Libya, Türkiye-Mısır savaşına mı sahne olacak?
24 Temmuz 2020Libya’da gerilim dinmek bilmiyor. Türkiye destekli güçlerin kilit öneme sahip Sirte ve Cufra’ya ilerleyişini durdurmak için askeri müdahale tehdidinde bulunan Mısır, buna yönelik hazırlıklarına hız verdi.
Hafta başında Mısır Meclisi, Cumhurbaşkanı Abdülfettah el Sisi’nin talebini yerine getirerek, Libya’ya asker gönderilmesine yeşil ışık yakan tezkereyi onayladı. Tezkere, "ulusal güvenliğin savunulması", "batı cephesinde" bulunan "yabancı terörist gruplar" ve "sabıkalı milisler" ile savaşılması için yurt dışına silahlı asker gönderilmesine izin veriyor.
Gerilim neden tırmanıyor?
Libya'da 2014'te başlayan iç savaşın iki farklı cephesini destekleyen Mısır ve Türkiye arasındaki tansiyon gün geçtikçe tırmanıyor.
Türkiye ve desteklediği Fayez El Sarrac liderliğindeki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Sirte ve hava üssü nedeniyle kilit öneme sahip Cufra'da kontrolün yeniden ele geçirilmesi için harekete geçileceğini duyurmuştu.
Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile birlikte General Halife Hafter’i destekleyen Mısır ise, Sirte’yi kırmızı çizgi ilan etmiş, Cumhurbaşkanı el Sisi, UMH güçlerinin Sirte'ye saldırması halinde Mısır’ın doğrudan çatışmaya girebileceği uyarısında bulunmuştu.
İki taraf da hazırlık yapıyor
Arap basınında yer alan haberlerde, Türkiye ve Mısır’ın bir çatışmaya hazırlandıklarına dikkat çekiliyor.
Türkiye’nin kendi askerlerini değil, Suriye’den Libya’ya götürdüğü binlerce Suriyeli savaşçıyı cepheye sürebileceği, desteklediği UMH güçlerinin de zaten son dönemdeki askeri kazanımlarını bu savaşçılara borçlu olduğu belirtiliyor.
Mısır’daki "Rai Al-Youm" gazetesi ise, el Sisi liderliğindeki Mısır’ın da hazırlıklarına hız verdiğini, Libyalı aşiretleri çok ciddi ölçüde silahlandırdığını bildiriyor.
Mısır’ın tek endişesi, "Petrol Hilali" olarak adlandırılan, Libya’nın zengin petrol ve doğal gaz yataklarının bulunduğu bölgenin, Türkiye destekli güçlerin eline geçmesi değil. El Sisi ayrıca Türk ya da Türkiye destekli askeri güçlerin, Mısır sınırına kadar ilerlemesinden endişe ediyor.
Devlet kontrolündeki Mısır basınında yer alan haberler, sertleşen siyasi iklimi yansıtıyor. Örneğin "Youm7" gazetesindeki bir yorumda, Mısır’ın batı sınırını tehdit ettiği belirtilen Türkiye, "tarihi düşmanlar" arasında sıralanıyor.
Çıkar çatışması
İngiliz düşünce kuruluşu Chatham House uzmanı Tim Eaton, gelişmelerin endişe verici olduğuna dikkat çekti. Türkiye ve Mısır’ın uyuşması imkansız farklı çıkarları doğrultusunda hareket ettiklerine işaret eden Eaton, Mısır’ın tehditlerinin Türkiye ve desteklediği UMH güçlerini çok da etkilemediği görüşünde.
Libya’da İslami yönelimli güçleri destekleyen Türkiye’nin, aynı zamanda ekonomik kazanımlar da elde etmek istediğine dikkat çeken Eaton, ayrıca Türkiye’nin Libya hamlesiyle, Doğu Akdeniz’deki doğal kaynak ihtilafında, kendi konumunu güçlendirme hedefinde olduğuna vurgu yapıyor.
Buna karşın Mısır’ın, Müslüman Kardeşler ve bununla ilintili tüm aktörleri bir tehdit olarak algıladığına, Erdoğan ve UMH’yi bu kapsamda değerlendirdiğine işaret eden Tim Eaton, Mısır’ın Hafter’i İslamcılara karşı bir kale olarak gördüğünü aktarıyor.
İki bölgesel güç savaşır mı?
Cenevre Siyasi ve Diplomatik Araştırmalar Merkezi’nden Nasser Zouhir, iki ülke ordularının bölgede savaşa sürüklenmeyeceği görüşünde. Zouhir, "Kısa sürecek çatışmalar yaşanabilir. Bu yolla da taraflar yeniden siyasi çözüm sürecine dönülmesi için güç gösterisinde bulunmak isteyebilir" dedi.
Mısır ve NATO üyesi Türkiye’nin silahlı kuvvetleri, bölgedeki en güçlü orduları arasında yer alıyor.
Dünyadaki 139 ülke ordusunun sıralamasını yapan ABD merkezli Global Firepower'ın 2020 verilerine göre, 920 bin askeri, 215 savaş uçağı ve 4295 tankıyla Mısır, en güçlü ordular sıralamasında 9’uncu sırada yer alıyor. Türkiye ise 735 bin askeri, 206 savaş uçağı ve 2622 tankıyla, 11’inci sırada.
AB’nin eli zayıf
AB Dönem Başkanı Almanya’nın Dışişleri Bakanı Heiko Maas, geçtiğimiz günlerde hem Türkiye’nin "Doğu Akdeniz’deki provokasyonlarını" hem de Mısır Meclisi’nin Libya tezkeresini eleştirdi.
Ancak Avrupalıların bugüne kadar yaptıkları girişim ve çağrılar sonuç vermiyor görünüyor.
Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer, DW’ye verdiği röportajda bunun nedenine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Kramp-Karrenbauer, Libya'ya dikkat çekerek, "bölgede mevcudiyet gösterilmediğinde, olayların seyrini etkileme yetkinliğinin de sınırlı olduğuna" dikkat çekti.
Chatham House uzmanı Tim Eaton ise Avrupa hükümetlerinin Libya’daki gelişmelere müdahil olmakta yetersiz ve isteksiz kaldığını söyleyerek, gelinen noktada gidişatı belirleyecek ülkeleri, bölgede varlık gösteren Türkiye, Mısır, BAE ve Rusya olarak sıraladı.
Kersten Knipp
© Deutsche Welle Türkçe