1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Küresel kriz fabrikalarda şalter indiriyor

28 Ekim 2008

Dünyanın önde gelen endüstrilerinden Alman otomotiv sektöründen peş peşe olumsuz haberler geliyor. Kriz Daimler Benz, BMW, Opel ve Ford’u sarstı. Montaj bantları durdu. Alınan kararlardan onbinlerce işçi etkileniyor.

https://p.dw.com/p/FjAo
BMW'nin Leipzig fabrikasında artık montaj bantları dönmüyor
BMW'nin Leipzig fabrikasında artık montaj bantları dönmüyorFotoğraf: AP

Daimler Almanya’daki tüm tesislerindeki 150 bin çalışanını uzatılmış Noel tatiline gönderiyor, BMW Leipzig fabrikasında bu hafta montaj bantları dönmüyor. Bochum ve Eisenach’taki Opel fabrikalarında üretim durdu. Köln’deki Ford fabrikası mesai saati düşürüldü. Alman ekonomisinin can damarı olan otomobil sanayii krizde. Üreticiler tüketimin canlanması için devletten vergi kolaylıkları getirmesini talep ediyor.


Kitaplardan bir senaryo gibi

Okul kitaplarında yazılı bir kriz senaryosu gibi: Önce satışlar azalıyor, sonra kar düşüyor, yatırımlar kısılıyor ve sonunda üretim duruyor. Bu senaryonun gerçek yaşamdaki örnekleri ardarda gelmeye başladı. Uluslararası mali kriz, otomotiv sektöründe zaten uzun süredir var olan sorunları belirginleştirip, sonuçları hızlandırıcı etki yaptı.

Bamberg Otomobil Ekonomisi Araştırma Birimi’nden uzman Wolfgang Meinig otomotiv sektörünün geçmişte çok zor dönemleri atlattığını, ancak bu sefer durumun ciddi olduğunu belirtiyor: “Dünya çapında mali krizle otomobil krizinin üst üste binmesi nedeniyle 2010 ya da 2020’den önce durumun düzelebileceğini tahmin etmiyoruz. Maalesef çok, çok uzun süreli sıkıntılı bir döneme hazırlıklı olmalıyız. Otomotiv sanayiini de gözönünde bulundurararak şunu söyleyebilirim ki, daha dibe vurulmadı.”


Siyasi kararsızlık eleştirisi

Alman Otomobil Sanayi Birliği de aynı görüşte. Genel Müdür Kunibert Schmidt, cirodaki düşüşün daha en az aylarca sürmesini beklediklerini belirtiyor: “Satış ve dolayısıyla üretim rakamlarının dördüncü çeyrekte de düşmeye devam edeceği açık. Bu düşüş 2009’un ilk yarısında da sürecektir. Genel olarak düşen piyasa hacmi karşısında Alman otomotivi gibi mükemmel yapıdaki bir sanayi bile pazar payını genişletemez. Tam tersine bazı kısıtlamaları kabullenmek zorunda kalacağız. Bunu şu an üreticilerden gelen haberlerden de görüyoruz.”

Otomobil Sanayi Birliği, Alman siyasetindeki kararsızlığı, krizin temel nedenlerinden biri olarak görüyor ve taşıt vergisinin yeniden yapılandırılmasında çözüme hala ulaşılamadığı şikayetinde bulunuyor. Birlik, tüketicinin belirsizlik içinde olduğunu, çevreci otomobillerin satın alınmasını teşvik için alıcıların cazip vergi koşullarına ihtiyacı olduğunu vurguluyor. Sanayinin bu talebine Alman hükümetinin yanıtı da gecikmedi. Ekonomi Bakanı Michael Glos, ekonominin güçlendirilmesi için öngörülen paket kapsamında taşıt vergisinin yeniden yapılandırılması gerektiğini açıkladı: “Gelecekteki vergilendirmeyle ilgili müşterilerin içinde bulunduğu belirsizliği gidermemiz büyük önem taşıyor. Bu nedenle federal hükümet ve eyaletler yeni vergilendirme konusunda bir an önce uzlaşmaya varmalıdır.”


İhmallerin etkisi

Ancak kriz konusunda Alman otomobil üreticilerine yönelik eleştiriler de var. Üreticilerin bazı gelişmelerin farkına varmadığı ya da yanlış değerlendirdiği şeklinde suçlamalar dile getiriliyor. Japonlar’ın lider konumda bulunduğu melez motor ya da Fransızlar’ın çok daha hızlı davrandığı partikül filtreleri gibi. Otomobil uzmanı Meinig, ortaya çıkan olumlu gelişmelerin Alman sanayiinde ihmal edildiğini belirtiyor: “Otomobil sanayii, somut ve atılgan bir şekilde taşıt geliştirmeye, ya da başlanan projeleri tamamlamaya üç yıl önce başlayamadı. Bir uyuşukluk dönemi yaşandı, ama bunda sanayinin tüketicilerle yaşadığı olumsuz deneyimlerin de rolü vardı."

Meinig, Opel’in yıllar önce piyasaya sürdüğü üç litrelik Corsa’sı ya da Volkswagen’in çevreci Golf’ü gibi tasarruflu otomobillerin piyasada fazla rağbet görmediğini hatırlatıyor. Otomobil Sanayi Derneği İdari Müdürü Kunibert Schmidt, ABD’de ise zarardaki otomobil şirketlerinin daha tasarruflu otomobiller geliştirebilmek için devletten milyarlarca dolar istediğini belirtiyor: “Geçmişte devlet sübvansiyonlarına karşıydık, şimdi de karşıyız. Ama uluslararası alanda olup bitenleri de titizlikle gözlemlememiz gerekiyor. Ayrıca rotamızı değiştirerek rekabette dezavantajlı konuma düşebileceğimizi de gözönünde bulundurmalıyız. Şu an ihtiyacımız olan, tüketicinin güvenini geri kazanacak önlemlerin hızla devreye sokulması.”


“Senaryolar 2009’a bağlı”

Otomobil Sanayi Derneği bu önlemler kapsamında devlete ait imar ve kredi bankası KfW’nin çevreci otomobiller için uygun faizli krediler vermesini ve devletin taşıt vergisini yeniden düzenlemesini talep ediyor. Geislingen Otomobil Ekonomi Enstitüsü Yöneticisi Willi Diez, krizin devam etmesi durumunda kitlesel işten çıkarmaların da gündeme geleceği uyarısında bulunuyor: “Şu an herşey, 2009’un nasıl geçeceğine bağlı. Senaryolar da buna bağlı olarak şekillenecek. Şu an üretimi kısma gibi önlemlerle idare edilebiliyor. Ama kriz daha uzun sürerse istihdamla ilgili önlemler de kesinlikle gündeme gelecektir.”