1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kırgızistan'da sivil darbe süreci

Ajanslar25 Mart 2005

Orta Asya cumhuriyetlerinden en liberal olarak gösterilen Kırgızistan, yaşanan sivil darbenin ardından yeni bir döneme hazırlanıyor. Peki, bir zamanlar kurtarıcı olarak görülen , ancak son dönemlerde adı yolsuzluklara karışan Askar Akayev’in devrilmesine dek uzanan süreç nasıl gelişti?

https://p.dw.com/p/Aau9
Kırgızistan'da güvenlik güçleri sivil darbeye engel olamadı...
Kırgızistan'da güvenlik güçleri sivil darbeye engel olamadı...Fotoğraf: AP

Kırgızistan’da 27 Şubat ve 13 Mart tarihlerindeki seçim turlarının ardından Kırgız Parlamentosu’nun neredeyse tamamı iktidar partisinin eline geçmişti. Ayrıca devrik Devlet Başkanı Asker Akayev’in kızıyla oğlu da milletvekilliğine seçildi. Oylamalara hile karıştığı yolundaki iddia ve söylemlerin artması üzerine 15 Mart’ta Talas kentinde iki devlet görevlisini rehine alan muhalifler, böylece seçim sonuçlarının yargı organlarınca incelenmesini sağlamak istediler.

Bu arada 20 Mart’ta Celalabad kentinde bir polis karakoluna düzenlenen kanlı saldırı ise muhalefet güçlerine mal edilmişti. Bunu izleyen üç günde halkın güney illerinden başlayan protesto eylemleri saman alevi gibi ülke çapına yayıldı ve Kırgızistan Cumhuriyeti’ndeki durum, Akayev’in devrilmesine dek ulaştı.

İpek Yolu üzerindeki Kırgızistan

Orta Asya’daki beş Türk cumhuriyetinden biri olan Kırgızistan, Türkiye‘nin dörtte birini biraz aşan yaklaşık 200 bin kilometre kare alan üzerine kurulu ve 5,5 milyon bir nüfusa sahip, dağlık bir ülke. Kuzeyinde Kazakistan, güneydoğusunda Çin, güneyinde Tacikistan ve batısında Özbekistan var. “İpek Yolu” kervanlarının önemli konaklama yerlerinden biri olan Bişkek şimdi başkent ve nüfusu şu anda 766 bin.

Batılı bir özellik taşıyan ve güçlerin dağılımını öngören bir anayasa ile cumhuriyet esaslarına göre yönetiliyor. Kırgızistan’ın bağımsızlığa kavuşmasından beri devlet başkanlığını yürüten Asker Akayev, eski bir fizik profesörü. Büyük ümit ve ideallerle görevine başlarken, Orta Asya’nın İsviçre’si yapmayı vadettiği ülkesinde, özellikle 1998’de çıkardığı yasalarla durumu iyice güçlendikten sonra halkının sempatisini giderek yitirdiği belirtiliyor.

Akayev itibarını kaybetti

Oldukça kalabalık ailesinin, özellikle yabancı ülkelerle işbirliği halinde gerçekleşen bir dizi proje sayesinde mal varlığını artırdığı belirtiliyor. Başlarda en modern ve liberal yönetime sahip Orta Asya devleti olarak parmakla gösterilen Kırgızistan’ın, Akayev’in son yıllarda sergilediği ve yasama organını kuklalaştıran otoriter tutumu nedeniyle demokratik itibarını önemli ölçüde yitirdiği belirtiliyor.

Bu değişikliğine gerekçe olarak Akayev, ülkesindeki radikal İslami grupların tehdidini gösteriyordu. Kırgızistan nüfusunun yaklaşık tümü Sünni Müslüman. Sovyet döneminde bu ülkede yaşayan 100 bin kadar Alman azınlığın büyük bölümünün bu arada Almanya’ya göçtüğü belirtiliyor. Oldukça yoksul sayılan Kırgız halkının en önemli geçim kaynağı tarım ve hayvancılık.