Küreselleşen dünyada göçmen olmak
18 Aralık 2008"Dünyanın pek çok yerinde "göçmen" kelimesi bir hakaret sözcüğü olarak kullanılmakta. Çünkü söz konusu ülkelerde, göçmenleri ikinci sınıf vatandaş olarak algılama eğilimi oldukça yaygın ve bu insanlar genelde hukuk dışı ve ucuz iş gücü zihniyetiyle mübadele edilirler. Çalışmak için yurtdışına çıkan göçmenler, çoğu kez ya ülkelerindeki siyasi ve sosyal şartlardan kaçmak ya da ekonomik zorlukların üstesinden gelmek için bu yolu tercih etmişlerdir.
Göçmenlerin çalışma koşulları ise belirli ülkeler göz önünde tutulduğunda gerçekten son derece ağırdır. İster Arap ülkelerinde çalışan Asyalı bir inşaat işçisi, ister Hindistan'da çay bahçelerinde çay toplayan bir tarım işçisi olsun, tümü ailelerinin geçimini sağlamak üzere göç etmiş ve çalıştıkları ülkelerde, tabir-i caizse bir - saban hayvanı - muamelesi görmüşlerdir.
Bazıları ise kaçak yollardan göç ettikleri için fuhuş, yeraltı dünyası ve yasadışı fabrikaların olumsuz yüzüyle karşı karşıya kalmış, ayrıca illegal damgası yedikleri için de devletten yardım alma yolu bu kişiler adına kapanmıştır.
İyi çalışma koşullarına sahip göçmenlerde ise örneğin Almanya’ya göç eden Romanyalı bir doktor ya da İngiltere’yi tercih etmiş Afrikalı bir hemşire için başka sorunlar su yüzüne çıkmaktadır. Kalifiye iş göçü öncelikle göç veren ve bu tür elemanları yetiştirme zorluğu çeken ülkeye büyük yaralar açmakta. Bu nedenle endüstri ülkeleri kendi iş piyasasında oluşan kalifiye eleman ihtiyacını doğru eğitim politikalarıyla giderme yolunu seçmelidir.
Göçmenlerin kendi ülkelerine yatırım yapmaları da sürekli bir tartışma konusu.
Hâlbuki bunun anlaşılır bir tarafı var; zira kendi ülkelerine oranla göç ettikleri ülkelerde daha fazla kazanan göçmenler, yaşamın daha ucuz olduğu memleketlerinde ev sahibi olabilmekte, çocuklarının eğitimine ve emeklilik dönemlerine daha fazla yatırım yapabilmekteler. Ayrıca gelişmekte olan çok sayıda ülke için yurtdışına gönderilen iş gücü, önemli bir ekonomik faktör olarak ortaya çıkmaktadır.
Ancak uzun vadede bakıldığında fakir ülkelerin yegâne hammaddesi olan göçmenlerin, özellikle eğitimli göçmenlerin bu ülkelerin elinden alınıyor olması gerçekten kabul edilemez. Bu nedenle hepimizin, geleceği oluştururken bu kriterlere göre hareket etmesi en isabetli yol olacaktır."