1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Küresel savunma harcamaları artıyor

2 Mayıs 2018

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün (SIPRI) raporuna göre dünyada savunma harcamaları son yılların en yüksek seviyelerinde. SIPRI uzmanlarından Wezemann, özellikle Çin’in harcamalarına dikkat çekiyor.

https://p.dw.com/p/2wyQE
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

DW: Sayın Werzemann, Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI), son raporunda 2017 yılında dünya genelinde askeri harcamalarda hafif bir artış tespit etti. Buna göre, dünya genelinde savunma için 1 trilyon 739 milyar euro harcama yapıldı. Bu, 2016'ya kıyasla yüzde 1,1'lik bir artış anlamına geliyor. Bu az mı, fazla mı?

Pieter Wezemann: İstatistiki yanılma payı ve verilerin hiçbir zaman yüzde yüz güvenli olmadığı göz önünde bulundurulursa bunun minimal bir artış olduğu söylenebilir. Ancak açık olan şey şu: Savunma harcamaları küresel çapta çok yüksek bir seviyede seyretti. Bölgesel olarak bakıldığında ise büyük farklar görülüyor.

DW: Örneğin Çin... Çin'de askeri harcamalar yüzde 5,6 oranında artarak 228 milyar dolara yükseldi.

Wezemann: Evet, bu son yirmi yıldaki askeri harcamaların artışı ile örtüşüyor. Çin'de askeri harcamalar Gayrisafi Yurtiçi Hasıla ile doğru orantılı olarak artıyor. Yani, çok dramatik bir gelişme yaşandığı söylenemez. Ancak Çin, dünya genelinde en fazla askeri harcama yapan ikinci ülke. Askeri yatırımlarda başı çeken ABD'nin epey arkasından gelse de diğer ülkelerin çok önünde yer alıyor.

SIPRI: Dünya genelinde silah satışı arttı

DW: Peki, bu ülkenin siyasi hedefleri göz önünde bulundurulduğunda ne anlama geliyor?

Wezemann: Çin çok büyük bir ekonomiye sahip, çok büyük bir ülke. Çin sadece bölgesinde değil, küresel çapta da büyük güç olmaya çalışıyor. Çin'in büyük hedefleri var ve bu askeri harcamalara yansıyor.

DW: ABD'nin de askeri harcamalarının yüksek olduğundan bahsettiniz. ABD, listede onu izleyen yedi ülkenin toplamından daha fazla askeri yatırım yapıyor. Bunı nasıl yorumluyorsunuz?

Wezemann: ABD Başkanı Donald Trump, güçlü bir muhalefetle karşılaşmış olsa da bütçeyi yükseltmeyi başardı. Zira ABD'de savunma harcamalarının azaltılmasını savunan çok sayıda nüfuzlu kişi var. Ancak ilk etapta Trump sözünü geçirebildi. Gelecek yıllarda da harcamaların yükseleceğini öngörmek mümkün.

DW: Özellikle Ortadoğu'da askeri harcamalar yüksek. Gayrisafi Yurtiçi Hasılasına oranla en yüksek oranda askeri harcama yapan on ülke Ortadoğu'da. Örneğin Umman, Suudi Arabistan, Kuveyt, Ürdün, İsrail ve Lübnan... Siz bu bölgedeki askeri gelişmeleri nasıl görüyorsunuz?

Wezemann: Suudi-Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar Gayrisafi Yurtiçi Hasılalarının önemli bir bölümünü savunma bütçesine ayırmaya hazırlar. Suudi Arabistan'da bu oran yüzde on dolayında. Bu, bu ülkelerin bölgedeki konumlarını nasıl gördüklerini de gösteriyor. Suudi Arabistan örneğinde, bu oran ülkenin bölgedeki en büyük rakibi İran'ı ne gözle gördüğünü gösteriyor. Suriye ve Yemen'deki savaş bu ülkelerin sadece askeri harcamalarını yükselttiğini değil, aynı zamanda hedeflerine ulaşabilmek için silah kullanmaktan çekinmediğini de gösteriyor. Öte yandan İran ordusuna nispeten daha düşük bir bütçe ayırıyor. Ancak bu değişebilir. Esasında İran savunma harcamalarını artırmak istiyor fakat ülkedeki ekonomik koşullar buna şu anda izin vermiyor.

DW: Afrika kıtası, çok küçük bir düşüş gösteriyor, sadece yüzde 0,5 oranında. Bu azalmayı nasıl açıklıyorsunuz?

Wezemann: Bunun çok farklı nedenleri var. Örneğin Angola askeri harcamalarını azalttı. Bu petrol fiyatlarındaki düşüklüğe bağlı, petrol fiyatları Angola'yı yakından etkiliyor. Öte yandan ekonomisi petrol gelirlerine bağlı diğer Afrika ülkeleri için de bunu söylemek mümkün. Bazı ülkelerde ise askeri harcamalar arttı, örneğin Sudan'da. Sudan'da hükümet güçleri ile isyancılar arasındaki çatışmalar yoğunlaştı. Bu Angola ve diğer ülkelerde de görülüyor. Ancak ülkeden ülkeye değişiyor bu durum tabii...

DW: Orta Avrupa'da askeri harcamalar yüzde 12 dolayında arttı, Batı Avrupa'da ise yüzde 1,7 oranında. Bu, Rusya'nın tehdidi altında olma duygusuyla mı bağlantılı?

Wezemann: Avrupa ülkeleri, özellikle Ukrayna'da tehdit olarak görülen gelişmelere bu şekilde tepki gösteriyor. Gerçekten de Rusya son on yıllarda askeri harcamalarını gözle görülür biçimde artırdı. Bu nedenle Avrupa ülkeleri de kendilerini harcamalarını artırmak zorunda hissediyor, mesela Polonya. NATO da bölgedeki birliklerini artırdı. Ancak Rusya'nın askeri harcamalarını güncel olarak artırmadığını, hatta 2016-2017 yıllarına kıyasla azalttığını söylemek gerekiyor. Bu rakamlara ciddiyetle bakmak gerekir, çünkü Avrupa'da da savunma harcamalarının yükseltilmesi tartışılıyor. Ancak askeri harcamalara sınır getirip, bu çatışmayı başka şekillerde çözme arzusu olduğunu göstermenin gerekli olup olmadığını sormak gerekir.

Pieter Wezemann, Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün (SIPRI) silah transferi ve askeri harcamalar araştırma programı yöneticisi.

Kersten Knipp

© Deutsche Welle Türkçe