1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

170909 OECD Arbeitslose

18 Eylül 2009

Aralarında Almanya ve Türkiye’nin de bulunduğu OECD ülkelerinde gelecek yıl işsizlik oranı yüzde 10’a yükselecek. İşsizlik en fazla gençleri vuracak. OECD’nin önerisi kısa mesai uygulaması.

https://p.dw.com/p/Jj8d
Fotoğraf: dpa

Kısa adı OECD olan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü, teşkilata üye 30 ülkede, küresel krizin istihdam piyasasına etkilerini mercek altına aldı. OECD raporuna göre kriz geçtiğimiz aylarda en az 15 milyon kişiyi işinden etti. Örgütün tahminine göre, gelecek yılın ikinci yarısında işsizlik oranı yüzde 10’a yükselecek ve işsizlerin sayısı 57 milyona ulaşacak. OECD’nin üye ülkelere önerisi ise, Almanya'nın yaptığı gibi 'kısa mesai' modelini uygulamaları.

Almanya, son bir yılda krizle mücadelede diğer ülkeleri imrendiren bir tablo sergiledi. Almanya’nın bu mücadelesi, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD’den de övgü aldı. OECD'nin, krizin istihdam piyasasına etkilerini ele aldığı raporuna göre, Almanya’daki işsizlik oranı, OECD ülkeleri ortalamasının altında seyrediyor.

Kısa mesai geçici çözüm

Collage aus den Logos der OECD und der Arbeitsagenturen
Fotoğraf: dpa/DW

Almanya’nın başarısını öven OECD Genel Sekreteri Angel Gurria, Almanya’da istihdam piyasasındaki göreceli olarak daha iyi tablonun, “kısa mesai” uygulamasına bağlanabileceğini söyledi. Gurria, kısa mesai sayesinde çalışanların istihdam piyasasından kopmayarak orta sınıf içindeki yerlerini koruyabildiğini, vergi ödemeye de devam ettiklerini ifade etti.

OECD Genel Sekreteri, Almanya’yı diğer ülkelere örnek gösterirken, “Almanlardan çok şey öğrenilebilir, neticede mali bakımdan bir süre yük olsa da çalışanları istihdam etmeye devam etmek ekonomik açıdan verimli. Hükümetler, kısa mesai uygulamasına yatırım yapmalı” dedi.

Ancak kuşkusuz krizle mücadelede başarı gösteren tek ülke Almanya değil. Hollanda da bu konuda kendi modelini geliştiren bir ülke. Bu ülkede, kısa mesai yoluyla istihdam güvencesi vermesine rağmen çalışanlarını işten çıkaran işletmeler, devletten aldıkları kısa mesai teşvikini geri ödemek zorunda. OECD’nin sosyal politika bölümünden uzman Herwig Immervoll ise kısa mesainin yalnızca kısa dönemde başarı getiren bir uygulama olduğunun altını çiziyor. Immervoll, “daha önceki resesyon dönemlerinin analizi, bu dönemde işçilerin farklı vardiyalarda çalıştırıldığını ortaya koyuyor. Rekabet gücü bakımından ileriki yıllarda bir dezavantaj olabilecek bu uygulamanın önüne geçilmesi için, kısa mesai katkı sağlayabilir" diyor.

En büyük tehdit gençler için

OECD ülkeleri istihdam piyasasında etkin önlemleri bir an önce hayata geçirmek zorunda, zira esas kriz kapıda. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü, teşkilata üye bütün ülkelerde iki haneli işsizlik oranları bekliyor. Daha öneki deneyim, konjonktürde canlanma başlasa bile, istihdam piyasasının toparlanmasının uzun zaman aldığını ortaya koyuyor. Örgütün tahminlerine göre, işsizlik en çok gençleri etkileyecek, üstelik yalnızca vasıfsız işgücünü değil, üniversite mezunu gençleri de sıkıntılı günler bekliyor. OECD’nin araştırmaları bazı ülkelerde gençler arasındaki işsizlik oranlarının, ortalama işsizlik oranının iki katı olduğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle OECD yetkilileri bir an önce harekete geçilmesini talep ediyor ve Pittsburgh’deki dünya ekonomisine yön verecek G 20 Zirvesi’nde istihdam piyasasına ilişkin önlemlerin de gündeme alınmasını istiyor.

Uzmanlar hâlihazırda ekonomik krizin sosyal etkilerinin hissedilmeye başlandığını ve toplumda kimi değişikliklere yol açtığını belirtiyor. Bu nedenle, uzun dönemli işsizliğin engellenebilmesi amacıyla mutlak suretle tedbir alınması gerektiği ifade ediliyor. OECD uzmanı Herwig İmmervol, Almanya’da iki konuya dikkat çekiyor. Uzman, "örneğin, düşük ücret alan çalışanların bir işe girmesini kolaylaştırmak içim uygulanan, devletin ücretin bir kısmını üstlendiği destekleyici önlemler mevcut. Buna ek olarak, çocuk bakımında kolaylıkların artırılması gerekiyor. Böylece örneğin ailede bir kişi işsiz kaldığında, diğeri esnek çalışma saatlerine uyum sağlayabilir ve aile tümüyle gelirinden olmaz" şeklinde konuşuyor.

Evi Seibert / Çeviri: Başak Özay

Editör: Ayhan Şimşek