Korur Fincancı: Vaka eşittir hasta
2 Ekim 2020Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Sağlık Bakanlığı'nın günlük açıklanan koronavirüs rakamlarında, sadece semptom gösteren hastaların sayısını paylaşmasını "Hepimizin sağlık ve yaşam hakkı ihlal edilmiştir" diye değerlendirdi.
DW Türkçe yayınında Mirgün Cabas'ın programına konuk olan Korur Fincancı, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın önceki günkü Bilim Kurulu Toplantısı ardından yaptığı basın konferansında sarfettiği "Her vaka hasta değildir. Çünkü testi pozitif çıktığı halde hiçbir semptom göstermeyenler var" sözlerini yorumladı.
Koca'nın açıklamalarına "Vaka eşittir hasta" diye karşı çıkan Prof. Korur Fincancı, "Vaka şöyleydi, hasta böyleydi ifadesi tümüyle yanıltıcı bir ifadedir. Kaldı ki testi pozitif olan insanlar bulaştırıcı demektir. Bunların kayıt altına alınmaması toplumda salgın yönetimini tehlikeye sokan bir uygulamadır. Hepimiz için, hepimizin sağlık hakkı ihlal edilmiştir. Hepimizin yaşam hakkı ihlal edilmiştir. Çünkü pek çok kaybımız var" değerlendirmesini yaptı.
"Tıbbi terimlerde böyle bir yaklaşım yok"
Salgının başında Sağlık Bakanlığı, turkuaz renkteki Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu'nu kamuoyu ile günlük olarak paylaşıyordu. Burada toplam ve günlük vaka, vefat ve iyileşen hasta sayısı, yoğun bakımdaki toplam hasta sayısı ve toplam entübe hasta sayısı gibi veriler yer alıyordu.
Ancak Temmuz ayında bu tabloda değişikliğe gidildi ve "vaka sayısı" yerine "hasta sayısı" olarak değiştirildi. Yoğun bakım ve entübe hasta verileri yerineyse "ağır hasta sayısı" ve "hastalarda zatürre oranı" verileri geldi.
Şebnem Korur Fincancı, söz konusu turkuaz tabloyu "kara tablo" diye yorumlayarak "Bizim tıbbi terimlerimiz içinde böyle bir yaklaşım yok. Ya birtakım ölçeklendirmemiz vardır onlara göre hastalığı puanlarsınız. Ya da yoğun bakım süreci gerekir dersiniz. Yoğun bakım süreci neden önemli? Buna göre yoğun bakım yatağınızı planlarsınız. Solunum cihazlarınızı planlarsınız. Basınçlı oksijen tedavisi için araçlarınızı planlarsınız" dedi. Bütün bunları planlayabilmek için doğru veriye ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Korur Fincancı, "Böyle bir değişiklik yapıldı ama rakamlarda bir değişiklik olmadı. Rakamlar değişmiyor. Halen de değişmiyor. Bugün de yine aynı şekilde verildi" vurgusunu yaptı.
"Bir hekim için çok talihsiz bir açıklama"
Korur Fincancı, yayında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın "Salgınla mücadele sürecinde, devletimiz, halkının sağlığı kadar ulusal çıkarlarını da korumaktadır" sözlerini de değerlendirdi.
Açıklamayı "Bir hekim için çok talihsiz bir açıklama" diye yorumlayan Korur Fincancı, "Bir hekimin önceliği hastasıdır. Sadakat borcu hastasınadır. Bakan olabilir, siyasetçi olabilirsiniz. Ama yine de bir hekimsiniz önceliğiniz, hele ki bir salgında, hastalar olmak zorundadır. Toplum sağlığı olmak zorundadır. Koruyucu hekimlikten yana tutum almak olmalıdır tarafınız. Dolayısıyla çok talihsiz bir açıklama" dedi.
Korur Fincancı, "Türkiye doğru bir salgın yönetimi gerçekleştirmiş olsa belki de insanlar yaşıyor olacaktı. Bugün bunca hasta olmayacaktı. İnsanlar zarar görmemiş olacaktı" diye ekledi.
"Kendi verilerini dikkate almadan salgın yönetimi"
Kendisi de bir hekim olan CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Bakanlığın "Laboratuvar Bilgi Yönetim Sistemi"ne girilen verileri gösterdiği iddia edilen bir tabloyu önceki gün kamuoyu ile paylaşmış ve koronavirüs vaka sayısının bakanlığın açıkladığından 20 kat fazla olduğunu söylemişti.
Söz konusu verilerin tüm hastanelerden gelen test sonuçlarının toplandığı bir veri tabanı olduğuna ve normal koşullarda buna veriler ışığında birtakım önlemler alınması gerektiğine dikkat çeken Korur Fincancı, "Ama bu önlemlerin alınmadığını görüyoruz. Bu rakamların ciddiye alınmadığını görüyoruz. 'Vaka ve hasta aynı değildir' yaklaşımı sürdürüldüğü sürece aslında tam da bu verileri yok sayan bir yerden yaklaşılıyor" dedi.
Korur Fincancı, hastalığın bulaşıcılık katsayısını düşük göstermek için bazı verileri kapsam dışı bırakıldığını ifade ederek, "Kendi verilerine dikkate almadan bir salgın yönetimi gerçekleştirmeye çalışıyor. Test pozitif olanları dışladığınızda, sadece hasta sayıları üzerinden gittiğinizden yanıltıcı bir bulaşıcılık katsayısı ortaya çıkıyor. Bu inanılmaz bir risk" dedi.
Bilim Kurulu'nun konudan haberdar olup olmadığına da bakmak gerektiğininin altını çizen Korur Fincancı, "Eğer haberleri varsa nasıl bir tutum aldıklarını sormak gerekiyor, eğer üzerlerinde baskı varsa kamuoyu ile paylaşmaları gerekiyor" değerlendirmesini yaptı. Bilim Kurulu üyelerinden birisinin kendilerine "Bakanlığın vaka/hasta ayrımının kabul edilemez olduğunu söylediğini" de sözlerine ekledi.
"Bizim önceliğimiz hekimlerimizi korumak"
27 Eylül'de yapılan TTB Kongresi'nde "Etkin Demokratik TTB Grubu" seçimleri kazanmıştı. Bugün yapılacak görev dağılımında TTB Merkez Konsey Başkanı seçilmesi beklenen Fincancı ayrıca, hükümet kanadından TTB'ye yönelik suçlayıcı ifadeleri de DW'ye değerlendirdi.
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin "TTB derhal kapatılsın" çıkışını, "Hedefe konulmuş olmak önemli değil" diye değerlendiren Korur Fincancı şöyle devam etti.
"Bu dönemde algı operasyonları, hedef gösterme, suçlayıcı ifadeler karşımıza çıkacaktır. Ama bizim için bunlar öncelikli değil. Bizim TTB olarak önceliğimiz hekimlerimizin sağlığını korumak. Çünkü onları korursak toplumu koruruz."
DW / DBN,HS
© Deutsche Welle Türkçe