Mülteciler Triton'la kurtarılacak
13 Kasım 2014'Triton' misyonunu yürüten Avrupa Birliği sınır koruma teşkilatı FRONTEX’in tam donanımlı devriye gemileri yüzlerce mülteciyi kurtaracak kapasiteye sahip. Misyon çerçevesinde Akdeniz’de kurtarılan mülteciler resmi makamlara teslim edilmek üzere bu gemilerle İtalyan limanlarına getiriliyor.
Kurtarma çalışmalarında İtalyan ve Malta havalimanlarından kalkan keşif uçakları önemli rol oynuyor. Hassas kamera ve radarlarla donatılmış olan modern uçaklardan birini de Finlandiya gönderdi. Şimdiye kadar Finlandiya karasularını kirleten gemileri takibe alan uçağın pilotu Lauri Pakkala, özel eğitimli uzmanlarla birlikte Akdeniz sularında kazazede arıyor.
Normal olarak bu bölgede tıka basa mülteci dolu teknelerin seyrettiğini söyleyen Finlandiyalı pilot, güvertesi insan dolu olan tekneleri diğerlerinden ayırt etmenin zor olmadığını belirtiyor.
Pilot Pakkala, mülteci teknesinin koordinatlarını karadaki merkeze bildiriyor ve hangi kurtarma gemisinin açılacağına o merkezde karar veriliyor. Portekizli kaptan Morais Chumbo'nun ‘Viana do Castillo’ adlı devriye gemisi de kurtarma operasyonlarıyla ilgili direktifleri kaçırmamak için bu merkezle bağlantısını kesmiyor.
‘Frontex yüz bin can kurtardı'
Avrupa Birliği’nin ‘Triton’ adlı mülteci kurtarma programına paralel olarak sürdürülen ‘Mare Nostrum’ programına pahalı olduğu gerekçesiyle İtalya hükümeti tarafından son verilecek. İki keşif uçağı, altı kurtarma gemisi ve bir de helikopterle mülteci kurtarma operasyonlarını üstlenen Triton’un İtalyan deniz kuvvetleri kadar etkili olacağı sanılmıyor.
İtalyan gemilerinin 100 bin mülteci kurtardığını hatırlatan Frontex sözcüsü Izabella Cooper, Triton’un sadece destekleyici bir program olabileceğini söylüyor. Cooper, “Frontex’in görevi, İtalya ya da başka bir üye ülkenin sınır güvenliğini sağlamak değil. Biz mülteci akınına uğrayan ülkelerin sınırlarını daha iyi koruyabilmeleri için onlara sadece teknik ve personel yardımı yapıyoruz” diyor.
1 Kasım’da başlayan Triton kurtarma misyonunun yönetimini de İtalya üslendi. Izabella Cooper, İtalya’nın karasularındaki mülteci kurtarma operasyonlarından da bizzat sorumlu olduğunu ve seyir halindeki herkesi kurtarma çalışmalarına yardımcı olmakla yükümlendiren uluslar arası yasalar olduğunu söylüyor.
Avrupalı olmak için ölümü göze alanlar
Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere’nin mültecilere yardım programının yabancıları Avrupa’ya kaçmaya teşvik ettiği şeklinde sözlerini eleştiren Cooper, yardım programı olmasaydı da sayısız mülteci denize açılarak hayatını tehlikeye atacaktı, diyor. Frontex sözcüsü, 2014’ün son derece dramatik bir yıl olduğunu, kaçak göçmen, kazada ölen ve kurtarılan sayısının bu yıl rekor düzeye çıktığını belirtiyor ve ekliyor:
“Rakamların büyümesinde önemli faktörler rol oynuyor. En önemlisi Suriye, Eritre, Sudan ve Kongo Cumhuriyeti’ndeki dramatik gelişmeler. Durumun son derece zor olduğu bir diğer ülke de Libya. Bu ülke insan tacirleri ve kaçakçılarla mücadele edecek polis ve adliyesi olmayan başarısız bir devlettir.”
Finlandiyalı pilot Pakkala beş saatlik keşif uçuşunu tamamlayıp Lampedusa’daki üssüne dönüyor. Mülteci teknelerine çok yaklaşmak istememesinin geçmişteki tecrübelerinden kaynaklanan bir önlem olduğunu söylüyor. Nedenini ise şöyle açıklıyor:
“Bazen beklenmedik şeyler yapıp kendilerini tehlikeye atıyorlar. Beraberindeki eşyayı ve seyrüsefer aletlerini denize atıyorlar. Gerçekten batma tehlikesi geçirdikleri takdirde imdatlarına daha çabuk yetişileceğini düşünüyorlar.”
© Deutsche Welle Türkçe
Bernd Riegert