Mafya skandalı Bulgaristan'ı sarstı
18 Nisan 2008İçişleri Bakanı Rumen Petkov, haftalarca kendisi hakkındaki iddiaları yalanladıktan sonra, istifasını vermek zorunda kaldı. Bu istifa bekleniyordu, ancak kamuoyu yine de yılların politikacısı ve Sosyalist Parti'nin genel başkan yardımcısının gerçekten de bu skandala takılıp düşeceğine pek ihtimal vermiyordu. Fakat bakanın şahsının ve bakanlığının karıştığı skandalların ardından iç ve dış siyasi baskı her geçen gün büyüyordu ve Sosyalist Parti'nin başını çektiği koalisyon hükümeti, iktidarını kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyaydı.
AB'den uyarı
AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso da, Mart ayı sonunda Sofya'ya yaptığı ziyarette skandallardan dolayı uyarıda bulunuyordu. Barroso "İleri derecede yolsuzluk ve kriminalitenin AB'de yeri yok." diyerek, Bulgaristan'daki gidişata göz yumamayacakları mesajını veriyordu.
Barroso'nun ziyaretinden sadece birkaç gün sonra Sofya'da tekrar tetikçiler gündemdeydi. Önce Mafya hakkında bir kitap yazan ve bir Mafya patronu hakkında ifade vermeye hazırlanan bir yazar, ardından da Kozloduy Nükleer Santrali'nin bakımından sorumlu şirketin genel müdürü, tetikçilerin kurbanı oldu. AB Komisyonu yine, sadece uyarıda bulunan ama yaptırımı olmayan dişsiz bir kurum konumuna düşmüştü. Alman siyasetbilimci Heinz Brahm, Avrupa Birliği Komisyonu'nun, olanları görmezden geldiği, daha doğrusu, Bulgaristan'da şimdi günışığına çıkanların olabileceğini tahmin ve tasavvur edemediğini belirtiyor.
Yolsuzluk, en üst düzey makamlara kadar çıkmış durumda
Aslında yolsuzluk ve organize suçla mücadelenin ilk adresi olması gereken İçişleri Bakanlığında, bir dizi karanlık işin çevrildiği, yeraltı dünyasının önemli isimlerinin sürekli olarak polis baskınlarından haberdar edildiği ortaya çıktı. Bu uyarılar hem de bakanlık kapsamındaki Organize Suçla Mücadele Dairesi'nin başkan yardımcısı İvan İvanov'dan geliyordu.
Parlamento içişleri komisyonunun araştırmaları sonucu, bakanlığın en üst düzeyinde bile, suç dünyası ile yakından ilişkisi olan isimler ortaya çıkarıldı. İçişleri Bakanı Petkov'un da, hakkında soruşturma yürütülen mafya liderleriyle görüştüğünü itiraf etmek zorunda kalmasıyla, skandal doruk noktasına ulaştı. Petkov'un, bu görüşmelerin yapıcı olduğu ve aslında hatalı bir nitelik taşımadığı şeklindeki açıklaması ise, Bulgar kamuoyunda büyük tepkiyle karşılandı.
Fakat tüm tepkilere rağmen İçişleri Bakanı görevinden alınmadı, hatta aynı partiden olan Devlet Başkanı Georgi Parvanov ve Başbakan Sergey Stanişev'in desteğini aldı. Muhalefet tarafından hükümetin düşürülmesi için verilen gensoru önergesi de parlamentoda reddedildi.
Ancak iç ve dış siyasi baskının artmasının ardından sosyalist Başbakan kabinesinden geniş çaplı değişiklik yapılacağını duyurdu. Ayrıca AB'den gelen kaynakların kontrol edilmesi için yeni bir bakanlığın kurulacağı açıklandı. Ülkedeki 25 yolsuzluk vakası nedeniyle Mart başında milyonlarca Euroluk kaynak akışını dondurmuş olan Brüksel ise, Sofya'daki gelişmeleri yakından takip ediyor. Bulgaristan'da organize suçla mücadelede hangi ilerlemenin sağlandığı ise, Haziran ayında açıklanacak izleme raporunda görülecek.