor.
"Referandumun getirisi olmaz"
Avrupa Parlamentosu’nun Güneydoğu Avrupa ülkeleri ile ilişkilerini yürüten heyetin başkanı olan Doris Pack, referandumun Kosovalı Sırplara bir getirisi olmayacağı görüşünde. Pack, Avrupa Birliği ile uluslararası topluluğun Sırbistan ve Kosova Cumhuriyeti ile ortaklaşa bir çözüm bulması gerektiğini, bunu yaparken de, Kosova’nın kuzeyindeki Sırp azınlığın haklarını düzenleyen Birleşmiş Milletler’in Ahtisaari Planı’nın ölçüt alınması gerektiğini söylüyor: “Aynı Kosova’nın güneyi için de geçerli olan bir plan var elimizde; yani Sırpların yönetiminde Sırp belediye yönetimlerinin oluşturulmasını öngören bir plan bu. Ama tabii bağımsız Kosova sınırları içinde… Bu yapılanma güneyde işlediğine göre kuzeyde neden işlemesin?”
© Deutsche Welle Türkçe
Blagorodna Grigorova / Çeviren: Çelik Akpınar
Editör: Ercan Coşkun