Karadeniz'deki tahıl koridorunda soru işaretleri
15 Ağustos 2022Türkiye'nin arabuluculuğu ve Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde Rusya ve Ukrayna'nın 22 Temmuz'da İstanbul'da imzaladığı tahıl anlaşması, gıda sıkıntısı çeken yoksul ülkelere umut olmuştu. Örneğin Lübnan. Siyasi ve ekonomik krizle boğuşan ülkede halk ekmek alabilmek için uzun kuyruklar oluşturuyor. Altılı pide paketinin fiyatı, devlet sübvansiyonlarına rağmen resmi olarak 13 bin Lübnan lirası, yani 8,5 euroya ulaşmış durumda. Karaborsada ise fiyat iki katına çıkıyor.
Rusya ve Ukrayna'nın ayrı ayrı BM ve Türkiye ile imzaladığı anlaşmalar temelinde Ukrayna'nın Odessa limanından yola çıkan ilk yük gemisi Razoni'nin hedefi de Lübnan'dı. Uluslararası medyanın yoğun ilgisi eşliğinde İstanbul'da denetimi yapıldı, ancak daha hedef liman Tripoli'ye varmadan alıcı şirket siparişini iptal etti.
Gıda yerine hayvan yemi
Şirketin resmi gerekçesi, teslimatta yaşanan 5 aylık gecikmeydi. Lübnan Gıda İthalatçıları Konsorsiyumu Başkanı Hani Buşali, Alman haber ajansı dpa'ya yaptığı açıklamada "Lübnan'da mısıra değil buğdaya ihtiyacımız var" diyordu. Gerçekten de başlangıçta sipariş verilirken Razoni'nin taşıdığı mısırın öğütülerek hayvan yemine dönüştürülmesi öngörülüyordu. 26 bin ton mısır taşıyan Razoni, Türkiye'den yeni bir alıcı bulunana kadar Akdeniz'de günlerce dolanmak zorunda kaldı.
Pek çok ülkede ana gıda maddesi buğday olmasına rağmen Razoni'yi takip eden diğer gemilerin yükü de ağırlıkla mısır ya da ayçiçeği atıkları oldu. Ama neden? İstanbul'daki Ortak Koordinasyon Merkezi (JCC), bu konudaki sorumuza henüz yanıt vermedi. Ancak JCC'nin internet sitesinde bu gibi konularda kararın gemicilik şirketlerinde olduğuna işaret ediliyor.
BM: Yük taşımacılığı ticari bir işlem
Tahıl sevkiyatının sadece bir bölümü BM Dünya Gıda Programı tarafından satın alınarak doğrudan açlık sıkıntısı yaşanan ülkelere gönderiliyor. Ukrayna'dan yola çıkan ilk 12 gemi ağırlıklı olarak Türkiye, İngiltere, İrlanda ve Güney Kore'ye yük taşıdı.
BM sözcüsü Stephane Dujarric de yaptığı bir açıklamada hangi geminin nereye ne yük taşıdığının ticari bir işlem olduğu savunmasında bulundu. Dujarric, gemilerin ticari anlaşmalar uyarınca sevkiyat yaptığını belirterek "Anlaşmada neresi görünüyorsa oraya hareket etmeleri tamamen normal" dedi.
Sevkiyat ağır aksak ilerliyor
Ukrayna'da 22 milyon ton buğdayın depolarda beklediği düşünüldüğünde ülkeden sevkiyat ağır aksak yürüyor. Bunun çeşitli nedenleri var. Öncelikle, Ukrayna limanları savaş öncesi kapasitelerinin çok altında çalışabiliyor. İstanbul'da imzalanan anlaşma gereği gemiler Karadeniz'e girişlerde içlerinde silah olup olmadığı, Boğaz'a girişlerde de içinde çalıntı tahıl olup olmadığının kontrolü için denetleniyor. Bu denetimler de zaman alıyor.
