1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Hukuk ve AdaletTürkiye

Narin cinayetinde anne ve ağabey dahil 8 şüpheli tutuklandı

13 Eylül 2024

Diyarbakır'da Narin Güran'ın ölümü ile ilgili soruşturmada anne ve ağabeyin de aralarında bulunduğu 8 şüpheli tutuklandı. Anne ve ağabey "Kasten öldürme suçuna iştirak etme" ile suçlanıyor.

https://p.dw.com/p/4kZn8
Diyarbakır Adliyesi
Narin Güran soruşturmasında sekiz kişi daha tutuklandıFotoğraf: ANKA

Diyarbakır'da Narin Güran'ın öldürülmesiyle ilgili soruşturma kapsamında adliyedeki ifade işlemlerinin ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Narin'in annesi Yüksel Güran ve ağabeyi E.G.'nin de aralarında bulunduğu sekiz şüpheli tutuklandı.

Narin Güran cinayeti ile ilgili yürütülen soruşturmada dokuz şüpheli adliyedeki ifade işlemlerinin ardından tutuklama talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilmişti.

Şüphelilerden Narin'in annesi Yüksel Güran (44) ve ağabeyi E.G. (18) "Kasten öldürme suçuna iştirak etmek," amca F.G. (42) "Suç delillerini yok etmek," kuzeni M.K., yengesi M.G. (46) ile kızı B.G. (19), halasının eşi M.Ş.K. ve tutuklu amca Salim Güran'ın işçisi M.S.A. (40) "Suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek" suçlamalarıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. Salim Güran'ın 15 yaşından küçük olan diğer işçisi R.A. ise 15 yaşını doldurmadığı gerekçesiyle adli kontrolle serbest bırakıldı.

Narin Güran'ın katledilmesi olayıyla ilgili sürdürülen soruşturmada 2 Eylül'de gözaltına alınan amca Salim Güran ile Narin'in cansız bedeninin bulunmasının ardından gözaltına alınan komşusu Nevzat B. 11 Eylül'de tutuklanmıştı. Böylece olayla ilgili tutuklu sayısı 10'a yükseldi.

Baba serbest bırakıldı

Diyarbakır Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe köyünde 21 Ağustos'ta kaybolan ve arama çalışmalarının 19'uncu gününde Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında aralarında annesi, babası ve yakınlarının da bulunduğu 22 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Şüpheliler, jandarmadaki sorgularının ardından dün sabah saatlerinde adliyeye sevk edilmişti.

Bir cumhuriyet başsavcı vekili ve üç cumhuriyet savcısı tarafından 22 şüphelinin ifade işlemlerinin tamamlanmasının ardından dokuz şüpheli akşam saatlerinde tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi, Narin'in babası Arif Güran’ın da aralarında bulunduğu 13 kişi serbest bırakıldı. Serbest bırakılan üç kişiye adli kontrol şartı getirildi.

Ensarioğlu ne biliyordu?

Narin'in ağabeyine sırtındaki tırnak izi ve gözündeki morluk soruldu

Narin'in ağabeyi E.G. savcılıkta verdiği ifadede Narin'in kaybolduğu gün, akşam ezanı okunduğu esnada (saat 19.11) yemek için sofraya oturacakları sırada annesinin Narin'i sorduğunu ve sonra aramaya başladıklarını anlattı. 

E.G., Narin'in kaybolduğu saate ilişkin jandarmadaki sorgusu ile savcılık sorgusu arasındaki çelişkiye işaret edilmesi üzerine, bunun yaşadığı üzüntü nedeniyle vakitleri tam hatırlayamamasından kaynaklandığını öne sürdü. 

Narin'i arama çalışmalarının dördüncü gününde jandarma tarafından gözaltına alındığını ifade eden E.G.'ye kolundaki ısırık izleri ile gözündeki morluk da soruldu. E.G. gözünde oluşan morluklarla ilgili olarak aramaların ikinci gününde akşam karanlık saatlerinde Narin'i mısır tarlasında aradığını, o esnada mısır koçanlarının vücudunun her yerine çarptığını ileri sürdü. Daha sonra bir çocuk bulunduğu ihbarı üzerine hastaneye gittiklerini, ancak Narin olmadığını anlayınca köye döndüklerini söyleyen E.G. bu sırada üzüntüden kendisini birkaç defa yumrukladığını ileri sürdü. E.G, morluğun mısır koçanlarından mı yoksa yüzüne attığı yumruklardan mı kaynaklandığını bilmediğini savundu. E.G. Narin'in kaybolmasının üçüncü gününde üzüntüden kendi kolunu ısırdığını iddia etti.

