Kaçakların Avrupa kapısı Libya
28 Nisan 2015Avrupa'da güvenli bir yaşam kurabilmek umuduyla her gün Libya'dan hurdaya dönmüş gemilerle onlarca kişi sonunu bilmedikleri maceralı bir yolculuğa koyuluyor. Yolculuklar ise genelde acıyla sona eriyor. Güzel bir gelecek için çıkılan yolculuklar Akdeniz'in azgın dalgalarında son buluyor. Sona eren sadece yolcuklar olmuyor, yaşamlar da sönüyor.
Ancak bu kadar acıya rağmen Libya'daki kayıtsızlık ise dikkat çekici. Başkent Trablus'ta Sahil Güvenlik botlarının tamamına yakını kızağa çekilmiş vaziyette. Denizde tek bir sahil güvenlik görevlisine rastlamak neredeyse mümkün değil.
Trablus Sahil Güvenlik Birimi'nde vardiya şefi Şubi Bişer imkânsızlıklardan şikayetçi. Çalışır vaziyette sadece tek bir botları bulunduğunu söyleyen Bişer yedek parça bulamadıkları için arızalı tekneleri onaramadıklarını söylüyor.
Denizler denetlenmiyor
Geçtiğimiz ocak ayından beri Libya Sahil Güvenlik Birimi keşif seferlerine çıkmıyor. Sadece alarm durumlarında harekete geçiliyor. Libya'nın neredeyse hiç denetlenmeyen yaklaşık bin 800 kilometrelik sahili insan tacirlerinin işini kolaylaştırıyor. Çünkü Avrupa, yani İtalya'nın Lampedusa adası buraya sadece 300 kilometre mesafede.
Muammer Kaddafi döneminde Avrupa Birliği ile yakın işbirliği nedeniyle Libya sahilleri daha yoğun olarak denetleniyordu. Libya Sahil Güvenlik Birimleri kaçak göçmen taşıyan gemileri yakalıyor, yolcu ve insan tacirlerini kampa hapsediyordu. Ancak Kaddafi devrildikten sonra deniz güvenliği sağlanamaz hale geldi.
Sahil Güvenlik Birimi Müdürü Muhammed Baithi güncel durumu, "Siyahlar Libya'ya dönmek istemiyorlar. Avrupa'ya gitmek istiyorlar. Onları yakaladığımızda bazen ağlıyorlar ve gemilerimize zarar vermeye çalışıyorlar. 'Hayır biz Libya'ya dönmek istemiyoruz' diyorlar" sözleriyle açıklıyor.
AB Komisyonu'nun tahminlerine göre Libya'da bir milyon insan Avrupa'ya kaçabilmek umuduyla bekliyor. Bunlardan biri de Lamin Kebe. Zafiya tutuklu kampında bulunan Senegalli Kebe'nin de düşü Avrupa'ya gidebilmek. Daha iyi bir yaşam umuduyla Libya'ya geldiğini anlatan Kebe, "Çalışıp bir gelecek kurmak istedim. Bunu Libya'da gerçekleştirebilseydim, burada kalmak isterdim. Ama olmazsa başka bir ülkeye kaçma niyetindeydim" diye konuşuyor.
Libya makamlarına göre sekiz bin kişi bu tür kamplarda tutuluyor. Zafiya kampında ise 420 kaçak Afrikalı var. Koşulların çok kötü olduğunu anlatıyorlar. Kamp görevlilerinin kötü muamelesine, işkenceye maruz kaldıklarını söyleyenler var. Bu nedenle kamplarda firar girişimleri de oluyor.
Beslenme sorunu büyük
Kampın güvenliğinden sorumlu Yarbay Halit Attumi de maddi imkânsızlıklardan şikayetçi. Attumi, "Yemekler çok kötü, bazen ekmek var bazen o da yok. Üç yıldır hükümetten bir dinar bile gelmedi. Ben ne yapabilirim? Böyle devam ederse hepsini salıvereceğim" diyor.
Tüm bu olumsuzluklar Libya üzerinden Avrupa'ya geçerek yeni bir hayat kurmak isteyen kaçak göçmenleri, hayatlarını hiçe sayacak bir duruma getiriyor. O yüzden kapasitesinin çok daha üstünde yolcu alınan gemilerle kaçmaya çalışırken ölümü de göze alıyorlar.
Sahil Güvenlik Biriminden Şubi Bişer, "Ocakta bir balıkçı teknesi denize attığı ağları toplayınca balıkların arasından dört de ceset çıktı. Ceset torbası alacak paramız bile yoktu" diyerek Libya'daki durumu özetliyor.
@Deutsche Welle Türkçe
Maryline Dumas/ Hilke Fischer