Merkez bankalarının çaresizliği
25 Ağustos 2016Borç karşılığında faiz alınması esastır. Yoksa kimse parasını kaybetme riskine girmek istemez. Dünya merkez bankaları ise bu sistemi terk etti. Amerikan Merkez Bankası FED borç isteyen bankalardan yıllardır tek sent faiz istemiyor. Japonya ve İsviçre Merkez Bankaları ise değerli senet karşılığında kredi alan ticari bankalara prim de ödüyor. Bu uygulama tereddüt uyandırdığı kadar tehlikeli de. Bu nedenle FED'de aylardır ana faiz haddinin yeniden arttırılması tartışılıyor. Faiz adımının ne zaman atılacağı Wyoming eyaletindeki Jackson Hole'de yapılacak merkez bankası başkanları buluşmasından sonra belli olacak mı? Ancak bazı gözlemcilerin aşırı beklentilere kapıldıkları da söylenebilir.
Dünya merkez bankası başkanları tepesi karlı Wyoming dağlarının 2 bin metre yükseklikteki Jackson Hole beldesinde bulunan bir otelde müthiş manzarayı seyredip doğanın güzelliğinden ilham almaya çalışacaklar. Öncelikle FED Başkanı Janet Yellen'in parlak fikirlere ihtiyacı var. Faiz politikasının nasıl olacağı merak konusu. Yellen merkez bankası faizlerini yeniden arttırmakta tereddüt ediyor.
Yellen tutarlı strateji izlemiyor
Janet Yellen Temmuz ayındaki Açık Piyasa Komitesi toplantısında da faizleri arttırmaya cesaret edememişti. Finans krizinden sonra faizler tarihin en düşük seviyesine indi. Krediler ucuzladı, para biriktirmek pahalandı. Amaç tüketimi teşvik etmekti. Böylece ekonomi canlanacaktı. Krizin üzerinden 8 yıl geçti ama merkez bankası faizi hala 0 dolaylarında seyrediyor. Janet Yellen bu yıl faizlere hiç el sürmedi. Ekonomiye aşırı kredi maliyeti yüklemekten çekiniyor. Halbuki bu yıl faizlerin kademeli olarak artacağını duyurmuştu. 30 yıldır New York borsasında komisyonculuk yapan Peter Tuchman pasifliğin sanayi şirketlerinin ve bankaların aklını karıştırdığını söylüyor. Tuchman, "Merkez Bankası'nda her kafadan bir fikir doğuyor. Oysa ortak dille konuşulup tek bir karar alınması gerekirdi. Kimi 'faizler artsın' derken, kimi ise faizlerin düşürülmesini tavsiye ediyor. Faiz kararının daha basit bir yöntemle verilmesi bence daha doğru olur", diyor.
Büyük resim gözden kaçıyor
FED başkanına gerçekten yol gösterilmesi gerekiyor. Janet Yellen geçen yıl Jackson Hole'deki dünya merkez bankası başkanları buluşmasına katılmamıştı. Yellen Amerikan ekonomisinin durum değerlendirmesinde enflasyon ve işsizlik rakamlarını esas alıyor. FED işsizlik gerilediği ve enflasyon yüzde 2 dolaylarında seyrettiği takdirde ülke ekonomisinin yüksek merkez bankası faizini kaldırabileceğine inanıyor. Ekonomistler ve borsa uzmanları ise rakamlara odaklanmanın yanlış olduğu görüşündeler. Borsa simsarı Peter Costa, 'aydan aya değişen rakamlar üzerinde yoğunlaşıp ayrıntılar yüzünden büyük resmi göremeyenlerin tutarlı strateji geliştiremeyeceğini' söylüyor.
FED spekülasyonların kaynağı
Costa'nın meslektaşı Peter Tuchman ise, "Rakamlar bana çelişkili geliyor. Mesela işsizlik. İşsizlik rakamı neyin ölçüsü olabilir ki? İş aramaktan vazgeçenler ne olacak? Bence merkez bankası hassas ölçümle değil tecrübe edilerek kazanılan değerlere göre karar vermeli. Bunu yaptığı takdirde faiz indiriminin hiçbir zaman ekonomiyi canlandırmaya yaramadığını idrak edecektir", dedi.
Ucuz paranın Wall Street'e bereket getirdiği ise inkâr edilemez. Borsa endeksleri puan rekoru kırıyor. Yatırımcı alternatif bulamadığı için parasını hisse senetlerine yatırıyor. Faizler arttığı takdirde kaos çıkacağını ve yükselen değerlerin balon gibi söneceğini iddia edenler de var. Ancak Jackson Hole buluşmasına da bel bağlanmıyor. Yellen'in yine muğlak ifadelerle geçiştirip, hiçbir şeye açıklık kazandırmayacağı görüşü ağırlık kazanıyor. FED bu tutumuyla piyasalar açısından büyük bir güvensizlik kaynağı haline geldi. Amerikan Merkez Bankası piyasaları yatıştıracağına spekülasyona çanak tutuyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Sophie Schimanski