1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Merkel’den Türkiye’ye Kıbrıs çağrısı

12 Ocak 2011

Almanya Başbakanı Merkel, Türkiye’yi Kıbrıs ihtilafının çözümü için daha esnek olmaya davet etti. Kıbrıs ziyareti sırasında, Hıristofyas’ın çözüm çabalarını öven Merkel, Ankara’dan adım atmasını istedi.

https://p.dw.com/p/zwLB
Fotoğraf: AP

Kıbrıs’a yaptığı ilk resmi ziyaret sırasında Cumhurbaşkanı Dimitris Hıristofyas ile bir araya gelen Merkel, çözüm için Kıbrıs Rum yönetiminin şimdiye kadar memnuniyet verici adımlar attığını söyledi. Almanya Başbakanı Kıbrıs Rum liderine hitaben, “Şimdiye kadar büyük ölçüde uzlaşma gönüllülüğü gösterdiğiniz, ama ne yazık ki aynı karşılığı alamadınız” dedi. Başbakan Merkel yapacağı görüşmelerde Türkiye’ye daima, süreçte ilerleme kaydedilmesi gerektiğini hatırlatacağını sözlerine ekledi.

Merkel, on yıllardır süren Kıbrıs anlaşmazlığının çözümü için Türkiye'den daha fazla ilgi göstermesini isterken Rum tarafına destek vaadinde bulundu. Başbakan, Rumların Türk tarafı ile görüşmelerde ilerleme sağlanabilmesi için “cesaret ve yaratıcılık sergilediğini” dile getirdi.

“Kıbrıs’ın bölünmüşlüğü sona ersin”

Almanya Başbakanı, ‘Biz Almanlar ve şahsen ben, bir ülkenin bölünmesinin ne anlama geldiğini iyi biliriz. Bu nedenle bütün kalbimizle ülkenizin bölünmüşlüğünün sona ermesini temenni ediyoruz” ifadelerini kullandı. Merkel, toplumlar arası görüşmelerde ilerleme sağlanmasına Berlin’in farklı nedenlerle ilgi duyduğunu ve bunun için gerekli desteği vermeye devam edeceklerini ifade etti.

Merkel’e teşekkür eden Rum lider Hıristofyas, Almanya’nın AB’deki çok önemli bir ortakları olduğunu belirttikten sonra, Bayan Merkel’in Kıbrıs konusuna dokunaklı ilgi gösterdiğini ve işgal sona erene kadar bu desteğin sürmesini temenni ettiklerini söyledi.

Çözüm için Almanya modeli

Türkiye’yi “tehditkâr tavırlardan” vazgeçmeye çağıran Rum Devlet Başkanı, Kıbrıs için Almanya’daki federatif çözümü örnek aldıklarını açıkladı. Kıbrıs’ın “Türkiye ile Yunanistan arasında barış köprüsü” olabileceğini sözlerine ekleyen Hıristofyas, Türkiye’nin Akdeniz’deki doğalgaz arama çalışmalarını engellemekten vazgeçmesini de talep etti.

Çözümsüzlük AB-NATO işbirliğini engelliyor

Enosis taraftarlarının darbe teşebbüsüne Türkiye’nin askeri müdahale ile karşılık vermesi üzerine Kıbrıs, 1974 yılında fiilen bölünmüştü. Adanın kuzeyinde kurulan Türk cumhuriyetini sadece Türkiye resmen tanıyor. 2004 yılında çözüme ulaşılamadan AB üyesi olan Kıbrıs Cumhuriyeti, 2008 yılında da Euro'ya kavuşmuştu.

AB’nin bütün adayı Birlik üyesi addetmesine rağmen, AB hukuku, çözüm sağlanana kadar, adanın kuzeyinde uygulanamayacak. Kıbrıs’ın bölünmüşlüğü, AB ile NATO arasındaki işbirliğinin geliştirilmesini, Türkiye'nin tam üyelik için Brüksel ile sürdürdüğü müzakereleri de olumsuz etkiliyor.

Almanya Başbakanı Angela Merkel Lefkoşa temasları sırasında bu konuya da değindi ve NATO ile Avrupa güvenlik ve savunma politikalarının makul işbirliği içinde yürümesini arzu ettiklerini, söyledi.

“Türkiye, Ankara Protokolü'nü uygulamalı

Bayan Merkel, ucu açık üyelik müzakerelerin ve Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkileri düzeltme sürecinin devam edeceğini belirtirken, Erdoğan hükümetinden, 2005 yılında imzalanan Ankara Protokolü’nün gereklerini uygulamasını istedi.

Ankara Protokolü, Türk hava ve deniz limanlarının AB üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti'nin gemi ve uçaklarına da açılmasını öngörüyor. Türkiye, AB ile tam üyelik müzakerelerinin tıkanmasına yol açan bu konuda anlaşma sağlanabilmesi için, AB'nin Kıbrıs Türkleri ile ticari ilişki kurmasını şart koşuyor.

1974 yılından bu yana Kıbrıs'ın yeniden birleşmesi çok sayıdaki girişimden bugüne kadar sonuç alınamamış, uluslar arası toplumun desteğini alan BM'nin barış planı da 2004 yılındaki referandumda Rumlar tarafından reddedilmişti.

İhtilafın önemi sadece Kıbrıs ile sınırlı değil. AB üyeliği şimdiye kadar sadece ada Rumlarına yarar sağladı. Turizm açısından büyük önem taşıyan seyahat kolaylıklarından da adanın güneyi kârlı çıkıyor. Müdahale öncesinin mülkiyet statüsü en önemli anlaşmazlık konuları arasında.

Hıristofyas devlet başkanlığına seçildiği 2008 yılından bu yana Kıbrıs Türk toplumunun eski lideri Mehmet Ali Talat ile en az 70 kez görüşmüştü. Görüşmelerde, yönetim ve ekonomik konularda nispi yakınlaşma sağlandıysa da mülkiyet ve yerleşim sorunlarına çözüm bulunması şu ana kadar mümkün olmadı.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/dpa/daapd, AG/AŞ