NATO zirvesinde normale dönüş
12 Temmuz 2018Brüksel'deki NATO zirvesinde haftalardır korkulan olmadı ve kavga çıkmadı. Donald Trump ne NATO'dan ayrılacaklarını, ne de Almanya'dan askerlerini çekeceklerini duyurdu. ABD Başkanı Almanya'yı sert dille eleştirdikten sonra genel kurulda alışılagelmiş suçlamalarının dışına çıkmadı. Trump savunma harcamalarının çok düşük olduğunu ve savunma bütçelerinin aslında milli gelirin yüzde 2'sine değil, yüzde 4'üne çıkarılması gerektiğini söylediyse de, zirveye katılan liderlerin onayını aldığı sanılmıyor.
Bunun dışında Donald Trump'ın Kuzey Atlantik İttifakı'nın geleceğini tartışma konusu yapmadığı bildiriliyor. Fransız hükümet çevrelerinden sızan bilgilere göre Trump aksine müttefik liderlere olumlu ve yapıcı mesajlar vermiş. İngiliz diplomatlar da ABD Başkanı'nın Avrupa hakkında olumlu ifadeler kullandığını belirtiyorlar.
Tartışmaya rağmen hayat devam ediyor
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, "tartıştıklarını ve farklı görüşlerin savunulduğunu ancak buna NATO tarihinde sıkça rastlanıldığını ve asıl önemlisinin karar alınabilmesi olduğunu" söyledi. Protokole geçen ortak kararlarla 2014 yılında alınan karalar arasında önemli fark yoktu. NATO diplomatları ortak bildiriyi, üzerinde haftalarca titizlikle çalışarak hazırlamışlardı. Liderler savunma harcamalarını önümüzdeki beş yıl zarfında Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla'nın yüzde 2'sine çıkarma hedefinden sapılmamasını kararlaştırdılar. Daha yüksek oranlar söz konusu edilmedi.
Somut kararlar da alındı. Örneğin, Yunanistan ile isim adı anlaşmazlığını çözen Makedonya üyelik görüşmelerine davet edildi. Kanada'nın komutasında Irak'a daha fazla eğitim yardımı yapılması ve iki yeni genel karargâhtan birinin Almanya'nın Ulm kentinde kurulması kararlaştırıldı. Almanya bu projeyi üstlenmekle doğrudan silahlanma harcamalarının yanında ittifaka dolaylı katkıda da bulunduğunu gösterdiğini ve ortak güvenlikle ilgili değerlendirmelerde Almanya'nın kaç misyona ne kadar askerle katıldığının da dikkate alınması gerektiğini duyurdu. Ancak Berlin yönetimi yüzde 2 hedefinin, derhal değil, zamanla varılacak bir hedef olduğunu da vurguladı.
Bunun dışında her zirvede olduğu gibi bu kez de Salisbury'deki kimyasal saldırısından da sorumlu tutulan Rusya'nın Avrupa'yı istikrarsızlaştırma girişimlerine ve İran'ın taşıyıcı füze denemeleri ve Suriye krizinde oynadığı aktif rolle bölgeyi istikrarsız kılmaya çalıştığına dikkat çekildi.
Trump ile Merkel arasında normalleşme
Donald Trump'ın Almanya'ya yönelttiği sert eleştirileri Almanya Başbakanı Angela Merkel ile yaptığı buluşmada da tekrarlayacağını sananlar yanıldı. Trump sabah saatlerindeki Almanya'yı hedef alan haksız suçlamalarını sanki unutmuş gibiydi. Trump "Başbakan ve Almanya ile aralarının çok iyi olduğunu, kazandığı başarılardan dolayı Almanya'yı kutladıklarını ve aralarındaki ticaretin ve diğer ilişkilerin artmasını umduklarını" söyledi.
Buluşmada savunma konu edilmedi. Trump onun yerine Almanya ve Avrupa Birliği'nden ABD'ye yapılan ihracatı yakından takip ettiklerini belirtti. Trump otomobillerden sonra ülkesinde yüksek fiyatla satılan ilaçları da gündeme getirdi. Başbakan Merkel ABD ile Avrupa arasındaki ticari anlaşmazlığı tırmandırmak niyetinde olmadıklarını ve Avrupa Birliği Komisyonu Başkanının konuyu görüşmek üzere yakında Washington'a gideceğini söylemekle yetindi.
İkili görüşmede göç te ele alındı. Almanya Başbakanı ABD Başkanına Avrupa Birliği'nin Afrika ile ortaklık kurarak soruna göçmen veren ülkelerle birlikte çare aramaya çalıştığını anlattı. Rusya'nın dış politikası ile Ukrayna'daki durum ve Rusya Devlet Başkanı Putin ile ilişkiler de iki liderin görüştükleri konular arasındaydı. Merkel Başkan Trump'ın Almanya'nın Rusya'dan enerji ithalatıyla ilgili sözlerindeki hataları da düzeltti ve Trump'a Rusya'dan yapılan ihracatın ABD Başkanının iddia ettiği gibi yüzde 60, 70 değil, sadece yüzde 9 oranında Almanya'nın enerji ihtiyacını karşıladığını söyledi.
Angela Merkel buluşmayla ilgili olarak yaptığı açıklamada ele alınan konuların başlıklarını sıraladı ve Başkanın Avrupa'da yapacağı diğer temaslarla ilgili görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi. Almanya Başbakanı, "ABD'nin ortağı oldukları ve işbirliğini sürdürmeyi arzuladıkları için" bu gibi görüşmelerin son derece yararlı olduğunu belirtti.
Bir bardak suda fırtına mı?
NATO zirvesi için Brüksel'e gelen ABD Başkanı bir gün içinde değişip normale dönmüş gibiydi. Sabah saatlerin sözlü saldırı ve haksız suçlamalarla geçiren Trump öğleden sonra kendinden beklenen çerçevenin dışına çıkmadı. Birçok yorumcunun korktuğunun aksine ABD ile Avrupa arasındaki bağlar kopmadı. Trump'ın Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile yaptığı buluşmanın da samimi ve dostane bir hava içinde geçtiği bildiriliyor. Dünya Kupası final karşılamasını izlemek üzere Moskova'ya gidecek olan Macron Rusya Devlet Başkanı Putin ile Trump'tan bir gün önce buluşmuş olacak.
Barbara Wesel / Brüksel
© Deutsche Welle Türkçe