OECD Almanya için kötümser
24 Mayıs 2005Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın 2005 yılında Alman ekonomisine yönelik büyüme beklentisi sadece yüzde 1, gelecek yıl içinse yüzde 1,6 ile Berlin hükümetinin öngörüsünden daha düşük. OECD Almanya uzmanı Eckard Wurzel, bu durumu “Alman ekonomisinde şu anda ihracata bağlı yatırımlar en fazla ivmeyi yaratıyor. Buna tüketimin canlanması da eklense büyüme için koşullar oluşacak. Ama şu anda yüzde 1’den fazla büyüme beklemiyoruz” şeklinde değerlendirdi.
OECD, geçen yıl Almanya’nın büyüme oranlarını daha iyimser tahmin etmişti. Bu yıl için yüzde 1,2 ve hatta gelecek yıl için yüzde 2,1 oranında büyüme olmasını bekliyordu. Oysa 2005 yılının ilk çeyreğinde ulaşılan yüzde 1’lik oranın yıl içinde düşeceğini belirten uzmanlar, bu durumda Almanya’nın Avrupa İstikrar Paktı kriterlerine uymasını da mümkün görmüyorlar.
Almanya’nın kriterleri tutturamayacağına işaret eden Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı uzmanı Eckard Wurzel, “Bütçedeki borçlanma oranının bu yıl % 3,5 olacağını tahmin ediyoruz, gelecek yıl da % 3’ün altına düşmeyecek. Bunun nedeni, Alman ekonomisinde canlanmanın gerçekleşememesi. Vergi gelirleri düşük ve sosyal harcamalar yüksek” şeklinde konuştu.
Dünya ekonomisinin etkileri
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın dünya ekonomisindeki büyümenin OECD’nin 30 üyesini aşağı yukarı aynı düzeyde etkileyeceği beklentisi de gerçekleşmedi. Eckard Wurzel bunun nedenlerini şöyle açıkladı:
“Petrol fiyatlarının beklenenin üzerinde artış göstermesi ve döviz piyasasındaki hareketlilik en önemli nedenler. Ama bunların ekonomilere etki düzeyinde de büyük farklılıklar var. Örneğin, ABD bu durumdan fazla etkilenmedi. Asya ülkeleri de görece iyi bir büyüme oranı yakaladılar. Kuzey Avrupa ülkeleri ya da İspanya için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Ama diğerleri, özellikle de Almanya’nın dahil olduğu Orta Avrupa ülkelerinde ciddi bir konjonktür krizi yaşanıyor.”
„Konjonktür canlanmalı“
Ekonomik büyüme oranı düşük olan ülkelere önerilen ise konjonktürü canlandırmak için herşeyi yapmaları. OECD uzmanı Wurzel, bu amaçla Avrupa Merkez Bankası’na faizleri düşürmesini önererek “Avrupa’da enflasyon tehlikesi yüksek değil. Bu durumda faizlerin düşürülmesi yanlış olmaz. Faizler düşürülmeli, ama bunun tek başına mucize yaratmayacağı da bilinmeli. Euro bölgesinde ve Almanya’da önemli olan yapısal reformlar” dedi.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı dünya ekonomisinin büyüme hızının da yavaşlayacağı görüşünde. 30 üye ülkenin çoğunda büyüme oranı % 26 ila 2,8 arasında görülüyor. Ancak bölgeler arasında ciddi farklar var. ABD’de büyüme oranı geçen yıla göre daha düşük tahmin edilse de % 3,3 olarak verilirken, Euro bölgesinde ortalama % 1,2. Bu bölgede istikrar ve dinamik sorunu olduğu da vurgulanıyor. Asya’da ise güçlü büyüme beklentisi hakim.