Myanmar liderinden "yalan haber" suçlaması
6 Eylül 2017Myanmar'ın fiili lideri Aung San Suu Çii, Rohinga Müslümanları ile ilgili ülkesine yönelik yapılan eleştirileri geri çevirdi. Suu Çii, çarşamba günü Facebook üzerinden yaptığı açıklamada Rohinga bölgesindeki şiddet olaylarıyla ilgili olarak "yığınla yanlış haber yayıldığını" söyledi. Diğer ülkelerle Myanmar arasında gerginliğe yol açabilecek "yalan haberler" karşısında uyarıda bulunan Suu Çii, bu gibi bilgilerin "teröristlerin hedeflerine hizmet ettiğini" kaydetti.
Suu Çii, açıklamasında Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in Twitter'da paylaştığı ve Myanmar kaynaklı olmadığı için sonradan sildiği resimlere de atıfta bulundu.
Bunun üzerine Twitter üzerinden cevap veren Şimşek, “Çok yazık! Ülkesindeki katliamlara ve etnik temizliğe sessiz kalan Nobel ödüllü lider düzelttiğim twite sığınıyor” dedi.
Ağustos ayından bu yana 125 bin Müslüman'ın Bangladeş'e sığınmış olmasına değinmeyen Suu Çii, "Terörizm Myanmar'da yeni bir olgu ama hükümet, bunun tüm Arakan bölgesine yayılmaması için elinden gelenin en iyisini yapacaktır" ifadelerini kullandı.
Aung San Suu Çii, dünya liderlerine, "soykırıma uğrama tehlikesiyle karşılaşan 1,1 milyon dolayındaki Myanmar Müslümanına yardım edilmesi" çağrısında bulunan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile salı günü bir telefon görüşmesi yapmıştı.
Emine Erdoğan ve Çavuşoğlu Bangladeş’e gidiyor
Erdoğan’ın telefon konuşması sonrası bir açıklama yapan Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye’nin Rohinga Müslümanlar için bin ton yardım malzemesi göndereceğini söylemişti.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun diplomatik görüşmeler yürütmek için bugün Bangladeş’e gitmesi beklenirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın da bölgeye gitmesi bekleniyor. Emine Erdoğan’a oğlu Bilal Erdoğan’ın yanı sıra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ile AKP İstanbul Milletvekili Ravza Kavakcı Kan da refakat edecek. Heyette aynı zamanda TİKA, AFAD, Kızılay, TÜRGEV ve KADEM’den de yetkililer yer alacak.
Myanmar'daki Budist çoğunluğun lideri olan Aung San Suu Çii, Müslüman devletlerin eleştirileri ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'in "etnik temizlik" ve "bölgesel istikrarsızlık" uyarıları nedeniyle büyük baskı altında bulunuyor.
“İnsani felaket”
Guterres yazılı mesajında iki haftadır ülkenin kuzeybatısında süregelen şiddet olaylarının "insani felakete" yol açmasından duyduğu endişeyi dile getirmiş ve Güvenlik Konseyi'ni "itidal ve gerginliğin giderilmesi" yönünde karar almaya çağırmıştı.
Myanmar yönetimi güvenlik güçlerinin geçen yılın ekim ayından bu yana polise ve orduya saldıran "teröristlere" karşı meşru mücadele sürdürdüğünü duyurdu. Myanmar yönetimi militan Rohingları evleri yakmak ve sivilleri öldürmekle suçlarken, insan hakkı gözlemcileri ve komşu Bangladeş'e sığınan Rohingalar, Myanmar ordusunun kundaklama ve katliamlarla azınlığı ülkeden sürmeye çalıştığını söylüyorlar.
Birleşmiş milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği yetkilileri Bangladeş'teki kampların daha fazla mülteciyi barındıracak durumda olmadığını ve yeni gelenlerin ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için milyonlarca dolara ihtiyaç olduğunu belirtiyorlar.
Bangladeş, Myanmar büyükelçisini bakanlığa çağırdı
Bangladeş, Myanmar’ın Rohingaların Bangladeş’ten geri dönmelerini engellemek için sınıra döşediği söylenen kara mayınlarını protesto etmek için Myanmar büyükelçisini çarşamba günü Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı.
Bangladeş hükümet kaynakları Myanmar’ın üç gün önce sınır bölgesine kara mayınları döşemeye başladığını söylerken, Myanmar askeri kaynakları ise 1990'lı yıllarda kaçak girişleri önlemek için döşenen mayınların sökülmesine çalışıldığını ve yeni mayın döşenmediğini duyurdu.
Bangladeş son günlerde sınırdaki mayınların patlayarak Rohingaların yaralanmalarına sebep olduğu söyledi.
Son şiddet olayları Rohingaların onlarca polis karakolu ile bir kışlaya saldırmasıyla başlamış, 400 kişinin ölümüne sebebiyet veren ordunun müdahalesi üzerine on binlerce Müslüman Rohinga komşu Bangladeş'e sığınmıştı.
Aung San Suu Çii, Batılı gözlemciler tarafından azınlığa sahip çıkmadığı gerekçesiyle eleştirilmekteydi. 1991 yılında demokrasiye olan hizmetlerinden dolayı Suu Çii'ye verilen Nobel Barış Ödülü'nün geri alınmasını talep edenler de çıkmıştı.
© Deutsche Welle Türkçe
DW/Reuters/AFP/AG/BD/DÇ/HS