Kürt siyasetçilerin açlık grevi başladı

Aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) de bulunduğu 5 Kürt örgütü, PKK’nın hapisteki lideri Abdullah Öcalan’ın ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmesi talebiyle süresiz ve dönüşümsüz açlık grevi başlattı.

Diyarbakır’da bugün düzenlenen basın toplantısıyla başlayan açlık grevi eylemine, 5’i HDP’li milletvekili, olmak üzere toplam 50 kişi katılıyor. Katılımcılar arasında Öcalan’ın yeğeni HDP Urfa milletvekili Dilek Öcalan da var. Diğer katılımcılardan bazıları ise eski milletvekili Sebahat Tuncel, Özgür Kadın Kongresi’nden Ceylan Bağrıyanık, Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Bekir Kaya, Öcalan’ın avukatları Ebru Günay ve Cengiz Çiçek.

Nadir Yıldırım: Grev ilk aşama

Açlık grevi eylemcilerinden HDP Van milletvekili Nadir Yıldırım, DW Türkçe’nin sorularını yanıtlarken, Öcalan’ın 5 Nisan 2015 tarihinden bu yana ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmediğini belirterek, görüşme taleplerine olumlu yanıt alana kadar açlık grevini sürdüreceklerini söyledi.

Yıldırım, açlık grevinin ilk aşama olduğunu, ardından farklı eylemlerin de gelebileceğini kaydetti.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, hafta sonunda yaptığı bir açıklamayla 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Öcalan’ın hapiste tutulduğu İmralı Adası’na saldırı olduğu yönünde güvenilir bilgiler olduğunu söylemişti.

Demirtaş, darbe girişimcilerini taşıyan bir helikopterin İmralı’ya inmeye çalışması nedeniyle adadan uçaksavarlarla karşılık verildiğini ve bir çatışma yaşandığı yolunda güvenilir bilgiler aldıklarını belirtmiş, bu nedenle Öcalan’ın güvenliği ve sağlığı hakkında endişeli olduklarını dile getirmişti.

Adalet Bakanı'dan Öcalan açıklaması

Adalet Bakanlığı’na göre, 18 yıldır hapiste bulunan Öcalan’ın güvenliği ve sağlığı konusunda bir sorun yok. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, dün bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, 15 Temmuz’dan sonra Öcalan’ın kaldığı cezaevinin güvenliğiyle ilgili önlemlerin gözden geçirildiğini ve Avrupa Konseyi İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi’nden (CPT) bir heyetin nisan ayında İmralı’da Öcalan’la görüştüğünü söyledi.

Ancak, bu açıklama Kürt siyasetçileri tatmin etmedi. Açlık grevi eylemcilerinden Yıldırım, Bozdağ’ın açıklamasının inandırıcı ve güvenilir bulmadıklarını, Kötü Muameleyi Önleme Komitesi CPT’ye de güvenmediklerini belirtti. Yıldırım, “Çünkü bu 18 yıllık süre içinde dünya kadar hak ihlali yaşandı İmralı Cezaevi’nde. Hiçbir ulusal ve uluslararası yasada olmayan uygulamalarla yüz yüze kaldık burada. Ama CPT de dâhil olmak üzere, hiçbir kurum ve kuruluş uluslararası hukuku işleten bir tutum sergilemedi” dedi.

İlk eylem değil

Bu açlık grevi eylemi, Öcalan’ın için yapılan ilk eylem değil. 2012 yılında bir cezaevindeki 30 kişilik PKK’lı tutuklu ve hükümlü tarafından başlatılan açlık grevi eylemi, 50’den fazla cezaevine yayılmış, binlerce kişi katılmıştı. Eylem, 68. gününde Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan’la görüşmesi sonucu sona ermişti.

O dönemde Diyarbakır B Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Nadir Yıldırım da bu açlık grevi eylemlerinin katılımcılarındandı. Yıldırım, “Cezaevinde bulunmuş, bilen birisi olarak söylüyorum, cezaevlerinin bu eylemlerin çok fazla dışında kalabileceklerini sanmıyorum” dedi. HDP’li milletvekili, eylemlerin toplumun her alanına yayılabileceğini de belirterek, sonuç alacaklarına inandıklarını söyledi.

Eylem sonuç getirir mi?

Ancak, Başbakan Binali Yıldırım, özellikle son dönemde artan PKK saldırıları nedeniyle hükümetin tutumunun sertleşeceği mesajlarını veriyor. Geçen hafta bir basın toplantısında “Çözüm, falan yok” diyen Başbakan Yıldırım, dün Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde bir askeri birliği ziyareti sırasında da "15 Temmuz'dan sonra terörle mücadelede yepyeni bir yönteme, yepyeni bir yol haritasına girmiş bulunuyoruz. Bu, şudur: Savunmada değil taarruzda olacağız. Nerede, hangi taşın arkasında, hangi mağaranın içinde bu alçaklar varsa onları bulup etkisiz hâle getireceğiz" diye konuştu.

2000’li yılların başında cezaevlerinde yapılan açlık grevi eylemlerinin ölüm orucuna dönüşmesi sırasında yazar Yaşar Kemal ve dönemin Fazilet Partisi milletvekili Mehmet Bekaroğlu’yla birlikte arabuluculuk girişiminde bulunan gazeteci Oral Çalışlar, PKK şiddetinin doruğa çıktığı bu süreçte açlık grevi eyleminin sonuç getireceğinden kuşkulu olduğunu söyledi.

DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Çalışlar, Öcalan’a uygulanan tecrit politikasının hukuki olmadığını belirterek, “Ama işin siyasi yanında şöyle bir problem var. Her gün PKK’nın 15-20 asker öldürdüğü, sivilleri de dâhil ederek büyük katliamlar yaptığı koşullarda, devletin bu konudaki toplumsal duyarlılığı ve tepkiyi atlayabilecek bir tavır göstermesinin zor olduğu anlaşılıyor” dedi.

Gazeteci Çalışlar, açlık grevi eylemcilerinin işinin geçmiştekinden zor olduğu görüşünde olduğunu kaydetti.

© Deutsche Welle Türkçe

Kürşat Akyol / İstanbul