Lübnan yaralarını sarmaya çalışıyor
19 Ağustos 2020Lübnanlılar, özellikle siviller ve gönüllüler, en az 171 kişinin hayatını kaybettiği, 6 bin kişinin de yaralandığı, Beyrut limanındaki patlamanın kentte yol açtığı yıkım ve enkazın toplanması için canla başla çalışıyor.
Beyrut halkının yardımına koşan uluslararası kuruluşların temsilcileri de yaraların sarılmasına destek oluyor.
Bunlardan biri de Till Küster. Medico International’ın Ortadoğu koordinatörü olan Küster, Lübnanlı partner kuruluşlarına destek olmak için Almanya’dan Beyrut’a uçtuğunu anlatıyor.
Patlamanın olduğu limanda her şeyin yerle bir olduğunu, burayı çevreleyen yakın bölge ile birlikte dev bir enkaz alanınıa tanıklık ettiklerini anlatan Küster, gönüllülerin enkazın kaldırılması için çok büyük emek sarfettiklerini aktarıyor.
Halk seferber oldu
Pek çok binanın artık oturulamayacak durumda olduğunu, burada yaşayanların ailelerinin ya da arkadaşlarının evlerine sığınmak zorunda kaldıklarını söyleyen Till Küster, bir çok kent sakinin de kenti terk ettiklerini anlatıyor.
Özellikle Lübnanlı gençlerin, yardım için seferber olduklarını belirten Küster, “Pek çok yardım kuruluşu Beyrut’ta. Siviller ve gönüllüler, bu yardım kuruluşu çalışanlarına destek veriyor. Gıda ve içecek dağıtıyorlar. Bu yolla en azından acil yardıma ihtiyaç duyanlara destek olunabiliyor” bilgisini aktarıyor.
Zarar büyük
Uluslararası yardım kuruluşlarının üzerindeki yük ağır. Sağlık hizmetleri sekteye uğramış durumda. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ, WHO), geçen hafta Beyrut’taki 55 hastane ve sağlık kuruluşunun incelendiğini, yarısından fazlasının hizmet verebilecek durumda olmadığını açıklamıştı.
Patlamanın yol açtığı enkazın kaldırılması ve bölgenin yeniden inşasının maliyetine ilişkin tahmini rakamlar telaffuz ediliyor.
Lübnan Cumhurbaşkanı Michel Aoun, Daily Star gazetesine yaptığı açıklamada, 4 Ağustos’ta, 2 bin 750 ton amonyum nitrat maddesinin yol açtığı patlamanın, yaklaşık 12 milyar 700 milyon euroluk bir zarara yol açtığı bilgisini paylaştı.
Uluslararası toplum, Lübnan’a yardıma hazır. Alman Hükümeti, ilk etapta, acilen yapılması gereken yardımlar için, 20 milyon euro tahsis etti.
Peki Lübnan devleti nerede?
Yardım kuruluşu koordinatörü Till Küster, Lübnan devlet temsilcilerini yardım ve enkaz kaldırma çalışmalarında neredeyse hiç görmediklerini, yeniden inşa çalışmalarının büyük ölçüde yardım kuruluşlarının öncülüğünde ilerlediğini söylüyor. Küster, “Tek görebildiklerimiz, polis ve askerler. Onlar da enkaz kaldırma çalışmalarına destek vermiyor, enkazı kaldıran, yardımları yapan halkı denetliyorlar” bilgisini aktarıyor.
Till Küster’in Ortadoğu koordinatörü olduğu Medico International, özellikle geçen seneden bu yana yolsuzluk ve demokrasi için sokaklara çıkan yerel aktörlerle işbirliğini artırarak, Lübnan’daki sivil toplumun güçlendirilmesine destek sağlamak istiyor.
Yardıma ihtiyaç duyan çok farklı kesimler var
Medico International, 6 seyyar klinik ve 24 sağlık merkezi ile hizmet veren Amel adlı yardım kuruluşu ile işbirliği yapıyor. Bu kuruluş son yıllarda özellikle Suriye’deki iç savaştan kaçarak Beka Vadisi’ne sığınan yüz binlerce Suriyeli mülteciye ve yine Lübnan’da yaşayan Filistinli mültecilere yardım ediyor.
Amel yardım kuruluşu ayrıca Asya ve Afrika’dan para kazanmak için göç edenlere de destek veriyor. Sayıları 300 bine ulaşan bu göçmenlerin bir bölümünü kadınlar oluşturuyor. Sri Lanka, Sudan ve Nepal’den Lübnan’a gelen bu kadınların büyük kısmı evlerde hizmetçi, bakıcı olarak çalışıyor.
"Fuhuş yoluyla para kazan"
Ne ulusal iş hukukunun tanıdığı haklardan, ne de uluslararası koruma sağlayan düzenlemelerden yararlanıyorlar. Bu kadınlar, Kafala olarak adlandırılan ve neredeyse tüm haklarından feragat etmelerine, tüm haklarını kendilerine iş bulan şirkete devretmelerine yol açan bir sisteme tâbi olarak çalışıyorlar.
Çoğu patlamadan önce, korona salgını nedeniyle işsiz kaldı ve ülkelerine dönmek istiyorlar, ancak dönemiyorlar. Till Küster, bu göçmenlere de destek olmaya çalıştıklarını söylüyor. “Biz tüm göçmenlere destek sağlamak istiyoruz… Aralarından aylardır maaş alamayan, geliri olmayanlar var."
Kenyalı Rose Mary, Medico International’dan yardım isteyen kadınlardan biri. Aylarca maaşını alamadığı için işinden ayrıldığını, kendi ülkesine dönmesini sağlayacak gerekli belgeler için büyükelçiliğe para yatırdığını, ancak aradan bir yıl geçmesine rağmen belgelerin kendisine verilmediğini anlatan Rose Mary, büyükelçilik yetkilisinin kendisine “fuhuş yoluyla para kazanmasını” önerdiğini söylüyor.
Medico International, aynı durumda kalan pek çok kadının bunu yapmaya mecbur bırakıldıklarına dikkat çekiyor.
Kersten Knipp
© Deutsche Welle Türkçe