E.G'ye sırtındaki tırnak izine benzer izler de soruldu. Sırtını kesinlikle kimsenin tırnakla çizmediğini, kimseyle kavga etmediğini ve tartışmadığını savunan E.G, Narin'i arama esnasında yorgunluktan sırtını duvarlara yaslaması veya yıkık evlere sürünerek girmesinden kaynaklanmış olabileceğini iddia etti. E.G, bu izlerin üçüncü kişi tarafından yapılmış olduğunu kesinlikle kabul etmediğini söyledi.   
Telefonunda yapılan incelemede tespit edilen Whatsapp mesajlarıyla ilgili soruya E.G., Whatsapp üzerinden konuşup konuşmadığını hatırlamadığı şeklinde yanıt verdi. 

Anneye amca Salim Güran ile ilişkisi olup olmadığı soruldu

Anne Yüksel Güran savcılıkta verdiği ifadede hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. 
Yüksel Güran'a tutuklu amca Salim Güran ile ilişkisi olup olmadığı soruldu. Salim Güran ile ilişkisi olmadığını ileri süren Yüksel Güran, ''Narin'i sizinle Salim'in ilişkisine denk geldiği için mi öldürdünüz" sorusuna ise "Kesinlikle ben Narin'i görmedim. Benim bu adamla da herhangi bir ilişkim olamaz" şeklinde yanıt verdi. Yüksel Güran, evlenmeden önce Salim Güran ile bir gönül ilişkisinin olup olmadığı sorusuna yanıtta ise Salim Güran'ın daha önce başka bir kişi ile nişanlandığını ifade etti.  

Salim Güran'ın aracında Narin'in DNA örneğinin bulunduğunun hatırlatılmasına karşılık Yüksel Güran, ailecek hiçbir zaman Salim Güran'ın aracına binmediklerini, Narin'in de kendilerinden ayrı hiçbir zaman binmediğini, sadece 14 Temmuz 2024 tarihinde bir nişan nedeniyle Narin'in birkaç kişiyle birlikte bindiğini ve arka koltukta oturduğunu anlattı.

Anne Güran ifadesinde, Narin'in kaybolduğunu neden eşine söylemediğinin sorulması üzerine, eşinin Batman'dan dönmekte olduğunu, yolda telaşa kapılmasın diye söylemediğini savundu.

Narin'in üzerinde başka bir DNA'ya rastlanmadı

Bu arada Narin Güran'ın cansız bedeninin Eğertutmaz Deresi'nde bulunmasının ardından Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopside alınan numunelerle ilgili incelemeler sürüyor. Alınan numunelerden elde edilen sonuca göre Narin Güran’ın üzerinde başka birinin DNA'sına rastlanmadığı öğrenildi.

Hazırlanan raporu değerlendiren Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Narin'in üzerinde başka birinin DNA'sına rastlanmamasının cesedin uzun süre suda kalmış olmasından kaynaklanabileceğini ifade etti. Eren, "Suda kalmış olması nedeniyle DNA yok oluyor. Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'nun DNA raporu, ölüm sebebine ilişkin bir rapor değil. Bu rapor, ceset üzerinde ve torba üzerinde bulunan eşyalar üzerinde üçüncü kişilere ait DNA örneklerine ilişkin Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'nun verdiği rapordur. Zaten biz, cesedin 19 gün gibi uzun süre su altında kalmış olması ve orada bulunduğu ortam itibarıyla üçüncü kişilere ait DNA örneklerinin kaybolmuş olma olasılığını zaten değerlendirmiştik" diye konuştu.  

DW, DHA, ANKA/JD, MUK

DW Türkçe'ye sansürsüz nasıl erişebilirim?