Kıbrıs bağımsız Kosova'dan korkuyor

Kıbrıs Devlet Başkanı Tassos Papadopulos birkaç hafta önce Kosova’nın nihai statüsü ile ilgili New York’ta yapılan görüşmelerde Kosova’yı “kesinlikle tanımayacaklarını” açıkladı. Papadopulos, Kosova’nın Sırbistan tarafından tanınmasının dahi tutumlarını değiştirmeyeceğini belirtiyor. Kıbrıslı Dış İşleri Bakanı Erato Markoulli ise, Kosova’nın tek taraflı bağımsızlığını kesinlikle kabul etmeyeceklerini vurgularken, “bizim için önemli olan, Kosovalıların ve Sırpların bir çözüm üzerinde anlaşmaya varmaları ve bu çözümün Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından da onaylanmasıdır”, dedi. Asıl neden Kıbrıs sorunu

AB üyesi Kıbrıs’ın, Kosova’nın bağımsızlığını bu kadar kesin bir dille reddetmesinin nedeni ise Kıbrıs sorunu. Eğer Kıbrıs Yönetimi Kosova’nın bağımsızlığını tanıyacak olursa, Kıbrıs’ta bir birleşme olanağının ortadan kalkacağı belirtiliyor. Markoulli, Kosova’nın tanınmasının Kıbrıs için de bir emsal teşkil etmesinde endişe ettiklerini belirterek Kosova’nın bağımsızlığının bir emsal teşkil edeceği görüşünü savunuyor: “Türkiye’nin ve Kıbrıslı Türklerin de bu fikri destekleyeceklerini size garanti edebilirim. Türkiye’nin Kıbrıs sorununda izlediği yeni tutum adada iki devletli bir yapı oluşturulmasını öngörüyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün bu aralar iki devletten bahsediyor olması bir tesadüf değil.’ 'Kıbrıs'ın tutumu anlaşılmaz' Münih Politik Araştırmalar Merkezi'nden Kosova uzmanı Wim Man Meurs, Markoulli’nin mantığını anlamadığını belirtiyor. Man Meurs, Kosova sorununun emsal teşkil etmediğini, kendine özgü koşulları olduğunu söylüyor. Man Meurs, bağımsız bir kuzey Kıbrıs’ın Avrupa Birliği ile bağlantılı olarak da olumsuz etkileri olacağını ifade ediyor: “Kuzey Kıbrıs, dolaylı olarak da olsa AB üyeliğinden fayda sağlıyor. Bu da Kıbrıs’taki durumu daha farklı kılıyor. Bana göre bu sadece bir siyasi söylemden ibaret. Bağımsız bir Kuzey Kıbrıs Avrupa Birliği’nden tekrar kopar.”

Kıbrıs 2004 yılında Avrupa Birliği’ne üye olduğunda, ada bir bütün olarak kabul edildi. Ancak, AB yasalarının yalnızca adanın uluslar arası düzeyde resmi temsilcisi olan güney bölümünde geçerli olmasına karar verildi. Avrupa Birliği politikaları, ancak birleşmeden sonra Kuzey Kıbrıs’ı kapsayabilecek. Ancak eğer Kuzey Kıbrıs, uluslar arası düzeyde bağımsız bir devlet olarak tanınırsa, konu daha farklı bir boyut kazanabilir. Bu durumda, Kuzey Kıbrıs da, AB'ye girmek isteyen her ülke gibi üyelik için yeniden başvurmak zorunda kalır. Ancak Güney Kıbrıs ve Yunanistan, Kuzey Kıbrıs’ın Avrupa Birliği’ne üyeliğini veto edeceği için bu en baştan anlamsız bir adım olur. Türk tarafı adalet bekliyor Kuzey Kıbrıslı Türk politikacılar da bu gerçeklerin bilincinde. Kıbrıs Türk tarafı Başbakanı Ferdi Soyer, Kosova sorununu çözmek için her tür çabayı gösteren, ancak Kıbrıs sorununda aynı duyarlılığı sergilemeyen uluslar arası kuruluşlara kızgın olduğunu söylüyor: “Eğer Birleşmiş Milletler, Amerika ve Avrupa Birliği Kosova’nın bağımsızlığını destekleyip Kıbrıs sorununu çözmek için çaba sarf etmez ve Kıbrıslı Türkleri birleşik bir Kıbrıs ve federal bir çözüm için desteklemezlerse, çok büyük bir adaletsizlik yapmış olurlar. Bu, ayrımcılığa eş değer bir tutumdur.