Muhalefet TBMM'yi acil toplantıya çağırdı
10 Ağustos 2018Türkiye'de Dolar ve Euro kurunda uzun süredir yaşanan tırmanış devam ederken, muhalefet partileri doların 6, Euro'nun da 7 TL'yi geçmesiyle birlikte hükümete acil önlemlerin hayata geçirilmesi çağrısı yaptı.
Ana muhalefet partisi CHP’nin ekonomi kurmaylarından Aykut Erdoğdu ekonominin "kötü yönetildiğini" savundu. Türkiye’nin ekonomik tablosunu "Yüksek dış borç, cari açık, tahrip edici enflasyon, yoksulluğu artıran işsizlik" sözleriyle resmeden Erdoğdu, "Yaşadığımız ciddi felaketin temel nedeni kontrolsüz, otoriter tek adam rejimidir" dedi. Erdoğdu, döviz kurundaki tarihi tırmanışı "Türk ekonomisi tek adam yönetimi altında güçsüz bırakıldı ve dış müdahalelere açık hale getirdi" sözleriyle değerlendirdi. Erdoğdu’ya göre "acilen parasal olmayan, ekonomiye tesir edecek önlemler" alınması gerekiyor. "Türkiye’ye akraba ve adam kayırma görüntüsü veren Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak derhal görevden alınmalı" diyen Erdoğdu, "Erdoğan, damadıyla birlikte ülkeyi yönetmekten vazgeçmeli ve demokrasiye dönmeli" çağrısı yaptı.
Aykut Erdoğdu, döviz kurundaki yükselişin önlenmesi için "acil önlemler" listesini "Saray'dan ve ABD’den bağımsız bir yargı sistemi hakim kılınmalı, hukukun üstünlüğü esas alınmalı, dış politikada akıl-mantık çizgisine geçilmeli, tutuklu vekiller de serbest bırakılarak Türkiye’nin korku ve dehşet iklimine son verilmeli" sözleriyle anlattı. Bütün bu listeyi, "acil demokratikleşme paketi" olarak tanımlayan Erdoğdu, TBMM’nin toplanmasını, bütün partileri kapsayacak bir "milli mutabakat" kurulmasını ve Türkiye’nin demokratikleşme adımlarıyla birlikte üretimi hızlandıracak yönetime geçmesi gerektiğini savundu.
"Merkez Bankası bağımsız değil"
HDP'nin Ekonomiden Sorumlu Merkez Yönetim Kurulu üyesi Garo Paylan da, döviz kurundaki tırmanışın temel nedenini "Türkiye’deki demokrasi krizi"ne bağladı. Aykut Erdoğdu gibi o da, Erdoğan’ın damadı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın görevden alınmasını talep etti. Paylan DW Türkçe'ye açıklamasında, "Çünkü bu adam kayırmacılık görüntüsüyle Türk ekonomisi güven vermiyor. Ekonominin güven verebilmesi için ekonominin başına gerçekten işin ehli biri getirilmeli" sözleriyle açıkladı.
Dövizdeki yükselişin durdulması için Merkez Bankası’nın "tamamen bağımsız" bırakılması gerektiğini savunan Garo Paylan, "Sarayın doğrudan müdahaleleri ortadan kaldırılmadıkça ekonomideki yangın büyüyecek ve geniş halk kitlelerini geri dönüşü olmayan bir yoksulluğa itecek. Demokrasi krizi sürdükçe, ekonomideki kriz bitmeyecek" dedi. Paylan Türk Lirası’nın bir haftada yüzde 20 değer kaybetmesine karşın Merkez Bankası’nın "kayda değer" hiçbir açıklama yapmadığına dikakt çekerken, "Kötü ekonomi yönetimini, ABD’yle yapılan rehine pazarlıkları da teslim almıştır. Türkiye’deki ekonomik krizin çözülmesi için acil demokrasi adımlarına ihtiyaç var. TBMM’de acilen toplanmalı" çıkışı yaptı. Meclisin, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişle birlikte zayıflatıldığını öne süren Paylan, "Olağanüstü toplantı yapılıp, meclisin yeniden güçlenmesi gereken ilk mutabakatı sağlayabiliriz. Demokrasimizi korumadığımız sürece ekonomide daha büyük kayıplar yaşacağız" şeklinde konuştu.
Daha fazlasını okumak için: Dolar 6, Euro 7 TL'yi gördü
“İletişim hatası yapılıyor”
Eski Merkez Bankası başkanlarından ve İyi Parti’de Meral Akşener’in kurmaylarından Durmuş Yılmaz ise döviz kurlarındaki yükselişin daha da sürebileceği uyarısı yaptı. Yılmaz, "Çünkü otorite, piyasalarla iletişimini yönetemiyor. Büyük bir iletişim hatası yapılıyor ve son beş yıla damga vuran bu hata şimdi daha açık şekilde gün yüzüne çıkıyor" dedi. Piyasadan gelen sinyallerin iyi algılanmadığından, Merkez Bankası’nın uygulamalarının siyaseten desteklenmediğini belirten Yılmaz, "Şimdi ihtiyacımız olan büyüme değil, finansal istikrardır. Tamamen takvime bağlanmış, neyin nasıl yapılacağının şeffafça anlatılacağı program acilen açıklanmalı" uyarısı yaptı.
Yılmaz, "Bu kriz de yuvarlak laflarla geçiştirilmeye çalışılırsa, siyasi demeçlerin ötesine geçilmezse, makro ekonomik dengelerin düzene sokulması mümkün değil" dedi. İktidarın, krizi ancak piyasalarla ve toplumsal muhalefetle birlikte çözebileceğini söyleyen Yılmaz, toplumun genelinin desteğinin alınmadığı hiçbir ekonomik önlem paketinin çözüm üretmeyeceği mesajı verdi.
Hilal Köylü / Ankara
© Deutsche Welle Türkçe