1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Olaylar mezhep çatışmasının da ötesinde'

5 Ocak 2014

Ortadoğu uzmanı Dr. Guido Steinberg, Felluce kentinin radikal İslamcı militanların kontrolüne geçmesini ve mevcut durumun perde arkasını DW’ye değerlendirdi.

https://p.dw.com/p/1AlVN
Fotoğraf: Reuters

Irak'ta şiddet olayları dinmek bilmiyor. İngiltere merkezli sivil toplum örgütü Iraq Body Count tarafından yayımlanan bir rapora göre, 2013 Irak için son beş yıldaki en kanlı yıl oldu. Rapora göre, geçen yıl Irak'taki çatışmalarda, yaklaşık 9 bin 500 sivil hayatını kaybetti. Öte yandan geçen hafta gelen Ramadi ve Felluce kentlerinin El Kaide'ye bağlı radikal İslamcı Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) militanlarının kontrolüne geçtiği haberleri, Irak'taki duruma ilişkin endişeleri daha da artırdı. Bölgede hükümete bağlı güçler ile militanlar arasında çatışmaların sürerken, Felluce kentinde insani durumun kaygı verici olduğu, pek çok ailenin kentten kaçmaya çalıştığı bildiriliyor.

DW: Sayın Steinberg, size göre Irak'ta son günlerde yaşanan çatışmalardan hangi gruplar sorumlu?

Guido Steinberg: Ramadi ve Felluce'deki huzursuzlukların asıl nedeni, hükümetin Sünni milletvekilli Ahmet El Elvani'yi tutuklamak istemesiydi. Bunun üzerine protesto gösterileri düzenlendi ve çatışmalar çıktı. Durumdan istifade eden El Kaide de kendi birliklerini bu kentlere gönderdi. Ne var ki, bu esnada pek çok Sünni de El Kaide'ye karşı mücadeleye girişti. Bölgedeki durum, basit bir Sünni-Şii çatışması olarak açıklanamayacak kadar karmaşık.

DW: Yani sizce Irak'ın iç politikasındaki sorunların ana nedeni mezhep çatışması değil mi?

Guido Steinberg: Sorunun mezhepsel yönünün çok da fazla vurgulanmaması gerektiğini düşünüyorum. Mevcut durum, ilk etapta Şii Başbakan Nuri el Maliki ile muhalifler, yani Sünniler ve Irak'ın batısındaki seküler görüşlüler arasında yaşanan ihtilaftan kaynaklanıyor. Buna, El Kaide'nin giderek güçlenmesi ekleniyor. Fakat El Kaide'yi, Sünni muhalefet ile aynı kefeye koymak yanlış.

DW: El Kaide'nin bir kolu olan Irak Şam İslam Devleti adlı örgütün birkaç gün içerisinde Felluce'nin tamamını ve Ramadi kentinin de bir bölümünü ele geçirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Guido Steinberg: El Kaide, Irak'ta Suriye'de sığınabileceği bir bölge olmasından çok büyük oranda faydalanıyor. Irak'tan gelen haberler, El Kaide'nin hem Irak'ta hem de Suriye'de güçlendiğinin bir işareti.

DW: Yani sizce Irak ve Suriye'de olanlar, karşılıklı olarak birbirini besliyor. Iraklı askerler, Suriye yönetimi tarafında mücadele ediyor, Iraklı radikal gruplar ise muhalefetin yanında... Bunun ne tür sonuçları olur sizce?

Guido Steinberg: Şayet durumda bir değişiklik olmazsa, Irak ve Suriye'de farklı cihatçı grupların kontrolsüz bir biçimde eyleme geçebileceği bir alan oluşuyor. Ne Irak ne de Suriye yönetimi böyle bir alanda verimli ve uzun vadeli olarak kontrol sağlayabilir. Irak'ın kuzeybatısı, Suriye'nin kuzeydoğusu ve Suriye'nin büyük şehirlerinin bazı bölümleri, Irak'taki El Kaide'nin operasyon bölgesi sayılabilir.

DW: Başbakan Nuri el Maliki şiddet olaylarına rağmen iki dönemdir iktidarda. Maliki'nin siyasi nüfuzunu nasıl görüyorsunuz?

Guido Steinberg: Maliki şu anda ülkenin en güçlü siyasi kişiliği ve seçimlere kadar da öyle kalacak. Maliki'yi güçlü kılan Irak güvenlik güçlerinin ona bağlı olması. Ordu, polis ve istihbarat birimleri onun kontrolünde. Tahminlere göre bu 900 bin kişilik bir kadroya tekabül ediyor.

DW: Sizce ABD şu anda Irak'ta nasıl bir rol oynuyor?

Guido Steinberg: ABD'nin hala nüfuzu var. Ancak ABD askerlerinin 2011 yılında çekilmeye başlamasından itibaren bu nüfuz giderek azaldı. ABD Irak güvenlik güçlerine silah yardımı yapıyor, ancak daha da önemlisi El Kaide ile mücadeleyi güçlendirmek için istihbarat desteği de veriyor. Fakat ülkenin siyasi sorunları, Maliki'nin azınlıklarla yaşadığı ihtilaflar konusunda ABD'nin etkisi artık yok denecek kadar az.

DW: Sizce Irak'ı nasıl bir gelecek bekliyor? Ülkenin uzun dönemli olarak istikrara kavuşması mümkün olur mu?

Guido Steinberg: Şu anda eğilim tam tersi bir yönde. Irak'ın istikrarının yavaş fakat etkili bir biçimde bozulduğunu söyleyebiliriz. Şiddet olaylarının oranı 2008 yılındaki seviyeye ulaştı, o dönemde birçok gözlemci Irak'ın bir iç savaş içerisinde olduğundan söz ediyordu. Fakat diğer yandan petrol ticaretinden müthiş bir gelir sağlayan bir merkezi yönetim var. El Maliki buradan sağlanan finansal kaynakla ülkenin güvenlik güçlerinin maaşlarını ödeyebiliyor. Bu nedenle devlete karşı mücadele eden çeşitli grupların devleti sarsabileceğine pek ihtimal vermiyorum.

Ortadoğu uzmanı Dr. Gudio Steinberg Berin merkezli Alman Bilim ve politika Vakfı'nda araştırmalarını sürdürüyor.

©Deutsche Welle Türkçe

Najima El Moussaoui / Başak Özay

Editör: Gezal Acer