1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Osman Okkan'a Belgesel ve İnsan Hakları Ödülü verildi

Tuncay Yıldırım
15 Kasım 2022

Almanya'da yaşayan gazeteci ve belgesel film yönetmeni Osman Okkan'a Avrupa Türkiyeli Yazarlar Grubu tarafından "Belgesel Film ve İnsan Hakları Ödülü" verildi. Okkan DW Türkçe'ye konuştu.

https://p.dw.com/p/4JZmf
Fotoğraf: imago/S. Simon

Almanya'da yaşamını sürdüren Gazeteci ve Belgesel Yönetmeni Osman Okkan Avrupa Türkiyeli Yazarlar Grubu'nun (ATYG) bu yıl verdiği "Belgesel Film ve İnsan Hakları Ödülü"ne değer bulundu.

Yazar Fakir Baykurt'un kurucu başkanı olduğu ATYG tarafından yapılan açıklamada, Okkan'ın "Türkiye, Almanya ve tüm dünyada barış ve insan hakları için mücadelesi" nedeniyle ödüllendirildiği belirtildi.

DW Türkçe'ye konuşan Osman Okkan, ödülü "Benim için büyük bir sürpriz oldu"  sözleriyle değerlendirdi.

"Gerekçede belirtilen noktalara bundan sonra da layık olmaya çalışacağım" diye konuşan Okkan, kendisi için asıl ödülün birlikte çalıştığı gençlerin insan hakları alanında hassaslaşıp, medya ve belgesellerle bu çalışmaları daha ileriye taşıdıklarını görmek olduğunu söyledi.

Okkan, "Özellikle birlikte çalıştığım genç arkadaşların insan hakları konusunda çalışmalar yaptıklarını duymak, festivaller düzenlediklerini, belgeseller yaptıklarını duymak, hatta konulu filmler yapmaya yöneldiklerini öğrenmek çok olumlu duygular" dedi.

Türk şair ve yazarların belgesellerini yaptı

Nazım Hikmet, Yaşar Kemal, Orhan Pamuk gibi ünlü edebiyatçı ve şairlerin konu edildiği "Türkiye'den İnsan Manzaraları" başta olmak üzere çok sayıda belgesele imza atan Osman Okkan, bu belgesellerin başarısında da gençlerin önemli katkıları olduğunu vurguladı.

Üniversite ders ve seminerler de vererek, gençlerle daha yoğun bir iletişime geçtiğini belirten Okkan, "Kendi filmlerimi göstererek, onlar üzerinde gençlerle düşünce alışverişine girebilmem, onların tepkilerini öğrenebilmem çok büyük bir fırsat benim için. O sayede galiba bu belgesellerin çeşitli versiyonlarının yapılması, lise ayarı okullara ders birimi olarak girmesi de mümkün oldu.  Başka ülkelerde gösterilmesi de mümkün oldu. Bunlar benim için gerçekten çok kıvanç verici deneyimlerdi. Hatta Türkiye'deki üniversitelerde bile bir bölüm filmleri gösterebildik, bu konuda gençlerle seminerler yapabildik" diye konuştu.

Türkiye- Almanya Kültür Forumu'nu kurdu

Batı Almanya Radyo ve Televizyon Kurumu'nda (WDR) redaktör olarak görev yaparken 1980'lerde Türkiye-Almanya Kültür Forumu'nu kuran Osman Okkan, kültürel faaliyetlerini büyük ölçüde halen sözcülüğünü yaptığı bu oluşumun çatısı altında sürdürüyor. 

Türkiye'nin kültür ve sanat alanındaki birikimini Avrupa ve diğer ülkelere taşımayı önemli bir görev olarak gördüğünü vurgulayan Okkan, "Bu konuda yapılacak çok şey olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Onun için Kültür Forumu'nu oluştururken, hem medya, hem insan hakları alanındaki çalışmaları gözden geçirirken bir biçimde aynı düzeyde muhatap olabilmek, Avrupa kültür çevreleriyle aynı düzeyde, onlarla görüş alışverişi, deneyim alışverişi içinde olmak önemli diye düşündük" dedi.

Yaşar Kemal ve Günter Grass'ın Türkiye Almanya Kültür Forumu'nun kuruluşundan başlayarak aramızdan ayrıldıkları 2015 yılına kadar onur başkanları olduklarını belirten Okkan sözlerini şöyle sürdürdü:

"(Onların) Kültür Forumu'nun onur başkanlarıklarını kabul etmeleri çok olumlu oldu. İlk yıllarda Aziz Nesin de katıldı bu girişime. Böylece başından, aynı mesafede, aynı düzeyde bir diyalog oluşturabilme imkanı doğdu ve bu böyle devam etti. Bu açıdan bu iletişimi kurabilmek önemliydi diye düşünoyorum. Bu çıtayı düşürmemek önemli çünkü Türkiye'nin dış ülkelerde bilinmeyen gerçekten zengin bir birikimi var yüzyıllardan gelen. Hem de şu andaki kültür ve sanat ortamı son derece iyi, bunca baskılara, kısıtlamalara rağmen ve bu çalşmaların dışarıya da yansıması lazım. Bu çalışmalar da var, bunları mutlaka gerektiği şekilde, herhangi bir ucuzluğa, düzey kaybına meydan vermeden iletmek gerekiyor. Bu önümüzde duran bir görev."