Mısır diken üstünde

Cumartesi günü yapılacak anayasa referandumu öncesi Mısır’da, muhalif gruplar yine sokaklarda. Pazartesi günü orduya güvenliği sağlamak amacıyla sivilleri tutuklama yetkisi veren Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, protestoların hedefinde. Cumhurbaşkanı muhalefetin ısrarla karşı çıkmasına rağmen, referandumu iptal etmeye yanaşmıyor.

Mısır’da muhalif grupların büyük bir kesimi 15 Aralık’ta yapılması öngörülen anayasa referandumunun iptal edilmesini istiyor. Özgür Mısırlılar Partisi de Mursi’ye karşı protestoların sürmesini ve anayasa referandumunun iptal edilmesini isteyen muhalefet partilerinden biri.

Parti yetkililerinden Abdül Bar Zahran, “Temel insan haklarının kısıtlanmasından ve anayasaya dahil edilmemesinden korkuyoruz. Bu sebeple herkesi, protestolara çağırıyoruz” diyor.

Mursi'den siyasi manevra

Abdül Bar Zahra, Mursi’nin yetkilerini genişleten anayasa kararnamesini iptal etmesinin sadece bir siyasi manevra olduğunu ve asıl amacının yeni anayasayı muhalefete rağmen kabul ettirmek olduğunu vurguluyor.

Protestocular anayasa taslağının içeriğine olduğu kadar, hazırlanış şekline de tepkili. Brüksel merkezli düşünce kuruluşu Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nin Kahire'deki merkezinden araştırmacı Eliyah Zarvan, Mursi'nin siyasi manevrasını şu sözlerle eleştiriyor:

“Diyelim ki Mursi muhalefeti kızdıracak 5 kararname çıkardı. Bunlardan birini geri çekince, sanki kendisi çok çok cömert fakat muhalefet çok inatçıymış gibi bir izlenim uyanıyor. Ama diğer 4 kararname olduğu gibi duruyor.”

Zarvan, anayasa taslağına yönelik tepkilerin Cumhurbaşkanı Mursi'nin tartışmalı kararnameyi çıkarmadan önce de mevcut olduğunu dile getiriyor. Araştırmacı, Mısır’da Anayasa Hazırlık Komisyonu’nun İslamcı görüşe sahip olmayan üyelerinin çoğunun kararname yayınlanmadan önce komisyondan ayrıldığına ve 15 Aralık’ta referanduma sunulacak anayasa taslağının bu üyeler olmadan hazırlandığına dikkat çekiyor.

Özgür Mısırlılar Partisi yetkilisi Abdül Bar Zahra da anayasa taslağının hazırlanması sürecinin gayrimeşru olduğunu belirtiyor ve “Mısır halkı böyle bir anayasa taslağını hak etmiyor. Anayasa Hazırlık Komisyonu halkı temsil etmedi; sadece İslamcı kesimi temsil etti” sözleriyle tepkisini dile getiriyor.

Müslüman Kardeşler'e güven yok

Zahra’ya göre, referanduma karşı çıkmalarının bir sebebi de, Müslüman Kardeşler’in protestoculara uyguladığı şiddet. Muhalif siyasetçi, “İnsanın tüm bunları yaşadıktan ve kendi gözleriyle gördükten sonra, onlara güvenmesi çok güç. Müslüman Kardeşler yandaşlarının insanlara nasıl saldırdığına hem bizzat tanık olduk hem de görüntülerini izledik” diyor.

Abdül Bar Zahra yapılacak referandumun mutlaka uluslararası gözlemciler tarafından izlenmesi gerektiğinin altını çiziyor. Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nin Kahire’deki merkezinden Eliyah Zarvan da son gelişmelerin, muhalefetin amacının Müslüman Kardeşler’in tek tek bazı kararlarını reddekmekten ziyade, onlara haddini bildirmek olduğunu gösterdiğini vurguluyor ve sözlerini şöyle noktalıyor:

“Muhalefeti kızdıran, Mursi ve Müslüman Kardeşler’in seçimle kazandıkları yetkileri aşan hareketlerde bulunmasıdır. Protestolar, Müslüman Kardeşler’e seçimle iktidara geldiklerini, fakat bunun onlara her istediklerini yapma hakkı vermediğini göstermeyi amaçlıyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Matthias Sailer / N. Şipar

Editör: Başak Özay