Bakan Reul: Türkiye "Almanyalı Osmanlılar"ı destekliyor
18 Ekim 2017Kuzey Ren-Vestfalya eyaleti İçişleri Bakanı Herbert Reul, Eyalet Meclisi İçişleri Komisyonu üyelerini Perşembe günü Türk istihbaratının eyaletteki faaliyetleri hakkında bilgilendirecek. Reul'un Sosyal Demokrat Parti'nin talebi üzerine hazırladığı bilgilendirme raporunda, Almanya'da polis baskınları ve örgütlü suçlarla gündeme gelen "Almanyalı Osmanlılar" adlı çetenin Türk devletiyle bağlantılarına da yer verildi.
Raporda grubun başkanının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı İlnur Çevik tarafından 2016 yılı Ekim ayında Ankara'da kabul edildiği bilgisine de yer verildi. Raporda ziyareti gerçekleştiren başkanın görüşme ile ilgili, "Saygıdeğer kurucumuz ve Cumhurbaşkanımızın danışmanlarından İlnur Çevik, Almanyalı Osmanlıları Cumhurbaşkanlığı'nda kabul etti. Grubun sembolünün olduğu tişörtü giyerek, cumhurbaşkanlığının yurt dışındaki terör örgütlerine karşı mücadele eden Türk vatandaşlarının arkasında olduğunu söyledi" yorumunda bulunduğu da aktarıldı.
İlnur Çevik ile görüşme
Bavyera Radyo Televizyon Kurumu bu yıl haziran ayında konuyla ilgili yaptığı haberde İlnur Çevik'e bu görüşmeyle ilgili soru yöneltmiş, kuruma e-posta yoluyla açıklama yapan Çevik, "Almanyalı Osmanlı" gençlerin çalışmalarını takdir ettiğini belirterek, "Onlara güzel çalışmalarına ve Almanya'da Türk gençlerini sokaktan kurtarmaya devam etmelerini söyledim" demişti.
Kuzey Ren-Vestfalya İçişleri Bakanı Reul'ün bilgilendirme raporunda Türk makamlarının "Almanyalı Osmanlılar"ın faaliyetlerini PKK, aşırı solcu Türkler ve Gülen hareketine karşı "terörle mücadele" faaliyeti olarak değerlendirdiğine dikkat çekilerek, Almanya'da geçmişte "Almanyalı Osmanlılar" ile solcu Türk gruplar arasında çatışmalar yaşandığı bilgisine de yer veriliyor.
Alman güvenlik birimlerine Türkiye uyarısı
Reul raporunda, son aylarda çok sayıda Türk kökenli Alman vatandaşının Türkiye'ye gittiğinde alıkonulduğunu söyleyerek, özellikle Alman güvenlik birimlerinin yakınlarının Türk makamlarınca daha fazla mercek altına alınabileceğine dikkat çekti. Reul bu konuda verdiği bir örnekte, "Kuzey Ren-Vestfalya Emniyet Teşkilatı'nda çalışan bir kişi, aktarma yapmak üzere indiği İstanbul'daki havalimanında somut bir kontrol gerekçesi bulunmamasına rağmen iş ve özel yaşamı hakkında sorulara maruz kalmıştır. Cep telefonu elinden alınmış, güvenlik kodunu girmesi istenmiş ve telefonuna bir saat süreyle el konulmuştur. Daha sonra seyahatine izin verildiğinde ise bir şahıs tarafından gözetlendiğini farketmiştir" dedi.
Reul, Kuzey Ren-Vestfalya İçişleri Bakanlığı'nın eyalet resmi daireleri ve emniyet çalışanlarını Türkiye'ye yapacakları seyahatlar konusunda bilgilendirdiğini, Dışişleri Bakanlığı'nın genel seyahat bilgilerinin yanısıra Türkiye'ye seyahatler konusunda güvenlik birimleri için bir genelge de çıkarıldığını belirtti. Söz konusu genelgeyle güvenlik görevlilerinin işyeri bilgisayarlarını güvenlik riskinin yüksek olduğu ülkelere gerçekleştirdikleri özel seyahatlerde yanlarına almamalarının yasaklandığı belirtiliyor. Bakanlık, özel bilgisayar ve cep telefonlarının da mümkün olduğunca sınırlı bir şekilde alınması tavsiyesinde bulunuyor. Raporda, başta güvenlik alanında hassas konumdaki kişiler olmak üzere tüm güvenlik görevlilerinin bu tür seyahatlerde kendilerini güvende hissetmemeleri durumunda çalıştıkları kurumun gizli korumadan sorumlu yetkilisi ile iletişime geçmesi de isteniyor.
DW, HT/BK
© Deutsche Welle Türkçe