1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Moody's Berlin'i korkutamadı

25 Temmuz 2012

Kurumsal yatırımcının rehberi sayılan 'reyting'ciler devletlerin ise canını sıkıyor. Şimdi de Almanya'nın kredibilite görünümü negatiflendi.

https://p.dw.com/p/15eM3
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Amerikan kredi derecelendirme şirketi Moody’s Almanya’ya yine en yüksek kredi notunu veriyor ama kredibilite görünümünü ‘dayanıklıdan’ ‘negatife’ çevirdi. Pratikte herhangi bir değeri olmayan ve Almanya’nın borçlanma maliyetini arttırma tehlikesi bulunmayan değerlendirme Berlin’de tedirginlik uyandırmadı.

Eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy kredi notunu milli ve şahsi prestij meselesi yapmıştı. Sarkozy’e göre Fransız devlet tahvillerinin kredi notunun dokunulmazlığı vardı. Üç büyük reyting şirketinin tek bir hamlede koskoca devletlerin kredi itibarıyla oynayabilmesi Sarkozy’i rahatsız ediyordu. Ama bu yılın başlarında Fransa’nın kredi notunun bir basamak indirilmesini o da önleyememişti.

Norbert Barthle CDU CSU haushaltspolitischer Sprecher
Hrıstiyan Birlik Partileri’nin bütçe politikaları sözcüsü Norbert BarthleFotoğraf: dapd

Moody's Almanya'ya taktı

Bu kez de Amerikan Moody’s şirketi dünyanın en iyi kredi notuna sahip ülkelerinden üçünün görünümünü negatife çekti. Bu ülkelerden biri de, borç krizindeki Euro Bölgesi’nin istikrar çapası sayılan Almanya. Ancak dünya finans piyasası Almanya’ya güveniyor. Alman devlet tahvillerinin refinansman maliyeti bu durumu yansıtmaya yetiyor. Almanya ek borçlanma için kısmen faiz ödemediği gibi yatırımcı Almanya’ya borç verebilmek için üstüne para da ödüyor.

Alman koalisyon hükümetinin üyeleri, kredibilite beklentisinin negatife çevrilmesine soğukkanlı tepki gösterdiler. Hrıstiyan Birlik Partileri’nin bütçe politikaları sözcüsü Norbert Barthle, büyüme çizgisindeki Alman ekonomisi açısından korkulacak bir şey olmadığını söyledi. Mevcut şartlara göre, kredi derecelendirme kuruluşunun attığı adımı biraz abartılı bulduğunu söyleyen Barthle, "Ekonomik yapımız sağlam. Avrupa’nın istikrar çapasıyız. Önümüzdeki yıllarda da istikrarlı büyüme kaydedeceğimizden eminim”, dedi.

Sosyal Demokrat ana muhalefet partisinin bütçe uzmanı Carsten Schneider ise koalisyon hükümetini Yunanistan’ın geleceğiyle ilgili vahim açıklamalar yaparak kredi derecelendirme şirketi Moody’si tahrik etmekle suçladı ve şunları söyledi:

“Sıfır faizle borçlanıp milyarlarca Euro tasarruf edebildiğimiz için Euro krizinin galibi şimdiye kadar biz olduk. Bu bakımdan, Ekonomi Bakanı Rösler’in, Yunanistan’ın iflasının problem olmayacağını söylemesi, Avrupa kadar Almanya açısından da sorumsuzluktur.”

Gregor Gysi im Bundestag in Berlin
Sol Parti Meclis Grup Başkanı Gregor GysiFotoğraf: picture-alliance/dpa

Euro batarsa

Özel derecelendirme şirketlerinin kendi senaryolarını dikte etmeye çalıştığını öne süren Sol Parti Meclis Grup Başkanı Gregor Gysi, bu şirketlerin Yunanistan’ı Euro Bölgesi’nden ayırma gayretlerinin başarıya ulaşmasına izin verilmemesi gerektiğini vurguladı. Gysi Yunanistan'dan sonra Portekiz, İspanya ve İtalya'yı da gözüne kestirebileceğini iddia ettiği reyting şirketlerinin Euro'yu batırmak istediğini ve bunun da Almanya'nın ihracatını olumsuz etkileyeceğini, söyledi.

Krizin en civcivli günlerinde kredi derecelendirme şirketlerinin sürpriz çıkışlar yapması siyasi sorumluları kızdırsa da uzmanlar, dünya ekonomisinin bu kuruluşlarla ihtiyacı olduğu görüşündeler. Nitekim hayat sigortası ya da emeklilik fonları gibi büyük yatırımcılar mali denetleme kurullarının koyduğu kurallara uymak zorunda. Allianz sigortacılığın yatırım uzmanı Rolf Schneider kurumsal yatırımcının reytingi yüksek yatırım araçlarını tercih etmek zorunda olduğunu söyledi ve ekledi: “Finans mimarimizdeki kurumsal şartlar böyle olduğu müddetçe reyting şirketlerine önemli rol düşecektir. Alman hazine bonosu gibi şeffaf yatırım araçlarında reyting şirketlerinin takdiri o kadar önemli değil. Bu durumun memnuniyet verici olmadığı söylenemez.”

© Deutsche Welle Türkçe

Michael Gessat / Çeviri: Ahmet Günaltay

Editör: Nihat Halıcı