Brexit geçiş sürecinin uzaması gündemde
18 Ekim 2018İngiltere Başbakanı Theresa May, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) çıkışı (Brexit) sonrası öngörülen geçiş sürecinin uzatılabileceği önerisine sıcak baktığını açıkladı.
AB liderler zirvesi için Brüksel'de bulunan May, Perşembe sabahı yaptığı açıklamada "Şu anda bir düşünce aşamasında olan yeni bir fikir ortaya çıktı. O da, geçiş sürecinin birkaç aylık bir süre için uzatılmasıdır" dedi. May, geçiş sürecinin "sadece birkaç aylığına" uzatılabileceğinin özellikle altını çizerken, asıl amaçlarının geçiş sürecinin önceden belirlenen Aralık 2020'de bitirilmesi için uğraşmak olduğunu belirtti ve şu aşamada sürecin uzatılma fikrinin gerçekleşmesini beklemediğini ifade etti.
Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Antonio Tajani, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Brexit sonrası geçiş süreci için öngörülen sürenin bir yıl ertelenebileceği önerisini gündeme getirmişti. Yeni hedefi 2021 yılı sonu olarak belirleme taraftarı olduklarını söyleyen Tajani, böylesine bir ertelemenin kendilerine bir ticaret anlaşmasına varmak için daha fazla zaman tanıyacağını aktardı. Tajani bunun İngiltere'nin, hiçbir karar alma yetkisi olmaksızın, AB kurallarını öngörülenden daha fazla süreyle uygulamak durumunda kalacağı anlamına geleceğini de sözlerine ekledi. Bu öneri aynı zamanda İngiltere’nin söz konusu süre zarfında AB Gümrük Birliği ve ortak pazarda kalmasını öngörüyor.
May'in, söz konusu ertelemeyi lideri olduğu Muhafazakar Parti içerisindeki Avrupa karşıtlarına kabul ettirmekte zorluk çekeceği tahmin ediliyor. Söz konusu grup, İngiltere'nin AB'den bir an önce çıkması taraftarı.
Brexit müzakereleri son dönemde İngiltere'nin bir parçası olan Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasındaki sınırla ilgili bir anlaşmazlık nedeniyle tıkanmış bulunuyor. İngiltere'nin AB'den ayrılmasının ardından, söz konusu sınır üzerinden yapılacak ticaret ile ilgili görüş ayrılıkları henüz giderilebilmiş değil. AB müzakerecileri, Kuzey İrlanda'nın Gümrük Birliği içerisinde kalmasını ve ürünlerde AB mevzuatlarının geçerli olmasını talep ediyor.
İngiltere müzakereler çerçevesinde önümüzdeki Mart ayında AB'den resmen ayrılmayı planlıyor. Herhangi bir anlaşmaya varılmamasından hem AB hem de İngiltere'nin zararlı çıkacağı yorumunda bulunuluyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel, daha önce AB'nin tüm senaryolara hazırlıklı olması uyarısında bulunmuştu. Merkel, "Buna İngiltere'nin AB'den bir anlaşma olmaksızın çıkması da dahil" demişti.
Zirve rafa kalktı
Öte yandan AB üyesi ülkelerin liderleri, İngiltere'nin AB'den çıkma sürecine ilişkin Kasım ortasında düzenlenmesi düşünülen olağanüstü zirvenin yapılmayacağı mesajını verdi.
Çarşamba günü bir araya gelen liderler, 17-18 Kasım tarihlerinde düzenlenmesi planlanan zirvenin düzenlenebilmesi için "yapılan yoğun müzakerelere rağmen yeterince ilerleme kaydedilememiş olduğunu" söyledi. Resmi bir kaynağın aktardığı bilgilere göre, liderler anlaşmaya son halinin verileceği bir zirve düzenleme çağrısını "görünürde bir Brexit anlaşması olduğunda" yapacaklarını söyledi.
İngiltere Başbakanı May, Çarşamba günü mevkidaşlarına hitaben yaptığı konuşmada, Brexit'in son aşamasında başarıya ulaşılması için "her iki tarafın da cesaret, güven ve liderlik" sergilemeleri gerektiğini söyledi. AB adına İngiltere ile Brexit görüşmelerini yürüten Michel Barnier ise, her iki tarafın da anlaşma için çok çalıştığını ancak "henüz o aşamaya gelmediklerini" ifade etti. Barnier, "Çok daha fazla zamana ihtiyacımız var ve gelecek haftalarda sakin ve sabırlı bir biçimde çalışmayı sürdüreceğiz" açıklamasında bulundu.
AP Başkanı Antonio Tajani, May'in konuşmasının "içerik açısından hiçbir yenilik taşımadığını" ancak May'in "mesafe kat etmek için isteklilik" gösterdiğini ifade etti. Tajani, "İyimser olmak istiyorum çünkü Sayın May'in verdiği siyasi mesaj, olumlu bir siyasi mesajdır: Bir anlaşmaya varmak istiyoruz" dedi.
"Somut öneri yok"
AB üyesi ülkelerin diplomatları ise, Başbakan May'in AB'nin kaygılarına ilişkin daha fazla anlayış sergilediğini söyledi. Buna rağmen May'in, AB'nin önceden yaptığı çağrıya rağmen, İrlanda-Kuzey İrlanda meselesi de dahil olmak üzere hiçbir konuda somut çözüm önerisinde bulunmadığı ifade edildi. AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, "Başbakan May'e bu çıkmazın giderilmesi için somut önerisi olup olmadığını soracağım. AB üyesi İrlanda ile Kuzey İrlanda arasında katı bir sınırı önlemek için yaratıcı düşünmek gerekiyor" demişti.
Zirve sürüyor
İki günlük zirvede Perşembe günü de göç, iç güvenlik, Euro bölgesi reformu ve dış politika konularının masaya yatırılması bekleniyor. Özellikle göç politikası konusunda aşırı sağcı partilerin hükümette yer aldığı İtalya, Avusturya, Macaristan ve Polonya gibi ülkelerin tutumu ile diğer ülkelerin izlediği politika arasında ciddi farklar göze çarpıyor.
Resmi gündemde bulunmamasına rağmen, üye ülke İtalya'nın 2019 bütçe önerisinin de zirvede gündeme gelmesi bekleniyor. Aşırı sağcı İtalyan hükümeti, bütçe önerilerini onaylanması için Pazartesi günü AB Komisyonu'na göndermişti. Komisyon ise, İtalya'nın harcama planının AB bütçe kurallarından "büyük bir sapma" teşkil ettiği uyarısında bulunmuştu.
DW,rtr,AFP,dpa/BÜ,DÇÜ
© Deutsche Welle Türkçe