Marilyn Monroe – Efsane ve ilham perisi

Barbara Sichtermann yeni kitabında, "Monroe'nun olağanüstü başarısının nedeni öncelikle bedenselliğinden kaynaklanıyordu. Bir kadının sahip olabileceği her türlü cazibe onda vardı", diyor. Cazibesi ve şöhreti onun oyunculuk yeteneğini ikinci plana itiyordu.

Yazar kitabında ünlülerin MM fenomeni hakkında söylediklerini bir araya getirmiş. Son eşi olan oyun yazarı Arthur Miller, "Marilyn'in neden otantiklik sembolü haline geldiğini anlayabilmiş değilim. Belki de onu gören erkeklerin sadakati unutmasından, kadınların da kıskançlıktan çatlamasındandır…", demiş.

Arthur Miller devam ediyor: "Evliydim. Marilyn kapıda görünse flaşlar patlardı. Uzun zaman yalnız kaldık. Malum oyalamalara rağmen rahat hareket edebilircesine uzun uzun sohbet ettik." (Resim: Miller/ Monroe çifti Sir Laurence Olivier ve Vivien Leigh ile birlikte)

Barbara Sichtermann kitabında Monroe'nun çelişkilerine değinirken, "Ahlak ortamının daha serbest ve eşitlikçi olması mutlaka onun kendini olduğu gibi kabul etmesini kolaylaştırırdı. 1950'lerin seks sembolünün aynı zamanda o dönemde yaygın olan ikiyüzlülüğün kurbanı da olduğu tezi yabana atılamaz", diyor. (Resim: Milyoner Avcısı'ndan bir kare)

"1960'ların getirdiği değişikliğe, seks devrimine, feminizme ve diğer gelişmelere rağmen Amerika'da esasen, kendini seks tehdidi altında gören ve sınırları zorlayanı derhal afişe eden püritenlik kültürü hüküm sürer." (Barbara Sichtermann)

Aktrisin yakın dostlarından yazar Truman Capote şu satırları yazmıştı: "İçin için ışıyan mevcudiyeti ve aniden kendini gösteren zeka pırıltıları sahnede belli olmuyordu. O kadar nazik ve kırılgan anlarını sadece kamera görebilirdi."

Hollywood'un zincirlerinden kurtulması kolay olmadı. "Uzun zaman sinemacıların tebessüm ettiği Monroe yapımcı şirketleri dize getirmişti. Proje, senaryo ve rejisör artık onun onayını almak zorundaydı. Neden? Çünkü Hollywood, onun yerini alabilecek bir sarışın yetiştirememişti." (Joyce Carol Oates)

"Marilyn 40'lı ve 50'li yıllardan gelmeydi. Amerikan ruh halinde cinsellik ve ciddiyetin bir arada olamadığının hatta birbirine zıt sayıldığının en çarpıcı kanıtıydı. Sonunda Marilyn boyun eğmek ve film çevirebilmek için yüzme havuzunun kenarında çıplak poz vermek zorunda kaldı." (Arthur Miller)

"Bu meslekte yaşlanamayacağını hissediyorum. Saçma olduğunu biliyorum, ama öyle. Korkarım genç ölür. Aynı zamanda, huzursuz bir ruh gibi içinde hapsettiği bu özel yeteneğin nihayet açığa çıkması için dua ediyorum." (Truman Capote) ©Deutsche Welle Türkçe