"Kuvvetler ayrılığı İngiltere'de hâlâ geçerli"
25 Eylül 2019İngiltere'de Yüksek Mahkeme, parlamentonun Başbakanı Boris Johnson'un girişimi ve Kraliçe II. Elizabeth'in kararıyla geçici süre askıya alınmasının hukuka aykırı olduğuna hükmetti. Frankfurter Allgemeine Zeitung, mahkeme kararının hukukun üstünlüğü açısından bir örnek teşkil ettiği görüşünde:
"İngiltere’nin, modern çağda benzeri görülmemiş bu kararı hazmetmesi muhtemelen belli bir zaman alacak. Karar İngiltere parlamentarizmini, hükümetin konumunu, yargının hem siyaset hem de devletin başı üzerindeki otoritesini nasıl etkileyecek, bunu ancak tahmin edebiliriz. Verilen hükmün yarattığı şok dalgaları sadece Johnson'un istifa edip etmemesi gerektiği sorusuna çarpıp durmayacak. Londra'da anayasa tarihinin yazıldığı bir günde Brexit'in bir ülkeyi böldüğü ancak hala pusulasını kaybetmemiş kurumların da var oldukları söylenebilir. Hukukun hakimiyeti Birleşik Krallık'ta geçerliliğini koruyor."
Yüksek Mahkeme'nin kararına ilişkin olarak, Kölner Stadt-Anzeiger gazetesinin yorumu ise şöyle:
"Mahkemenin kararı, popülistlerin taraftarlarına da bir mesaj içeriyor. Kuvvetler ayrılığına ilişkin temel prensip İngiltere'de hâlâ geçerli. Johnson'un aldığı bu ağır yenilginin gösterdiği şu: Yalanlara dayalı bir kampanya başlatmak oldukça kolay olabilir. Bu kampanya ile iktidara gelip büyük zararlar da verebilirsiniz. Ancak parlamenter bir sistemi yıkıp yok etmek çok zordur. Brexit'in en büyük fedaisi kendi eserinin altında kalacak gibi görünüyor."
Almanya'nın muhalefet partilerinden Yeşiller'in önemli isimlerinden Cem Özdemir, Kirsten Kappert-Gonther ile birlikte girdiği Meclis Grubu Eş Başkanlığı seçimini, halihazırda bu görevde olan Göring-Eckart - Hofreiter ikilisine karşı kaybetti. Konuyu değerlendiren Frankfurter Rundschau Özdemir'e parti içinde daha önemli görevler verilmesi gerektiğini savunuyor:
"Cem Özdemir ve Kirsten Kappert-Gonther, Katrin Göring-Eckart ile Anton Hofreiter'i meclis grup başkanlığından indiremedi. Ancak Yeşiller, partinin ağır toplarından Cem Özdemir'in demokratik süreç içinde, bu tahmin edilen yenilgisinin ardından öyle kolayca rutin işleyişe dönemez. İlk olarak parti meclis grup eş başkanlığı görevini devralma iddiası ile ortaya çıkanların, partinin mecliste daha güçlü bir role bürünmesi gerektiği yönündeki talebini görmezden gelemez. İkinci konu ise Cem Özdemir'den gelecek yeni bir sürpriz hamlenin önünü kesmek adına bu ismin arka sıralardan alınıp öne çıkarılmasının gerekli olduğudur."
Aynı konuyu irdeleyen Rhein-Zeitung da Özdemir'in parti içindeki ağırlığına dikkat çekerek, bu ismin mecliste kürsüye daha sık çıkması gerektiğini ifade ediyor:
"Özdemir'in öne sıçrama hamlesi başarılı olsaydı, partide iki güçlü, iki de güçsüz karakterden oluşan lider kadro içindeki denge bozulacaktı. İktidar hırsı yüksek olan Özdemir, parti eş başkanı Habeck'e kamuoyu önünde rakip olabilecek ve bu da Yeşiller'e fayda sağlamayacaktı. Özdemir, Yeşiller'in parlamentoda sahip olduğu en iyi konuşmacı. Parti meclis grubu, onu kürsüye daha sık göndererek bu yetenekten yararlanabilir."
dpa / ET,HT
© Deutsche Welle Türkçe