Kırgızistan'da yeni bir dönem başlıyor
25 Mart 2005Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te dün Akayev’i deviren muhalefet, yönetime el koydu ve muhalefetin iki numaralı lideri ülkenin geçici devlet bakanlığı ve başbakanlığına parlamento tarafından atandığını açıkladı. Bişkek’te parlamento önünde toplanan kalabalığa seslenen Bakiyev, geçici devlet başkanlığı ve başbakanlığına atandığını açıklayarak “Özgürlük nihayet geldi” diye konuştu. Bakiyev, sivil darbenin ardından gerginlik yaşanan ülkede yağmalama olaylarının önüne geçtiklerini de savundu.
Geçici devlet başkanı ve başbakan Bakiyev, yeni kabinesini de belirledi. Yeni hükümetin 10 kişilik bakanlar kurulundan oluşacağı kaydedilen eski kabineden sadece bir kişi kaldı. Bakiyev, devlet başkanlığı seçimlerinin Anayasa’ya uygun olarak Haziran'da yapılacağını bildirdi. Darbenin ardından dün Yüksek Mahkeme seçim sonuçlarının geçersiz olduğunu ilan etmişti.
Asayiş endişe veriyor
Parlamento seçimlerine hile karıştığı gerekçesiyle ayaklanan muhalefetin hükümet binasını ele geçirmesiyle Akayev döneminin sona erdiği Kırgızistan’da asayişin durumu endişe veriyor. Yağmalama olaylarının yaşandığı Bişkek’te durumun şimdilik sakin olduğu belirtiliyor. Ancak gece boyunca çok sayıda mağazanın yağmalandığı ve çıkan olaylarda beş kişinin hayatını kaybettiği, 370 kadar kişinin de yaralandığı kaydedildi.
Darbenin ardından göstericiler tarafından cezaevinden çıkarılan muhalefet lideri Felix Kulov ise şiddet olaylarının artması üzerine halka sukünet çağrısı yaptı. Kulov, “Irak’ta olduğu gibi gürültü koparılmasın ve yağmalama olayları yaşanmasın. Medeni bir ülke olduğumuzu tüm dünyaya gösterin” diye konuştu.
Kırgızistan’daki yönetim değişikliği Gürcistan ve Ukrayna’dan sonra eski Sovyet cumhuriyetlerinde muhalefetin gerçekleştirdiği üçüncü “sivil darbe” oldu. Ancak Kırgızistan’daki yönetim değişikliği bu iki ülkeden farklı olarak çok kısa sürede yaşandı ve protestolar sırasında şiddet olayları görüldü.
Akayev sessizliğini bozdu
Bağımsızlığına kavuşmasından bu yana Kırgızistan’ı yöneten Akayev ise sivil darbenin ardından ilk kez sessizliğini bozdu. Ülke dışında olduğunu ve istifa ettiği yönündeki haberlerin yalan olduğunu söyleyen Akayev’in yazılı açıklaması Kırgızistan'ın ulusal haber ajansı KABAR'da yayınlandı. Olaylar üzerine geçici olarak ülke dışına çıkma kararı aldığını belirten Akayev, "Bu kararı insanlık adına ve kan dökülmesini önlemek için aldım" açıklamasında bulundu.
Ancak Akayev’in nerede olduğu hala kesin olarak bilinmiyor. Ancak ailesiyle birlikte helikopterle kaçtığı Kazakistan’a kaçtığı yolunda haberler var. Akayev’in bir oğlunun, Kazak lider Nazarbayev’in kızıyla evli olmasının Kazakistan’da bulunabileceğini akıllara getiriyor. Bu arada Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den de Akayev’e davet geldi. Rusya’ya gelmek istemesi durumunda kendisine iltica hakkı tanımaya hazır olduklarını belirten Putin, Kırgızistan'daki gelişmelerin yetkililerin zayıflığından kaynaklandığını söyledi.
ABD ve Rusya’nın tepkisi
Amerikan Dışişleri Bakanı sözcülerinden Adam Ereli ise Washington’un Kırgızistan’daki muhalefeti desteklemediğini söyleyerek, Kırgız halkının “barışçı dönüşüm” esasına göre ülkenin demokratik geleceğini bizzat belirleyeceğini kaydetti. Kırgızistan’daki gelişmeleri şu anda dikkatle izlediklerini bildiren ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice da Kırgız halkının istikrarlı bir hükümetle daha parlak bir demokratik geleceğe kavuşmak için başlattığı bu sürecin de yine demokratik ölçüler içinde cereyan etmesi için ülkesinin gereken desteği sağlayacağını belirtti.
Washington, Kırgızistan’daki gelişmelere temkinli fakat oldukça çabuk tepki gösterirken Moskova daha çekimser yaklaşım sergiliyor. Oysa ABD’nin, ancak 11 Eylül saldırılarından sonra, Kırgız sınırları içinde askeri bir üs oluşturmak için Bişkek yönetimi ile ilişkilerini yoğunlaştırmasına karşılık Rusya’nın Orta Asya cumhuriyetleriyle iyi geçinmeye özen gösterdiği biliniyor. Ayrıca ABD gibi Rusya’nın da Kırgızistan’daki olası bir iktidar değişikliğinde endişesini duyduğu gelişme, oluşabilecek otorite boşluğundan yararlanarak radikal İslami grupların halkın üzerinde siyasi etki sağlama tehlikesi.