Köln'de kadınlar tedirgin

Köln ana tren garı ve ünlü Katderal’in etrafı, şu günlerde birçok kamera ekibi ve polis otobüsü ile dolu. Ancak güvenlik personelinin varlığının, kadınlara kendilerini daha güvende hissettirdiğini söylemek çok güç. Zira Köln Katedrali ile ana tren garı arasındaki meydanda yılbaşı gecesi yaşanan toplu taciz olaylarında polisin yetersiz kalması, Köln’de 4 ile 10 Şubat tarihleri arasında kutlanacak Karnaval öncesi endişe yarattı. Genç bir kadın polis ve politikacılardan beklentisini şöyle açıklıyor: “Hiçbir beklentim yok, zaten bir şey yaptıkları yok. Bunu söylediğim içim üzgünüm ama durum bundan ibaret. Karnavalı Köln’de kutlamayı istiyordum ama artık Belçika’daki en iyi arkadaşımın yanında kutlayacağım.”

Yılbaşı gecesi cinsel tacize uğrayan kadınları anmak için Köln ana tren garından Katedral’e çıkan merdivenlere bir pano eşliğinde çiçekler bırakılmış. Birçok kişi burada durup fotoğraf çekiyor.

Kadınlar arasındaki görüşler

Kentteki kadınlar arasında farklı görüşler hakim. Takım elbiseli bir iş kadını kamuoyunda sığınmacılara yönelik devam eden hararetli tartışmalara ilişkin “Kimileri, aslında daha önce söylemek istediklerini açıklamak için şimdi fırsat bulmuş oldu. Tartışmalar amacından saptı” diye konuşuyor. Bisikletinin üzerinden sohbete katılan genç bir çevre aktivisti de yanlış bir tablonun çıkarılmaya çalışıldığını ileri sürüyor. Genç aktivist “Alman erkekleri de kadınlara tecavüz ediyor. Kamuoyunda sarf edilen kışkırtıcı açıklamalar, sığınmacı tartışmalarını basit bir zemine çekmeyi hedefliyor” diyor.

Tartışmalar sadece kamuoyunda değil aile içinde de yapılıyor. Kızı için endişelendiğini söyleyen bir anne, kızının karnaval kostümüne müdehale etmek zorunda kaldığını belirtiyor. Yılbaşı gecesi yaşananlardan sonra her gün beklenmedik bir vakanın yaşanmayacağını bildiğini kaydeden endişeli anne, yine de kamuoyunda tuhaf bir korkunun hissedildiğini belirtiyor.

"Avcıyı avlamak"

Köln’de yaşayan birçok kadının kendini tedirgin hissettiği fark edilmeyecek gibi değil. Genç bir kadın bunu şu sözlerle açıklıyor: “Bu olaylardan önce insan üç kız arkadaşı ile birlikte dışarı çıktığında kendini güvende hissiyordu ama artık yanında arkadaşların olsa da kendini gerçekten güvende hissemiyorsun.”

Kadınlar arasında otokontrol ve bireysel sorumluluk gibi tartışmalar da yapılıyor. Bazı kadınlar Karnaval'da çok kısa mini etek giymemek ve her zamankinden daha dikkatli olmaktan yana. Bir başka kadın ise taciz olaylarının kadınları yıldırmaması gerektiğini kaydediyor ve "Bazı arkadaşlarım yılbaşı gecesi yaşananlara tanık oldu. Ama onlar bile Köln’deki karnaval kutlamalarına katılacak ve yaşananlardan dolayı kendilerini kısıtlamayacaklar” diyor.

Ana tren garı önünde bir grup polis, genç bir adamı polis aracına doğru götürüyor. Kamera ekipleri de onları takip ediyor. Durumu gözlemleyenlerden gruptan bir adam şu yorumda bulunuyor: “Doğrusu da bu: Avcıyı avlamak” diyor.

516 suç duyurusu

Yılbaşı gecesi Köln Katedrali ile ana tren garı arasındaki meydanda Kuzey Afrika ve Arap kökenli olduğu belirtilen bin kişilik bir erkek grubu, küçük gruplara ayrılarak kadınları çembere almış, taciz ve gasp olayları yaşanmıştı. Kuzey Ren Vestfalya eyaleti İçişleri Bakanlığı'nın 11 Ocak'ta kamuoyuna açıkladığı rapora göre, konuya ilişkin soruşturmayı yürüten polis ekiplerine şimdiye dek 516 suç duyurusunda bulunuldu. Bunlardan 237’sini cinsel taciz, 107’sini hırsızlık ve 279’unu da yaralama ve mala zarar verme suçları oluştuyor. Şimdiye dek tespit edilen 19 şüpheliden 10’nun sığınmacı olduğu, 9’unun da yasadışı yollardan Almanya’da ikamet ettiği belirtiliyor.

Köln’ün her köşesinde, dükkanlarda, restoranlarda insanlar, yılbaşı gecesi yaşanan taciz olaylarını, bunun kamuoyuna neden geç yansıtıldığını, yabancılar, mülteciler ve onların topluma uyumunu tartışıyor. Tartışmalar Karnaval’da da devam edecek gibi görünüyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Sebastian Schug