Onlar uyumun vazgeçilmezleri
25 Eylül 2010Berlin Hür Üniversite Kültürlerarası Eğitim Bölümü tarafından Hertie ve Zeit Vakıfları’nın mali desteği ile yapılan araştırmayla Almanya’da görevli göçmen kökenli öğretmenler ilk kez mercek altına alınıyor. Araştırmadan çıkan en önemli sonuca göre, göçmen kökenli öğretmenlerin artık çok kültürlü olan okullarda uyum açısından büyük önem taşıyor. Ancak araştırmayı yürütenler, sorunların çözümünde tek çarenin bu öğretmenler olmadığını vurguluyor.
Araştırmanın sonuçları
Yapılan 200 anket ve 60 derinlemesine mülakata katılan öğretmenlerin yaklaşık yüzde 55’ini Türk kökenli öğretmenler oluşturuyor. Araştırmayı yürüten Hür Üniversite Kültürlerarası Eğitim Bölümü'nden Prof. Dr. Viola B. Georgi, göçmen kökenli öğretmenlerin öneminin bu araştırma ile bilimsel olarak ortaya konduğunu söyledi. ”Öncelikle yaptığımız araştırmanın, mevcut genel kanaatleri doğruladığını düşünüyorum, yani göçmen kökenli öğretmenler, göçmen kökenli öğrencilere örnek teşkil ediyor" diyen Georgi, aynı zamanda bu öğretmenlerin göçmen kökenli öğrencilere yardım ettiğini, okulda başarısı ile yakından ilgilendiğini ortaya koyduklarını ifade etti.
Farklılığa karşı duyarlı öğretmenler
Araştırmaya göre, göçmen kökenli öğretmenlerin yüzde 78’i okulda öğrencilerle olan ilişkilerinde kültürel, dinî ve dilsel açıdan hassas davrandığını belirtiyor. Georgi, bu çerçevede göçmen kökenli öğretmenlerin, eğitim ve öğretim görevlerini aşarak öğrenciler ile diğer öğretmenler arasında veya okul ile veliler arasında bir köprü işlevi görebildiğini söyledi. Eğitimbilim uzmanı Georgi, göçmen kökenli öğretmenlerin dil kullanımına ilişkin ilginç bir sonuca ulaştıklarını dile getirdi. ”Kuşkusuz ilginç sonuçlardan biri, öğretmenler geldikleri ülkenin dilini ders sırasında neredeyse hiç kullanmıyorlar, öğrencileri de Almanca konuşmaları gerektiği konusunda uyarıyorlar. Ama aynı zamanda teneffüste, okul bahçesinde, veli toplantısında veya bir sorun yaşandığı durumlarda geldikleri ülkenin dilini kullanmaya hazırlar. Böylelikle de Alman kökenli olmayan öğrenci ve velilere destek veriyorlar.”
Bu araştırma, göçmen kökenli öğretmenlerin değerinin diğer öğretmenler, veliler ve öğrenciler tarafından anlaşıldığını ortaya koyuyor. Araştırmaya katılanların yaklaşık yüzde 73’ü diğer öğretmenler tarafından kabul gördüğünü dile getiriyor.
Öğretmenler ayrımcılığa uğruyor
Ancak bu araştırmayı yürütenler arasında bulunan Hür Üniversite’den Nurten Karakaş, madalyonun diğer yüzüne dikkati çekerek, öğretmenlerin çok kültürlü okul sistemi içinde farklı zorluklarla da boğuştuklarını belirtti. Karakaş, "ayrımcılıkla karşılaştıklarını, artık yabancı düşmanlığı, ırkçılık, ayrımcılık denilebilir, bu tarz tecrübeler yaşadıklarını gördük” dedi. Araştırmaya göre, göçmen kökenli öğretmenlerin yüzde 13’ü üniversitede, yüzde 23’ü stajda, yüzde 22’si de okulda ayrımcılıkla karşılaştığını belirtiyor.
Göçmen öğretmenler tek çözüm değil
Öte yandan, araştırmayı yürüten eğitimbilim uzmanı Georgi, göçmen kökenli öğretmenlerin uyuma ilişkin sorunların ortadan kaldırılması için tek çözüm olmadığına dikkati çekti. Georgi, uyum konusunda siyasi hatalar nedeniyle oluşan sadece öğretmenler tarafından çözülemeyeceğini vurguladı.
Almanya'da yaşayan göçmen kökenlilerin sayısı düşünüldüğünde, göçmen kökenli öğretmenlerin sayısının artırılmasından yana olduğunu belirten Hamburg Üniversitesi Kültürlerarası Eğitim Bölümü’nden Prof. Dr. Ursula Neumann ise göçmen kökenli öğretmenlerin işlevinin yanlış değerlendirildiğine işaret etti. ”Yürütülen tartışmalarda, bu öğretmenler sayesinde veliler ile iletişim kurmanın kolaylaşacağı, daha az sorun yaşancağı veya çatışmaların daha kolay çözüleceği düşünülüyor. Bu öğretmenler, hedefine ulaşmayı başaramayan bir sistem içinde, bir yardımcı olarak görülüyor. Bu hedef ise göçmen kökenli öğrencilerin eğitimde başarılı olması.”
© Deutsche Welle
Jülide Danışman / Berlin
Editör: Murat Çelikkafa