1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Mizah ve kahkaha gizli silah olabilir mi?

Silke Wünsch
24 Ağustos 2024

Demokratların başkan adayı Harris'in kahkahası ve mizah gücü seçim kampanyasının bir parçası haline geldi. Kahkaha ve mizah, güç ve otorite için gizli birer silah olabilir mi? Tarihte ve günümüzde bu nasıldı?

https://p.dw.com/p/4jpvZ
ABD Başkan adayı Kamala Harris
ABD Başkan adayı Kamala HarrisFotoğraf: SAUL LOEB/AFP/Getty Images

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) eski Başkanı Donald Trump'ın, Kamala Harris'in Demokratların başkan adayı olmasının hemen ardından gündeme getirdiği ilk konu Harris'in kahkahası oldu.

Trump, Michigan'daki bir mitingde "Ona gülen Kamala diyorum. Hiç gülüşünü izlediniz mi? O bir çılgın. Bir kahkahadan pek çok şey anlayabilirsiniz. Hayır, o çılgın, o deli" ifadelerini kullandı.

Trump, seçim kampanyasında, rakibi olan, ABD Başkan Yardımcısı ve Demokratların başkan adayı Kamala Harris'i her fırsatta aşağılamaktan geri durmuyor. Harris'in kadın olması ve beyaz olmaması ile dalga geçen Trump'ın bu tutumuna sosyal medyadaki takipçileri de katılıyor. Trump destekçileri sosyal medyada Kamala Harris ile ilgili aşağılayıcı içerikler ve sahte videolar yayıyorlar.

Ancak Harris ve kampanya ekibinin, durumu tersine çevirerek bu saldırıları savuşturduğunu söylemek mümkün. Sosyal medya kullanıcıları özellikle TikTok'ta Harris'e destek veriyor. Normalde şov dünyasının ünlü isimlerine odaklanan hesaplar bile, Kamala Harris'i de bir pop ikonu olarak görüyor.

Kamala Harris, her vakit neşeli haliyle ön planda, kendine de içtenlikle gülebilen, kötü kampanyaların kendisine zarar vermesine izin vermeyen bazen de bunlara karşılık da veren bir figür. 

Örneğin Harris, savcı olarak çalıştığı yılları anlatırken, o zamanlar her türden suçluyla mücadele ettiğini aktarmış, "Kadınlara kötü davranan yırtıcılar, müşterilerini dolandıran dolandırıcılar, kendi çıkarları için kuralları çiğneyen dolandırıcılar ve sahtekarlar... Bana inanın, Donald Trump gibi tipleri iyi tanırım" diyerek karşılık vermişti.

Harris, Trump'tan "tuhaf" diye bahsederek onu çileden çıkarmayı da başarıyor. Öte yandan konu devlet meselelerine gelince de "devlet insanı" ciddiyetiyle yaklaşıyor.

Kamala Harris ve Tim Walz mitingde destekçilerini selamlıyor.
Kamala Harris ABD Başkanı olursa yardımcılığını Tim Walz üstlenecek.Fotoğraf: Anna Moneymaker/Getty Images

Mizah araştırmacısı Eva Ullmann'a göre, Harris kendisi kadar esprili olan takım arkadaşı Tim Walz ile birlikte bu taktikle puan kazanabilir. Ullman, "ABD seçim kampanyası sadece mizahla ilgili değil. Harris-Walz ikilisinin net bir siyasi çizgisi var, kendilerini gösterebiliyorlar ve onlara yüksek derecede deger de biçiliyor. Onlar elbette kabare sanatçısı değil, bu şekilde rekabet etmek istemiyorlar, ancak mizah anlayışları çok içten, gerçekçi, davetkar ve çok etkileyici" diye ikilinin gücüne işaret ediyor.

Ullmann'a göre, Trump'a karşı iki ismin mizah konusundaki en büyük avantajı Trump gibi saygısız olmamaları. Tam da bu durum şu dönem Trump ve yandaşlarının aleyhine dönüyor gibi görünüyor. Ullmann'a göre toplum, "Hayır, artık bu tür şeyleri istemiyoruz. Sürekli aşağılamadan, utandırmadan ve nefretten bıktık. Bu tür mizahı artık istemiyoruz" tepkisi vererek Trump'ın yaptığını söylediği mizah tarzına sırtını dönüyor. 

