Kaşıkçı davası İstanbul'da başladı
3 Temmuz 2020Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmesinden sorumlu oldukları gerekçesiyle hakkında yakalama kararı bulunan 20 sanığın gıyaben yargılanmasına bugün İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı.
İddianamede iki baş sanık olarak Ahmet bin Muhammed el-Asiri ve Suud el- Kahtani hakkında "tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürmeye azmettirme" suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Diğer 18 hakkında sanık hakkında da "tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürme" suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.
Sanıkların "Kaşıkçı'yı Suudi Arabistan'a götürmek, kabul etmediği takdirde öldürmek üzere fikir birliği ve ortak suç işleme kararı ile hareket ettikleri" belirtiliyor. İddianemede, Kaşıkçı'nın boğularak öldürüldüğüne, daha sonra da cesedinin parçalanıp ortadan yok edildiğine işaret ediliyor.
BM Raporu'na da yer verildi
İddianamede BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Dr. Agnes Callamard tarafından sunulan nihai rapora da yer verildi.
Callamard, Türkiye'de yaptığı incelemeler ve topladığı kanıtlar ışığında hazırlayıp Haziran 2019'da BM İnsan Hakları Konseyi'ne sunduğu raporunda, cinayetten Suudi devletini sorumlu tutarken Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın rolü hakkında daha fazla araştırma yapılmasını istemişti. Callamard, araştırma yapılması için "yeterli ve güvenilir delil" olduğunu belirtip yaptırım çağrısında da bulunmuştu.
Sınır Tanımayan Gazeteciler'den çağrı
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü de Kaşıkçı cinayetiyle ilgili İstanbul'da görülmeye başlanacak ilk duruşma adalet çağrısı yaptı.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Almanya Temsilcisi Christian Mihr, "Kaşıkçı cinayeti, barındırdığı vahşet ve cüretkârlık nedeniyle istisnaî bir durum olma özelliğini koruyor. Olayın üzerinden yaklaşık iki yıl geçmesine rağmen adaletin sağlanmasında çok az ilerleme kaydedilmiş olması, şu an G20 Dönem Başkanlığını yürüten Suudi Arabistan yönetminin sorumlu tutulmaması şok edici bir durum" ifadelerini kullandı.
Mihr, "Hukuk devleti temellerine bağlı şeffaf bir yargılama süreci olacağını umuyoruz. Türkiye'deki davanın Suudi Arabistan'daki inandırıcılıktan uzak yargılamalar karşısında cinayeti işleyenlerin gereken cezalara çarptırılmaları için bir fırsat olabileceğini" söyledi.
Ne olmuştu?
Washington Post gazetesi yazarlarından Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim 2018'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra bir daha kendisinden haber alınamamıştı. Riyad yönetimi, Kaşıkçı'nın konsolosluk binasında öldürüldüğünü ortaya çıkan ayrıntılar ve siyasi baskılar sonucunda kabul etmiş ve sorumluların cezalandırılacağını açıklamıştı.
Kaşıkçı cinayetinin failleri oldukları gerekçesiyle yargılanan 11 kişiden 5'i Aralık 2019'da ölüm cezasına çarptırılmıştı. Üç kişi de 24'er yıl hapis cezası alırken diğer sanıklar beraat etmişti.
Birleşmiş Milletler ve Amerikan istihbaratı CIA'ya göre de Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman'ın Kaşıkçı cinayetinde doğrudan sorumluluğu bulunuyor. Riyad hükümeti ise iddiaları kesin bir dille reddediyor.
AFP,DW, MK/JD
©Deutsche Welle Türkçe