1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Neonazi terörü

12 Kasım 2011

Alman Başsavcılığı, “dönerci cinayetleri” olarak adlandırılan dokuz cinayette Neonazi grupların izine ulaştı . Gözaltına alınan tek zanlı hakkında terör örgütü üyesi olmak suçlamasıyla soruşturma başlatıldı.

https://p.dw.com/p/139aw
Fotoğraf: picture alliance/dpa

Alman polisi Eisenach yakınlarında yanmış bir karavan ve Zwickau’daki bir evde yaptığı incelemeler sonucu, yıllardır çözülemeyen cinayetlere ilişkin çarpıcı ipuçlarına ulaştı.

Karavanda bir banka soygunundan sonra intihar ettikleri tahmin edilen iki erkek cesedi bulundu. Yapılan ayrıntılı araştırmada karavanda ayrıca 2007 yılında öldürülen Heilbronnlu polis memuru Michaela K. ile olayda yaralanan diğer bir polisin beylik tabancaları ve polislere ait bazı eşyalara da ulaşıldı.

Karavanda cesetleri bulunan kişilerin Uwe B. ve Uwe M. adlı yasadışı aşırı sağcı “Thüringer Heimatschutz” örgütünün üyesi oldukları belirtildi. İkilinin yakın arkadaşı Beate Z.’nin Zwickau’daki apartman dairesinde ise Heilbronnlu kadın polis memurunun öldürülmesi olayında ve “dönerci cinayetleri” olarak adlandırılan olaylarda kullanılan Çek yapımı “Ceska” tipi tabanca ele geçirildi.

Mordopfer Döner-Morde Neonazis Terrorismus Mord Rechtsextremismus
Fotoğraf: picture alliance/dpa

Delilleri yok etmeye mi çalıştı?

Olayla ilgili gözaltında alınan 36 yaşındaki Beate Z. ve ölü bulunan Uwe B. ile Uwe M.'nin 1990'lı yıllarda aşırı sağcı çevrelerle bağlantısının olduğu tespit edildi. Polis 36 yaşındaki Beate Z'nin karavanda bulunan kanıtları yok etmek için karavanı daha sonra ateşe verdiğini tahmin ediyor. Beate Z.'nin Uwe B. ve Uwe M. ile aynı evi paylaştığı belirtildi.

Alman Federal Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada, “bu cinayetleri aşırı sağcı grupların işlediği konusunda yeterli delillerin mevcut olduğu” bildirildi. Bu açıklama ışığında, cinayetlerin bir terör eylemi olarak soruşturulup federal düzeyde ele alınması söz konusu.

9 kişi aynı şekilde öldürüldü

“Dönerci cinayetleri” olarak anılan seri cinayetler 2000-2006 yılları arasında Almanya'nın farklı kentlerinde işlenmişti. Bu cinayetlerin ortak yanı öldürülenlerin küçük işletme sahibi olması ve çoğunun dönercilik yapmasıyla para sıkıntısı çekmeleriydi. Sekizi Türk, biri Yunan dokuz kişinin öldürüldüğü seri cinayetlerin tamamı, Çek yapımı 'Ceska' marka tabancayla işlenmişti. Dokuz kişi de gündüz vakti başlarından vurularak öldürülmüştü.

Polizistenmord in Heilbronn
Cinayet silahı, Zwickau'daki evde bulunduFotoğraf: picture-alliance/dpa

Üç cinayet Nürnberg'de, ikisi Münih'te biri Hamburg diğerleri ise Rostock, Dortmund ve Kassel kentlerinde işlenmişti.

Gözaltına alınıp serbest bırakıldılar

Yanan dairede bulunan DVD'lerde 2000-2006 yılları arasında işlenen cinayetlere ilişkin ayrıntılar da yer alıyor. Alman Federal Başsavcı Rainer Griesbaum, yaptığı açıklamada, “Beate Z.'ye cinayet ve cinayete teşebbüsün yanı sıra terör örgütü üyesi olmak suçlarından soruşturma açıldığını“ kaydetti.

Üç zanlı 1998 yılında garajlarında çok sayıda silah bulunmasının ardından gözaltına alınmış ancak daha sonra serbest bırakılmıştı. Serbest kaldıktan sonra kaçan üç zanlıyı arama çalışmalarına 2003 yılında son verilmişti.

Almanya'da tartışma başladı

Cinayetlerin aşırı sağcı gruplarla bağlantısı olabileceği yönündeki ipuçları Almanya'da yeni bir tartışmaya yol açtı. Bavyera eyaleti İçişleri Bakanı, “Bu Neonazi vahşetinin yeni bir boyutu olabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Kuzey Ren Vestfalya eyaleti İçişleri Bakanı Ralf Jäger de üzüntüsünü dile getirerek, “Aşırı sağcılar teröriste dönüştüler. Faillerin Almanya'da yıllardır yer altında faaliyet gösteriyor olabilecekleri gerçeğine karşı bir şeyler yapmalıyız” dedi. Jäger, bu olayların spontane değil planlanmış olabileceğini söyledi.

Beate Z., Uwe B. ve Uwe M.'nin üyesi olduğu Thüringer Heimatschutz” adlı örgütün başkanının aşırı sağcı gruplar içine sızmış olan Almanya’nın iç istihbarat örgütü Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın ajanı olduğu iddia edilmişti. Ancak Anayasayı Koruma Teşkilatı zanlıların iç güvenlik birimleri ile temas halinde olduğu iddialarını yalanladı.

© Deutsche Welle Türkçe

dpa/Reuters/dapd, BS