"Mizah patronun işidir" kitabının yazarı da Ullmann, mizah ve kahkaha kültürünün değiştiğine inanıyor: "Güçlü pozisyonlardaki mizah, uzun süredir Trump'ın uyguladığına benzer saldırgan bir mizah biçimiyle ilişkilendiriliyordu. Bu, çalışanları iyi yönetmek için yeterli değil. Başkalarını iyi gösteren, onları utandırmayan bir mizahın da olabileceği keşfi, üst düzey yönetimde gerçekten yeni bir gelişme. Güçlü pozisyondaki insanların mizaha karşı en büyük korkusu, ciddiye alınmamaktır. Kendilerini gülünç duruma düşürmekten, bir palyaço gibi görünmekten korkuyorlar."

Kamala Harris, mavi ceketi, siyah bluzu ve elinde mikrofonu ile sahneden taraftarlarına gülümsüyor.
Sosyal medya kullanıcıları özellikle TikTok'ta Kamala Harris'e destek veriyor.Fotoğraf: Kamil Krzaczynski/AFP/Getty Images

Kahkaha korkusu ilkeldir

Bu korkunun insanlık tarihindeki kökleri derin. Davranış bilimciler, gülmenin insan iletişiminin başlangıcında yer aldığına inanıyor. İlkel insanlar, konuşmadan önce gülüyordu. Psikolog ve gülme araştırmacısı Michael Titze, yaklaşık 400 bin yıl önce neşeli bir gülüşün nasıl bir tehdit olarak kabul edildiğini şöyle açıklıyor: "Gülme, grup içindeki bireylere bir yakınlık, bağlılık ve iyi olma hissi veriyordu. Ancak, iki klan birbirleriyle karşılaştığında, örneğin bir avlanma bölgesi için savaşmaları durumunda, diğerlerinin gülüşü şu anlama da gelebiliyordu: 'Yenildik, onlar üstün geldi ve bizle alay ediliyor.' Alay edilmek çok ilkel bir duygudur ve bundan her politikacı korkar."

Platon'a göre gülmek devlet için tehliyeliydi

Gülmek, Antik Çağ’da bile politik bir konuydu. Örneğin Yunan filozof Platon, gülmenin devlet için tehlikeli olduğunu düşünüyordu. Gülen birinin mantıklı düşünme yetisini kaybettiğine ve böylece gücünü yitirdiğine inanıyordu. Öte yandan, Platon'un öğrencisi Aristoteles ise gülmeyi severdi ve gülmenin insanı hayvandan ayıran bir özellik olduğunu savunurdu.

Belki de Aristoteles’e uyulsaydı dünya tarihi farklı gelişirdi. Ama Hristiyanlıkla birlikte uzun süre neşe ve kahkaha hoş görülmedi.

Dünyanın farklı yerlerinde kahkaha

Bu durum yüzyıllar içinde büyük ölçüde gevşemiş olsa da neşeyle iktidar kaybetme korkusu - uzmanlar bu alay edilme korkusuna "gelotofobi" diyor - hâlâ bazı insanların zihninde varlığını sürdürüyor. Dünyanın bazı bölgelerinde bu korku, Batı ülkelerindekinden daha yaygın. Zürih Üniversitesi tarafından 2009 yılında 73 ülkede yapılan çok uluslu bir araştırma, Ortadoğu veya Asya gibi özellikle "namus" ve "itibar" gibi konulara çok fazla değer verilen kültürlerde gülmenin farklı algılanabileceğini ortaya koydu. Michael Titze konuyla ilgili, "Oralarda birinin küçük düşürülmesi, alay edilmesi inanılmaz tepkilere yol açabilir, hatta savaşlara neden olabilir. Bu nedenle, gülmenin kendisi oldukça çelişkili bir kavramdır" diyor.

Mizah genetik mi?

Kamala Harris'e geri dönecek olursak Titze'ye göre, o, başkalarının ona gülmesinin olumsuz yönlerini kendisi gülerek bertaraf edebiliyor: "Eleştiriliyor, o ise içten bir kahkaha atmaya başlıyor ve bu da rakiplerini zayıflatıyor"

Kamala Harris'in hayat dolu tarzının da bir tür iletişim olduğunu söyleyen Titze, bunu Harris'in insanlara "bak ben bunu nasıl yapıyorum, istersen gel geri kalanını birlikte yapalım" mesajı olarak yorumluyor. 

Bir kişi Harris gibi kahkaha atarsa, beyninde endorfin gibi insana kendisini iyi hisssetiren kimyasallar salgılanır. Halk arasında boşuna "gülmek en iyi ilaçtır" dememişler. Neşeli insanlar çekici görünür. Ancak gülme araştırmacısı Michael Titze, mizahın genetik olduğunu belirtiyor: "Mizahı öğrenemezsiniz, oynayamazsınız ya da zorla yapamazsınız çünkü bu durum gergin bir etki yaratır. Bireyde mizahın ortaya çıkma potansiyeli doğuştan gelir."

 

DW Türkçe'ye sansürsüz nasıl erişebilirim?