Libya İnsan Hakları Konseyi’nden çıkarıldı

Libya'da değişim çağrılarını sert bir şekilde bastırmaya çalışan Kaddafi rejimi uluslararası alanda yalnızlaşırken, uluslararası müdahale çağrıları artıyor.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, insan haklarını hiçe sayan Libya'nın BM İnsan Hakları Konseyi’nden ihraç edilmesini öngören karar tasarısını bugün kabul etti. 72 üye ülkenin sunduğu tasarı, konsensüs ile kabul edilirken, Genel Kurul'da temsil edilen 192 ülkenin hiçbiri Libya lehine tavır almadı. Yalnızca Venezüella, ABD'yi yeni bir işgal planı yapmakla suçladı.

Sivil göstericilerin öldürülmesi ve insanlığa karşı suç işlemekle suçlanan Libya, 47 ülkenin temsil edildiği BM İnsan Hakları Konseyi'nin tarihinde, ihraç edilen ilk ülke oldu.

Uluslararası toplum tek ses

Oturumun açılışında bir konuşma yapan BM Genel Kurul Başkanı Joseph Deiss, Libya'daki mevcut durumun, insan haklarının derin ve sistematik biçimde ihlal edilmesinin kendilerini derinden sarstığını söyledi. Deiss, Genel Kurul'a üye devletlere çağrıda bulunarak, insan haklarına saygı gösterilmesini ve bu hakları ihlal edenlerin cezalandırılmasını sağlamak amacıyla BM Anayasası'nın birlik içinde ve kararlı bir şekilde uygulanmasını istedi. Deiss, bunun, uluslararası camia için, haklarına saygı duyulması için mücadele eden ve en büyük tehlikelere maruz kalan kadın ve erkeklere karşı bir görev olduğunu bildirdi.

Ban Ki Moon'dan sert tavır

Toplantıya katılarak Libya’daki son durum hakkında üye ülke temsilcilerine bilgi veren BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon, üye ülkeleri Libya konusunda derhal ve kararlı biçimde harekete geçmeye çağırdı. BM Güvenlik Konseyi'nin hafta sonunda aldığı yaptırım kararıyla bu yönde davrandığını hatırlatan Ban, Libya’da hala sürmekte olan can kayıplarından, halkın bastırılmaya devam edilmesinden ve sivil halka karşı Muammer Kaddafi ve onun destekçileri tarafından uygulanan şiddetten derin kaygı duyduğunu vurguladı.

Silah depoları ve cephaneliklerin halkı terörize eden çetelere açıldığı, hükümet kuvvetlerinin barışçı protestoculara ayrım gözetmeksizin ateş açtığı ve ülkenin doğusundaki askeri tesislerin bombalandığı yolunda haberler geldiğine işaret eden Ban, Batı'da da hükümet ile muhalif güçler arasında silahlı çatışmalar çıktığını, iki hafta içinde ölenlerin sayısının muhtemelen 1000’i aşacağını kaydetti.

BM Genel Sekreteri, değişim rüzgârlarının Ortadoğu ve Afrika’yı sardığını, Tunus’tan Mısır’a, Bahreyn’den Yemen’e ve diğer yerlere kadar bölge halklarının yeni haklar ve özgürlükler talep ettiğini vurguladı ve uluslararası toplumu, ‘sağlam durmaya’ çağırdı.

BM Anayasası’nın bu konuda çok açık olduğunu da belirten Ban, ‘insan hakları, sosyal ilerleme ve daha büyük özgürlükler içinde daha iyi standartların arkasında durmak, hepimizin kolektif sorumluluğudur. BM, bölge halkları ve hükümetlerinin yardım istemesi halinde bu büyük ve onurlu arayışlarında kendilerine her türlü yardıma hazırdır’ dedi.

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Sema Emiroğlu / New York

Editör: Ayhan Şimşek