1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Hukuk ve AdaletTürkiye

Narin Güran davasında gerekçeli karar açıklandı

23 Ocak 2025

Narin Güran davasında 929 sayfalık gerekçeli karar açıklandı. 8 yaşında katledilen Narin cinayeti davasında anne, ağabey ve amca ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılmıştı.

https://p.dw.com/p/4pXVf
Narin Güran'ın öldürülmesi ülke genelinde tepkilere yol açmıştı.
Narin Güran'ın öldürülmesi ülke genelinde tepkilere yol açmıştı. Fotoğraf: OZAN KOSE/AFP

Diyarbakır'da öldürülen Narin Güran cinayeti davasına ilişkin yargılamanın yapıldığı Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 929 sayfalık gerekçeli kararı açıklandı. Gerekçeli kararda, ''Sanıklar Salim Güran, Enes Güran ve Yüksel Güran'ın fikir ve eylem birlikteliği içerisinde maktül Narin Güran'ın iştirak halinde ölümüne sebebiyet verdikleri Mahkememizce kabul edilmiştir'' denildi.

Kararda, ''Burada sanıklar Enes, Yüksel ve Salim tarafından öldürülme eyleminin tamamlanmasının beklenildiği, her 3 sanığın da ev, ahır veya eklentilerinde yapılacak bir tıbbi müdahale ile maktul Narin'i ölümden kurtarma ihtimali varken bu müdahalenin yapılmayarak Narin'in ölmesine rıza gösterdikleri...'' ifadesi yer aldı.

Bağlar ilçesine bağlı kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos günü kaybolmasının ardından, 19 gün sonra 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma kapsamında açılan davanın 28 Aralık günü görülen karar duruşmasında, ''iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme'' suçundan Narin'in annesi Yüksel Güran, amcası Salim Güran ve ağabeyi Enes Güran'a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, Narin’in cansız bedenini dereye taşıyan komşuları Nevzat Bahtiyar'a da "suç delillerini yok etme" suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası vermişti.

Narin Güran öldürüldüğünde 8 yaşındaydı.
Narin Güran öldürüldüğünde 8 yaşındaydı. Fotoğraf: Anka

''Makul cevaplar vermeyerek suçtan kurtulmaya çalıştılar''

Kararda, TCK'da ve CMK'da sanıkların başta yalan söyleme olmak üzere suçtan kurtulmaya yönelik eylemleri yapabilmesinin kendilerine yasal bir hak olarak tanınmış olduğuna dikkat çekilerek şöyle denildi:

''Sanıklar aşamalardaki savunmalarında ve mahkememiz huzurunda vermiş oldukları beyanlarda ısrarla 'görmediklerini, duymadıklarını ve hatırlamadıklarını' belirtmişlerdir. Sanıklar bu şekilde beyanlarda bulunarak maktul Narin'in öldürülme eyleminin nasıl yapıldığı, neden yapıldığı, niçin yapıldığı ve kimler tarafından yapıldığı sorularına makul cevaplar vermeyerek suçtan kurtulmaya çalışmışlardır. Türk Ceza Kanunu'nda ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nda sanıkların başta yalan söyleme olmak üzere suçtan kurtulmaya yönelik eylemleri yapabileceği kendilerine yasal bir hak olarak tanınmıştır. Ancak sanıklar iştiraken gerçekleştirdikleri eylemlerde eylemin nasıl yapıldığı, neden yapıldığı, niçin yapıldığı, sanıkların eylemlerinin neler olduğu, varsa bu eyleme katılan başka sanıkların olup olmadığı hususlarında tespit yapılmasını engelleyerek fikir ve irade birliği ile hareket etmek suretiyle dayanışmalı olarak ve sonuç üzerinde ortak hakimiyet kurarak yapılan yargılamalarda beraat edeceklerini beklemelerinin hem kanunen hem de vicdanen kabul edilebilecek bir durum olmadığı aşikardır. Dolayısıyla yukarıda bahsedildiği üzere fer'i soruların tespit edilememesinin sanıklar açısından lehe bir durum oluşturmayacağı ve sanıkların gerçekleşen eylemde iştiraken sorumlu olacaklarının kabul edilmesi gerekmektedir.''

Nerede öldürüldü?

