Kalabalık ve yoksul kentlerde sosyal mesafe mümkün mü?
28 Mart 2020Koronavirüs salgını neredeyse tüm dünyaya yayıldı. Salgının geniş çapta görüldüğü ülkelerde sokağa çıkma yasakları uygulanırken, çoğu ülkelerde de hükümetler sıkı tedbirlerle halkı evlerinde kalmaya yönlendiriyor, insanlar arasında sosyal mesafenin olabildiğince korunmasını sağlamaya çalışıyor.
Ancak Mumbai, Rio de Janeiro, Dakka, Gazze ve Jakarta gibi kalabalık veya nüfus yoğunluğunun fazla olduğu dünyanın farklı bölgelerindeki bazı kentlerde sosyal mesafe tedbirlerini gerektiği gibi uygulamak pek mümkün olmuyor.
Bir mutfağı 22 kişi kullanıyor
Dünyanın en yoğun nüfuslu şehirlerinden Bangladeş’in başkenti Dakka’da bir gecekondu mahallesinde yaşayan Josna Begüm, kendileri için sosyal mesafenin "imkansız” olduğunu söylüyor.
Bir çocuğuyla birlikte tek odada yaşayan Begüm, mutfağı ise mahalledeki 22 kişiyle birlikte paylaşıyor.
Bangladeş hükümeti virüsün yayılmasını engellemek için ülke genelinde kısmi sokağa çıkma yasağı uygulamaya başladı. İtalya gibi dünyanın farklı bölgelerinde hizmet sektöründe çalışan Bangladeş vatandaşlarının ülkelerine dönmesi salgın riskini daha da artırmıştı.
Hükümet sosyal mesafenin korunması çağrıları yapıyor ancak, kilometrekareye ortalama 47 bin 400 kişi düştüğü Dakka'da bunun sağlanması hayli güç. Üstelik kentin yoksul bölgelerinde nüfus yoğunluğu daha fazla. 10 milyondan fazla nüfusa sahip olan kentte ortalama konut büyüklüğü 11 metrekare civarında.
Salgının geleceğini yoğun nüfuslu ülkeler belirleyecek
Dakka'nın durumunda olan çok sayıda kent var. Milyonlarca insan yoksul kenar mahallelerde iç içe, yeteri kadar sudan ve temizlik koşullarından yoksun bir şekilde yaşıyor.
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) Acil Sağlık Durumları Programı Direktörü Michael J. Ryan, bu hafta yaptığı açıklamada, koronavirüs salgının geleceğini yoğun nüfuslu ülkelerdeki gelişmelerin belirleyeceğini söyledi.
"Hastalansam bile kendimi izole etmem imkansız”
Endonezya’nın başkenti Jakarta’da yaşayan 74 yaşındaki Ebu Bekir üç kişilik ailesiyle beraber kentin gecekondu mahallesinde derme çatma bir evde kalıyor. Oldukça yoğun nüfuslu bölgede sosyal mesafenin korunmasını olası görmüyor, "Kendimizi temiz tutmak daha önemli” diyor. Ancak su baskınlarından sık sık etkilenen bölgede bunu sağlamak da hayli güç.
Ebu Bekir hastalığa yakalansa bile binlerce kişinin bir arada bulunduğu dar yollarla kaplı mahallede kendisini izole etmesinin mümkün olmadığını belirtiyor.
Yıkanmak için ortak banyolar kullanılıyor
Hindistan’daki COVID-19 vakalarının yüzde 10'u Mumbai kentinden. 53 yaşındaki Abrar Selmani 20 milyonluk şehirde 11 kişilik ailesiyle beraber yaşıyor. Kaldıkları gecekondu oldukça küçük, bazı aile üyeleri açıkta yatıyor.
İşsiz olan Selmani, mahalledeki çoğu evde su olmadığını, pek çok insanın yıkanmak için ortak banyolar kullandığını belirtiyor.
Gazze’de elektrik kesintileri evde oturmayı güçleştiriyor
İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi’nde ise 2 milyondan fazla Filistinli 360 kilometrekarelik bir alanda yaşıyor. Nüfusun çoğu işsiz. Bölgede bu hafta içerisinde ilk koronavirüs vakasının görülmesinin ardından kafeler, restoranlar, düğün salonları kapatıldı; Cuma namazları iptal edildi.
Halktan evlerinde kalmaları ve sokağa çıkmamaları isteniyor. Ancak günde ortalama sekiz saat elektrik kesintisi yaşanırken halkın evde oturması pek kolay olmuyor.
Karantinanın imkansız olduğu yer: Rio
Uzmanlar koronavirüsün Latin Amerika'da çok fazla ölüme yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Hastalığın özellikle çalışmak ve dolayısıyla sokağa çıkmak zorunda olan yoksul nüfusu vurabileceği belirtiliyor.
“Burada karantina imkansız” diyen Rio de Janeiro’daki bir yardım derneğinin kurucusu Raull Santiago, kentin “favela” adıyla bilinen gecekondu mahallelerinde bütün evlerin dip dibe, duvarlarının bir birine bitişik olduğunu, bir evde altı kişinin yaşadığını belirtiyor.
Koronavirüs dünya genelinde yarın milyondan fazla insana bulaştı. Yaklaşık 25 bin kişi virüsün neden olduğu COVID-19 hastalığı yüzünden hayatını kaybetti.
AP/GY,JD,EC
© Deutsche Welle Türkçe