Kürt kadınlarının sünnet çilesi
8 Mart 2016Erbil yakınlarındaki Tirpaspyan köyünde kadınlar megafonla camiye çağırılıyor. Ama bu müezzinin sesi değil. 30 yaşındaki Kürdistan Resul'ün çağrısı. Genç kadın köyün ileri gelenlerine ve yaşlılarına aldırmadan kadınları camide topluyor.
Resul, megafonda kadınlara sağlık bilgisi vereceğini söylüyor. Ancak asıl amacı kadın sünnetleriyle ilgili bilgilendirmek. Kadınların sünnet edilmesi bu bölgede yaygın bir gelenek. Ancak kadın cinsel organına yapılan müdahale sağlık açısından büyük sıkıntılara yol açabiliyor. Enfeksiyon kapma ve kısırlık riskini yükseltiyor.
"Ben küçük bir kızken birileri annemi sünnet olmamam için ikna etseydi keşke" diye konuşuyor Resul. İstatistiklere göre kızların önemli bir kısmı dört ile yedi yaş arasında sünnet ediliyor.
Azalma görülüyor
Günümüzde kadın sünneti eskiye nazaran azaldı. Resul'ün çalıştığı Alman yardım kuruluşu Wadi'nin saptadığı verilere göre bazı bölgelerde büyük gerilemeler kaydedildi. Bunun için kadın ve erkekler ele ele vererek, tıpkı Resul gibi canla başla çalışıyorlar. Resul son iki yılda 400'den fazla köyde bilgilendirme toplantıları düzenledi.
Köye gelirken karşılaştığı bir aileyle sohbet ettiğini anlatıyor. Çift 12 ve 13 yaşlarındaki kızlarını sünnet ettirmiş. Resul onlara, "Bir suç işlediniz" dediğinde babanın yanıtı, "Hayır, bu bir gelenek" olmuş.
Kızların sünnet edilmesi Irak'ta Kürtlerin yoğun bulunduğu tüm bölgelerde aynı yoğunlukta görülmüyor. UNICEF'in bir raporuna göre Erbil ve Süleymaniye'de 15-49 yaş arasındaki kadınların yarıdan fazlası sünnet edilmiş. Rapora göre Kerkük'te bu oran yüzde 20. Dohuk'ta yüzde 2. Irak'ın güneyine inildiğinde kadın sünnetine rastlanılmıyor.
Resul'un yolu aynı gün Edi Kislar köyüne de düşüyor. Burada köylüler ona "sünnetin neden gerekli olduğunu" anlatıyorlar. Bir erkek, "Sünnetsiz kadının kestiği hayvan haramdır" diyor. Başka biri sünnetsiz kadının elinden yemek yenmeyeceğini, su içilmeyeceğini söylüyor.
Peygamber örneği etkili oluyor
Resul bu gibi gerekçeleri bu güne dek defalarca dinledi. O yüzden karşı tezlerini biliyor. Hz. Muhammed'in kızlarından hiç birinin sünnet edilmediğini söyleyince bir sessizlik oluşuyor. "İslam mükemmel bir dindir ve böylesi geleneklere de hiç ihtiyacı yoktur" diye devam ediyor.
Kürt Bölgesel Yönetimi'nin 2011 yılında kadın sünnetini yasaklamasına rağmen dini önderler bu geleneğe halen bağlılar. Köylülerden 50 yaşındaki Şakir Kaka, bu görüşü doğrulayarak, "Dini temsilcilerin yarısı sünnete olumlu bakıyor. Önce onları ikna et, böylece bizi etmiş olursun" diyor.
Toplumda kadınların sünnet edilmesini her ne kadar erkekler savunsalar da geleneği yaşatan bizzat kadınlar. Anneler, büyük anneler, kendi çektikleri acı ve sıkıntıları genç kuşaklara aynen aktarıyorlar. Ebeler için de bu iş iyi bir gelir kaynağı. Resul en çok yaşlı kadınları ikna etmekte zorlandığını ifade ediyor. "Erkekler ilk karıları cinsel isteksizlik gösterince sünnetsiz Arap ya da Suriyeli kadınlarla ikinci kez evleniyorlar" diyerek kıskançlık kozunu oynuyor.
Sevgiyle yaklaşıyor
Resul öfkesini bastırmasını da iyi biliyor. Kızları sünnet edenlere bile, aslında içinden gelmese de sevgiyle yaklaşıyor. Onlardan biri de 67 yaşındaki Azime Pirdawad. Pirdawad köy köy dolaşıp kızları sünnet eden bir ebe. Resul, ebenin beşbinden fazla kızı sünnet ettiğini anlatıyor.
Kızgınlığına rağmen Pirdawad'a kızların sünnet edilmesinin Kuran'da yeri olmadığını sabırla anlatıyor. Sözleri etkili oluyor ki ebe, "Sünnet ettiğim için günaha mı girdim?" diye soruyor. "Hayır" diye yanıtıyor Resul, "Bilmeden yaptığın için günahkar değilsin" diyor. Pirdawad ikna oluyor ve iki kız torununun sünnet edilmesine karşı çıkacağına dair söz veriyor. Kadınlar bu sözleri alkışlıyorlar.
Toplantının sonunda Resul, ebeyi bağrına basıyor. "İşimin en ağır tarafı onlara dostça davranmak" diye devam ediyor. Aslında, onların da canlarının yanmasını istediğini söylüyor. "Eğer kötü davranırsam beni dinlemezler ve hiçbirşey elde edemem" diye de ekliyor.
Resul sünnet edildiği için uzun süre travma yaşamış. Bugün de tam olarak kurtulduğunu düşünmüyor. Bazı günler, toplantılardan dönerken yol boyunca ağladığını söylemekten çekinmiyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Andreas Gorzewski