Gerekçeli kararda, Narin'in nerede öldürüldüğüne ilişkin yapılan tespitlere de yer verilerek, ''Dosya arasında bulunan Daran-2 kamera kayıtlarının iyileştirilmesine yönelik alınan Ulusal Kriminal raporunda ev-ahır istikametine doğru hareketli bir karartının olduğu, bu karartının kıyafet unsurlarının koyu renk olmasından ve kısa boylu, zayıf algılanmasından kaynaklı ve Narin'in en son görüldüğü patika başlangıcında yer alan okul kamera kaydı ile uyumlu olması karşısında ilgili karartının maktul olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir. Bu durum karşısında maktul Narin'in ev, ahır veya eklentilerinde öldürülme eylemine başlandığı, akabinde maktul Narin'in bedeninin Arif Güran'ın evine getirilerek öldürme eyleminin burada tamamlandığı, daha sonra maktul Narin'in cansız bedeninin sanık Nevzat tarafından Arif'in evinden alınarak önce kendi evinin ahırında çuvala konulduğu, söz konusu çuvalın sanık Nevzat'ın kullanımında olan 23 AN 630 plaka sayılı araca konulmak suretiyle Eğertutmaz deresine götürüldüğü ve dere kenarına üzerine taşlar konulmak suretiyle bırakıldığı Mahkememizce sabit görülmüştür" denildi.

Narin Güran'ın cesedini arayan ekipler.
Narin Güran'ın cesedini arayan ekipler. Fotoğraf: Felat Bozarslan/DW

''Narin'i ölümden kurtarma ihtimali vardı"

Sanıklar Enes Güran, Salim Güran ve Yüksel Güran'ın Narin'in öldürüldüğü zaman diliminde ev, ahır veya eklentilerinde bulundukları, bu hususun Ulusal Kriminal, daraltılmış baz verileri, kamera kayıtları, analiz raporu ve diğer tüm deliller ile sabit olduğu bildirilen gerekçeli kararda, "Mahkememizce net olarak tespit edilemeyen sanık veya sanıklar tarafından ev, ahır veya eklentilerinde maktul Narin'in öldürülme eylemine başlandığı, ardından maktul Narin'in bedeninin eve taşındığı, burada sanıklar Enes, Yüksel ve Salim tarafından öldürülme eyleminin tamamlanmasının beklenildiği, her 3 sanığın da ev, ahır veya eklentilerinde yapılacak bir tıbbi müdahale ile maktul Narin'i ölümden kurtarma ihtimali varken bu müdahalenin yapılmayarak Narin'in ölmesine rıza gösterdikleri" ifade edildi.

Kararda, amca, anne ve ağabeyin suçun işlenmesinde üstlendikleri rol ve kendi eylemleri ile diğer sanıkların eylemlerini tamamlayarak suçun işlenmesi üzerinde diğer sanıklar ile birlikte ortak hakimiyet kurduğu belirtilerek, "Bu bağlamda sanıkların olayın sonuna kadar zaman ve mekan birlikteliği içerisinde oldukları ve iştirak halinde hareket ederek sanıklar Salim Güran, Enes Güran ve Yüksel Güran'ın fikir ve eylem birlikteliği içerisinde maktül Narin Güran'ın iştirak halinde ölümüne sebebiyet verdikleri Mahkememizce kabul edilmiştir. Tüm bu anlatımlar karşısında maktul Narin'in öldürülme olayının her 3 sanık tarafından birlikte gerçekleştirilerek tamamlandığı anlaşılmıştır'' denildi.

Narin Güran nasıl öldü?

8 yaşındaki Narin Güran, 21 Ağustos 2024 tarihinde Diyarbakır'ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Köyü'nde saat 13:00 sıralarında Kur'an kursuna gideceğini belirterek evden ayrıldı. Oradan da amcasının kızlarıyla oynamaya gideceğini söyledi. Üzerinde siyah şortu ve tişörtü vardı. Kurstan dönen Narin, en son saat 15:15'te okulun güvenlik kameralarına takıldı. Arkadaşlarıyla yürüyen küçük kız, okulun önünden evinin bulunduğu patikaya doğru yürüdü. O gün, o saatten sonra Narin'den bir daha haber alınamadı.

Narin Güran'ın cesedi, olaydan 19 gün sonra 8 Eylül saat 08:45'te köyün yakınlarındaki Eğertutmaz Deresi'nin içerisinde bir çuval içerisinde bulundu. Suya gömülen çuvalın üzeri taş ve çalılarla kapatılmıştı. Bulunduğunda çuvalın içerisinde kurs kitabı, terlikleri ve çantası çıktı. Yapılan incelemede küçük kızın sol bacağının diz altından koptuğu ve çuvalda bir kaval kemiği olduğu belirlendi.

Diyarbakır Adil Tıp Kurumu'nda yapılan otopside, küçük kızın vücudunda herhangi bir kesici veya delici alet ve ateşli silah yaralanması tespit edilmedi. İç kanama bulgusu da bulunmadı.

ANKA/TY,BK

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl erişebilirim?