Milyonlarca ton buğdayı taşıyacak yeterli gemi bulmak da sorun. Sigorta şirketleri, çatışma bölgesinden sevkiyatları sigortalamada çekingen davranıyor. Bu nedenle eskiden Karadeniz'de faaliyet gösteren gemicilik şirketleri de farklı güzergahlara yönelmiş durumda.
Kırım üzerinden tahıl hırsızlığı iddiaları
Tüm bu etkenlerin yanında Rusya'nın ilhak ettiği Kırım üzerinden Ukrayna tahılını çaldığı iddiaları bulunuyor. Son olarak Lübnan'ın Tripoli limanında Suriye bandıralı "Laodicea" gemisi durduruldu. Ukrayna'nın Beyrut Büyükelçiliği gemide Ukrayna'dan çalıntı 10 bin ton tahıl bulunduğu iddiasını ortaya attı.
Resmi belgelere göre gemi, Kerç Boğazında Rusya'ya ait Kafkas Limanından yola çıkmış. Bu liman çatışma bölgesinde bulunmadığından buradan yola çıkan gemiler İstanbul'daki JCC'nin denetimine tabi değil. Ukrayna'nın Beyrut Büyükelçiliği, geminin yüksüz bir şekilde Kırım'daki Kefe Limanına giriş yaptığını ve yüklü olarak limanı terk ettiğini kanıtlayan uydu fotoğraflarını Lübnan makamlarına ilettiğini açıkladı.
Gizemli güzergahlar ve çalıntı tahıl
"Financial Times"ın (FT) araştırmaları da tahıl hırsızlığı iddialarını destekler nitelikte. Gazetenin Mayıs ayında uydu fotoğraflarına dayandırdığı araştırmada en az sekiz gemiye sadece Rusya'da değil, Kırım'da Batı'nın yaptırımları kapsamındaki Sivastopol limanında da tahıl yüklemesi yapıldığı tespit edilmişti. Resmi gemi evraklarına göre savaşın başlangıcından bu yana Kerç Boğazındaki Kafkas Limanından yola çıkan gemi sayısında da belirgin artış oldu. Bu gemilerin gerçek güzergahını takip edebilmek her zaman mümkün olmuyor.
Normalde uluslararası gemicilik şirketleri gemilerini sürekli konum takibini mümkün kılacak transponder cihazları ile donatmakla yükümlü. Ancak FT'nin araştırmasında Karadeniz'deki Rus gemilerinde transponder cihazlarının dikkat çekici sıklıkla kapalı tutulduğu tespitinde bulunuluyor. Araştırma, bu gemilerin Kafkas Limanında düşük miktarda yasal tahılla yüklendiği, ardından Kırım'daki bir limana yanaşarak çalıntı Ukrayna tahılıyla karıştırıldığı tahmininde bulunuyor. Uzmanlar böyle bir durumda yükün içinde çalıntı tahıl olup olmadığını saptamanın güçlüğüne işaret ediyor.
Hedef Ortadoğu
Söz konusu Rus gemilerinin hedef noktası ağırlıklı olarak Ortadoğu'daki limanlar. Gemiler tahıl taşıdığı ve bu bölgede tahıla acil ihtiyaç olduğu için resmi makamlar yükün menşei ile ilgili çok da titiz davranmıyor. Sevkiyatın baş alıcısı Suriye. Savaşın başladığı 24 Şubat'tan bu yana Suriye'ye en az 90 bin ton tahıl sevk edildiği tahmin ediliyor. Suriye dışında başlıca sevkiyat noktaları İran, Mısır ve Libya.
Lübnan'da durdurulan "Laodicea" gemisinin de hedef noktası Suriye'ydi. Lübnan makamları gemide yasadışı bir durum tespit edilemediğini belirterek Tripoli'den demir almasına izin verdi. Gemi takip sitesi marinetraffic.com'a göre Suriye'nin Tartus limanı açıklarında bulunan gemi 4 Ağustos'tan bu yana konum bildirmedi. Geminin transponder cihazını kapadığı tahmin ediliyor.