Orhan Pamuk'a Almanya'da büyük ilgi
30 Mart 2011Nobel Ödüllü yazar Orhan Pamuk, Almanya’da en çok tanınan Türk edebiyatçılarından biri. Orhan Pamuk’un Almanca’ya çevrilen Cevdet Bey ve Oğulları adlı ilk romanı bu ayın başında kitapçı raflarında yerini aldı. "Cevdet Bey ve Oğulları"nın da Almanca’ya çevrilmesiyle, yazarın bütün romanları Alman okurların beğenisine sunulmuş oldu. Berlin Festival İdaresi'nin (Berliner Festspiele) davetlisi olarak Berlin’e gelen Orhan Pamuk, Rönesans Tiyatrosu’nda kitabından parçalar okudu, kitabıyla ilgili soruları yanıtladı.
"Büyük ve başarılı yazar"
Orhan Pamuk’u "büyük ve başarılı yazar" olarak nitelendiren Berlin Festival İdaresi Genel Müdürü Joachim Sartorius, Pamuk'un kitaplarında Doğu ve Batı kültürünü kaynaştırarak, yepyeni eserler yarattığını dile getirdi. Orhan Pamuk'un kitaplarının neredeyse tümünü acı veren bir kültürel değişim sürecinin yaşandığı ve kimlik arayışının sürdüğü ülkesine yönelik sevgi ve kaygılarla yazdığını söyleyen Sartorius, "bu kitapları, Cevdet Bey ve Oğulları'nı okuduğumuz zaman bu ülkeyi, ülkenin köklü tarihini, büyük kültürünü, farklı insanlarını, bugün yaşanan zorlukları çok daha iyi anlıyoruz” dedi.
Doğu ve Batı
Cevdet Bey ve Oğulları, Osmanlı İmparatorluğu’nun son yılları ile Cumhuriyet’in kuruluşunun ilk yılları arasındaki dönemde yaşayan bir ailenin hikâyesini anlatıyor. Orhan Pamuk, kitabının çevirisinden okunan bölümle, Türkiye’de Avrupa’ya duyulan ilgiye ve Doğu ile Batı arasındaki farklılıklara dikkat çekti. Bunun üzerine Sartorius, Orhan Pamuk’a Türkiye’nin Avrupa Birliği konusunda hayal kırıklığına uğrayıp uğramadığını sordu. Bu soruya önce tarihe bakarak yanıt vermek gerektiğini söyleyen Orhan Pamuk, Cumhuriyet’in ilk yıllarından günümüze kadar Avrupa düşüncesinin değiştiğini, bir hayal olmaktan çıkıp gerçekçi bir hal aldığını ifade etti. Batılılaşmanın, bir çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de ”yukarıdan dayatılan bir şey” olduğunu belirten Pamuk, bu nedenle bazı kesimlerin buna direniş gösterdiğini söyledi. Pamuk, "Türkiye'de 50'lerden sonra Türkiye’de demokrasi başlayınca, bu direniş ortaya çıktı ve daha çok sesli bir toplum belirginleşmeye başladı. Ve o saf çocuksu Avrupa hayalinin yerine daha gerçekçi bir Avrupa hayali gelmeye başladı" dedi.
Sartorius’un, yeni-Osmanlıcılık hakkında ne düşündüğünü sorması üzerine de, bunun Avrupa’da yaygın bir kavram olduğunu söyleyen Pamuk, görüşlerini şu sözlerle dile getirdi. "2005’ten sonra Avrupa Birliği-Türkiye görüşmeleri birazcık zayıfladı ama Türk ekonomisi büyümeye devam etti. Bunun üzerine Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkisinin gelişmemesine rağmen, ekonomisinin gelişmesi Avrupa’da ‘acaba bunlar yeni Osmanlıcı mı oldu’ gibi olumsuz bir düşünceye yol açtı. Türk ekonomisinin iyi olmasından üzülecek bir şey yok. Türk halkı daha iyi yaşıyor demektir. Ayrıca Türkler Avrupa Birliği’ne girmek istiyorlar. İyi ekonomiyle de girerler inşallah..."
Yazarlık, inatçılık
Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğini desteklediğini vurgulayan Orhan Pamuk, siyaset yerine edebiyattan söz etmeyi tercih etti. Pamuk, yazarlık hakkında şunları söyledi: "35 yıldır roman yazıyorum. Çok istekle, kendimi zorlayarak, bazen hatta kendimi döve döve yazar oldum. Yazarlık benim için bir inattır. Ama bu inat yavaş yavaş insanı da değiştirir. Bu değişmeden de memnunum."
Pamuk, İstanbul'da kurmayı planladığı Masumiyet Müzesi hakkındaki sorulara da "müze yakında açılacak" şeklinde yanıt verdi.
Orhan Pamuk’u dinlemeye gelenler de Rönasans Tiyatrosu’ndan memnun ayrıldı. Yazarın "İstanbul" kitabından çok etkilediğini söyleyen bir erkek okur görüşlerini "okuma akşamı tam da beklediğim gibi muhteşemdi. Pamuk’un bazı kitaplarını okudum. Bu akşam da yazarı, nasıl bir insan olduğunu görmek çok güzeldi" sözleriyle dile getirdi.
Orhan Pamuk'u çok beğendiğini söyleyen bir kadın okur ise düşüncelerini "Orhan Pamuk'un romanlarını çok seviyorum. Onun yazdıklarını dikkatle okuyunca, bir Avrupalı, bir Alman olarak çok şey öğrenebileceğimizi düşünüyorum. Bu şekilde Türkiye’nin içten nasıl göründüğünü öğrenebiliriz" sözleriyle özetledi.
© Deutsche Welle Türkçe
Jülide Danışman / Berlin
Editör: Murat Çelikkafa