Korsanlara karşı yeni strateji
18 Mayıs 2009Ayağında terlik ve elinde paslı Kalaşnikof bulunan yaygın korsan imajı, Somali'deki korsanlarla birlikte tarihin tozlu sayfalarına karışıyor.
Avrupa Birliği'nin korsanlıkla mücadele misyonu "Atalanta" ile ilgili İspanya basınında yer alan gizli servis raporuna göre, artık günümüz korsanları daha modern ve planlı programlı çalışıyor.
Denizcilik sektöründeki bağlantıları sayesinde, saldıracakları gemilerin konumu ve ne taşıdığı gibi çok önemli bilgilere önceden sahip oluyorlar. Hatta mürettebatın hangi ülke vatandaşı olduğunu dahi biliyorlar. Bu onlar için önemli bir kriter, çünkü örneğin Rus gemiciler için neredeyse hiç fidye ödenmiyor. Bu nedenle de korsanlar, saldırılarını bunu göz önünde tutarak gerçekleştiriyorlar.
Zayıf iktidarlar boşluk yaratıyor
Birleşmiş Milletler Somali Özel Temsilcisi Ahmedou Ould konuyla ilgili olarak şunları söylüyor:
"Afrika'da, korsanlığın sorun teşkil edebileceği pek çok bölge var. Ancak ülkelerde güçlü yönetimler işbaşında olursa korsanların da işi zorlaşır. Şu an Somali'de gördüğümüz korsanlık faaliyetleri, işadamlarınca destekleniyor. Onlardan hesap sorulmalı. Ama korsanlıkla mücadele etmek için en iyi yöntem, iktidarı güçlendirmektir."
Çözüm denizde değil karada
Pek çok gözlemcinin ortak görüşü, Somali’deki sorunun denizde çarpışarak değil, daha ziyade karada çözülebileceği. Zira karadaki kargaşa her geçen gün büyüyor. Yeni kurulan Şerif Şeyh Ahmed hükümeti Başkent Mogadişu’da, El Şebab milisleriyle mücadele ediyor. Ülke halkıysa her türlü devlet desteğinden ve hatta yardım kuruluşlarının korumasından bile mahrum bir şekilde yaşam mücadelesi veriyor.
Berlin merkezli Bilim ve Politika Vakfı’nda korsan saldırıları üzerine çalışmalar yürüten Prof. Günter Maihold, Somali'deki korsan faaliyetlerinin önüne geçilebilmenin, ancak sorunun temeline inilerek mümkün olabileceğine dikkat çekiyor.
Endonezya örneği
Başta Malakka Boğazı olmak üzere, Endonezya sularında yaşanan korsan saldırıları, 2006 yılında bölgeye kıyısı bulunan ülkeler arasında imzalanan Açe Antlaşması sonrasında büyük oranda azalmıştı. Prof. Günter Maihold, “Ülkedeki ekonomik durum düzeltilmediği ve temel devlet düzeni yeniden yapılandırılmadığı sürece korsan saldırılarla başa çıkmak kolay olmayacaktır” görüşünü dile getiriyor.
Alman gemilerinin de saldırılardan nasibini almaya başlaması sonrasında, Almanya Federal Cumhuriyeti, Silahlı Kuvvetleri'nin yetki alanının genişletilmesi konusu gündeme geldi. Zira anayasaya göre Silahlı Kuvvetler sadece savunma amaçlı olarak görevlendirilebiliyor. Ancak korsanlar düşman askeri değil, haydut oldukları için, aslında polisin yetki alanına giriyor. Maihold'sa bu bölgede yolculuk eden taraflarla yapılacak koordinasyonun bu tip detaylarla uğraşmaktan çok da etkili olacağı görüşünü savunuyor.
Somali’de gelişmeler kaygı yaratıyor
Öte yandan Somali'deki gerginlik her geçen gün tırmanıyor. Deutsche Welle Muhabiri Mustafa Abdinur, geçtiğimiz hafta başkent Mogadişu'da yaşanan şiddetli çatışmaların ardından kitlesel göçün devam ettiğini belirtiyor:
“Pek çok insan çapraz ateşten ve bombardımandan kaçmak için evlerini terk ediyor. Yardım kuruluşları en az 115 kişinin öldürüldüğünü ve bunun büyük bölümünün sivillerden oluştuğunu söylüyor. Etiyopyalı güçlerin geri çekilmesinin ardından evlerine dönen pek çok vatandaş, yeniden evlerini terk ediyor."
Somali’deki umutsuz ortam, haydutların saflarına her gün yeni katılmaların olması sonucunu doğuruyor. Saksonya 219 adlı geminin Alman kaptanı, Kenya'nın Mombasa kentindeki yetkililere teslim etmeden önce beş gün süreyle teknede hapis tuttukları birkaç korsanla ilgili olarak "genç, sinirli ve gelecekteki ekonomik durumlarıyla ilgili umutsuzlar" yorumunu yapıyor. Somali'deki siyasi sorunlar ve bu umutsuzluk devam ettiği sürece de korsanlık faaliyetlerini destekleyenlerin, yeni korsan adayları bulma konusunda fazla zorluk çekmeyeceği âşikâr.
Ludger Schadomsky / Çeviri: Banu Ertek
Editör: Murat Çelikkafa