Kampta sel felaketi
11 Ocak 2013
Kış, çetin yüzünü yeniden göstermeye başladı. Sıcaklıklar Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta 8 dereceye düşerken, çarşamba günü de Ürdün’e kar yağdı. Dünyanın en kurak ülkelerinden sayılan Ürdün’e günlerdir bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor. Tüneller, alt geçitler, sokaklar sel sularına gömülmüş durumda. Yüzde 95’i çölden oluşan ülkede olağanüstü hal söz konusu.
Sel suları altında kalan Zahteri Mülteci Kampı'nda da tam bir perişanlık hakim. Yaklaşık 62 bin Suriyeli mülteci, dondurucu soğukta hayatta kalma mücadelesi veriyor. Bu durumdan en kötü etkilenenler ise çocuklar.
Mülteci kampındaki çaresizlik
Kamp, sürekli protesto gösterilerine sahne oluyor, sık sık kargaşa çıkıyor. Çünkü uluslararası yardım örgütü görevlileri her gün kampa yeni gelen bin mülteci ile ilgilenirken, sel sularından perişan olan 62 bin mültecinin ihtiyaçları ile ilgilenmeye fırsat kalmıyor. Yardım görevlileri mültecilerin taleplerine yetişemiyor.
Kurak bir çölden tam bir bataklığa dönen kampta sıcaklıklar, gece sıfır derecenin altına düşüyor. Mülteciler, geceyi incecik yazlık çadırlarda sel sularına batmış ıslak yataklarda geçiriyor. Isıtıcılara yakıt yetmediğinden ve sadece ince bir yorgan ile ısınamadıklarından mültecilerin çaresizliği şiddete dönüşerek baş gösteriyor. Kamptaki Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği çalışanlarından Andrew Harper, durumu şöyle izah ediyor: "Mültecilerin hepsi kötü koşulları protesto etmiyor. Çoğu, ülkelerine geri dönmek istiyor. Ürdün yönetimi, onları iç savaşın hüküm sürdüğü ülkelerine geri göndermemekle doğrusunu yapıyor. Sonuçta burada gelenler güvende ve yardım alıyor.“
Mülteciler bir kez kampa girdiler mi, bir daha dışarı çıkmalarına izin verilmiyor. Ancak kapasitelerinin sınırına dayanmış yardım örgütü çalışanları da onlar kadar perişan durumda. Mültecilerin yorgan kapmak için oluşturduğu izdihamda yardım örgütü çalışanları yaralanıyor. Hatta yardım görevlileri, salı günü 2 bebeğin ölümünün ardından mülteciler tarafından taşlandılar. Ürdün güvenlik güçleri de mültecilere göz yaşartıcı gaz ve havaya ateş ederek karşılık verdi.
'Gel ve yardım et'
Andrew Harper tüm dünyaya yardım çağrısında bulunuyor ve şunları kaydediyor: “Bunlar ilk kez yaşanmıyor ve muhtemelen bu son da olmayacak. Kuşkusuz çölün ortasında hiç yoktan bir mülteci kampı kurmak kolay değil. İç açıcı bir ortamdan söz edemeyiz. Yavaş yavaş bazı şeyler düzelse de burası sonuçta bir mülteci kampı. Özellikle de yüz binlerce insan geliyorsa ve elinizdeki kaynaklar sınırlıysa. Koşulları eleştirenlere ‘Gel ve yardım et' diyoruz."
Bununla birlikte dünya ülkeleri, BM’nin talep ettiği yardımların henüz yarısını bile karşılayabilmiş değil. Sayıları 300 bine yaklaşan Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan 6 milyonluk Ürdün halkı da kapasitesinin sınırlarına dayanmış durumda. Onlarca yıldır Filistinli mültecilere ev sahipliği yapan Ürdün Krallığı, Saddam’ın devrilmesinin ardından Irak’tan da yüz binlerce mülteci kabul etti.
© Deutsche Welle Türkçe
Ulrich Leidholdt / Başak Demir
Editör: Beklan Kulaksızoğlu