'Otokratlara taviz verilmemeli'
2 Kasım 2015Avrupa basınının Türkiye seçimlerini konu alan yorumlarında, seçimin galibi AKP’yi eleştiren satırların çoğunlukta olduğu göze çarpıyor. İsviçre’nin Neue Zürcher Zeitung adlı gazetesinde yayınlanan ‘Erdoğan’ın seçim zaferi’ başlıklı yorumda şu satırları okuyoruz:
“Erdoğan’ın, çalkantılı dönemde şahsını ve partisini Türkiye’nin tek istikrar faktörü olarak tanıtma hesabı tuttu. Oylamada usulsüzlük olmadığını varsayarsak, Türklerin büyük çoğunluğunun AKP yönetiminde berrak bir siyasi ortam arzuladığını söyleyebiliriz. Bunun nedeni muhalefet kanadındaki anlaşmazlıklar yüzünden oluşan alternatifsizlik kadar terör saldırıların hedef olan, PKK ile yeniden kapışan, iki milyondan fazla mülteci barındıran ve dünyanın en karışık bölgelerinden birinde konumunu korumaya çalışan Türkiye’nin geleceğinden duyulan endişe de olabilir.”
İsviçre gazetelerinden Tages-Anzeiger ‘otokrat liderin AB tarafından ödüllendirilmemesi gerektiği’ görüşünde:
“AKP anayasayı değiştirebileceği üçte ikilik çoğunluğu yakalayamadı. Ama Erdoğan’ın tek adamlık hayalleri sürecektir. Bu tutumuyla ülkeyi felç ediyor ve AB’yi korkutuyor. Türkiye’deki mültecilerin çoğu Batı Avrupa’ya gidiyor. Göç dramı ile insani bakımdan kabullenebilir şekilde başa çıkabilmesi için AB’nin Türk hükümetinin yardımına ihtiyacı var. Bu nedenle Erdoğan pohpohlanırken muhalefet görmezden geliniyor. Bu strateji uzun vadede başarı getirmeyecektir. AB otokratları değil, demokratları ödüllendirmelidir.”
Liberal Danimarka gazetesi Politiken'in yorumunda, ‘Erdoğan’ın zaferi Türkiye’nin problemlerini çözmez’ deniyor. Yorum özetle şöyle:
“Seçimin ardından, Erdoğan’ın liderliğindeki yeni Türk hükümetinin açık bir şekilde, iktidara gelmesini borçlu olduğu demokrasiden yana çıkması son derece önemli olacaktır. Erdoğan ülkesinin muazzam potansiyelini ancak bu dürtüyle ve AB ile bağlarını güçlendirerek harekete geçirebilir. Demokrasinin tırpanlanması ve Erdoğan’ın kendini eleştirenlere ayrımcılık yapması Türkiye’yi sadece zayıflatır. Seçimin galiplerine, Türkiye’nin sınırın otoriter değil demokratik yanında yer aldığını açıkça gösterme sorumluluğu düşüyor.”
Strasbourg’da yayımlanan Fransız gazetesi Dernieres Nouvelles d’Alsace HDP’nin oy barajını aşmasının Türkiye’nin hayrına olduğunu yazıyor:
“AKP’nin lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan uzun zamandır sultanlık hayalleri kurmaktaydı. Şimdi hayallerinin gerçek olduğunu görüyor. Seçim sonucu Kürtlerle mücadelesi için verilmiş açık çek yerine geçiyor. Kıl payı farkla da olsa Kürt partisi HDP’nin barajı aşması iyi oldu. Böylece Türkiye yeni bir şiddet dalgasından kurtulmuş olabilir. Başka her şey artık Erdoğan’ın elinde. Bu rahatlatıcı bir perspektif olmasa gerektir.”
İngiliz The Guardian gazetesi ‘Erdoğan’ın kazanmasının Türkiye’ye bedeli olacaktır’ görüşüne yer verdiği yorumunda özetle şu satırlar yayınlandı:
“Erdoğan eski çoğunluğuna kavuştu ama bu sonuca götüren yolda Türkiye yara aldı. Bağımsız kurumları zayıflatıldı, anayasa kuralları hiçe sayıldı, Türklerle Kürtlerin araları bozuldu ve Türkiye kendini yeniden bittiği sanılan bir savaşın içinde buldu. Anayasanın öngördüğü gibi siyasetin üzerindeki sembolik rolünü kabul etmemesi Erdoğan’dan zaten beklenirdi. Bundan böyle de istediği değişikliklerin yapılmasına çalışacak, başaramadığı takdirde ise istedikleri yapılmış gibi davranacak. Bu seçimin Türkiye’yi sakin günlere götüreceği maalesef söylenemez.”
© Deutsche Welle Türkçe
DW, dpa/AG,