Japonya’da acılar dinmek bilmiyor

Japonya'da nisan yağmuru olanca şiddetiyle devam ediyor. Termometrelerin göstergeleri de en fazla 18 dereceye kadar çıkıyor. Bu hava koşulları hem âfetzedeleri, hem de ülkenin kuzeydoğusunda enkaz kaldırma çalışmalarına katılanları fazlasıyla zorluyor.

Deprem ve tsunaminin üzerinden 1,5 ay geçmesine rağmen ölü sayısı hakkında henüz kesin rakamlar mevcut değil. Zira enkaz altından hâlâ ceset çıkarılıyor. Resmî makamların açıkladığı listeye göre şu ana kadar 14 bin 200 cesede ulaşıldı. 12 bin 400 kişinin âkibeti ise meçhul.

Geçici barınaklarda yaşam mücadelesi

Deprem ve tsunamiden sağ olarak kurtulan 135 bin dolayındaki âfetzede ise spor salonları ve kamu binalarındaki geçici barınaklarda ve son derece olumsuz koşullarda hayata tutunmaya çalışıyor. Aslında Japon hükümeti ilk etapta 30 bin kadar geçici deprem konutu yapılacağını duyurdu. Ancak bu kadar konut için uygun arazi bulmakta büyük sorun yaşanıyor. Ayrıca konutlar için yapı malzemesi sıkıntısı da çekiliyor. Eksik malzemelerin ABD ve Çin'den tedarik edilmesine karar verildi.

Japonya Başbakanı Naoto Kan, âfetzedeler için inşa edilecek toplam konut adedinin 100 bini bulacağını söyledi. Kan, Tokyo'da yaptığı açıklamada, ilk 30 bin konutun mayıs ayı sonuna kadar bitirilmesinin hedeflendiğini kaydetti. Japon hükümeti, 11 Mart'ta meydana gelen deprem ve tsunami felaketlerinin telafisi için yaklaşık 50 milyar dolar tutarında olağanüstü bütçeye ihtiyaç duyulduğunu açıkladı. Söz konusu bütçenin bu ay sonuna kadar onaylanıp mayıs ayında uygulamaya geçmesi bekleniyor.

Papa'ya yürek burkan mektup

Bu arada 7 yaşındaki bir Japon kızın, Katolik dünyasının ruhani lideri Papa 16. Benedikt'e yazdığı mektup, medyada geniş yer buldu. Babası İtalyan, annesi ise Japon olan Elena adlı kız, televizyonlardan yayınlanan soru-cevap programda okunan mektubunda Papa'ya "Tanrı, neden böyle felaketlerin meydana gelmesine izin veriyor?" diye sordu. Papa 16. Benedikt, Vatikan’da yaptığı açıklamada, küçük kızın sorusuna içtenlikle cevap vermeye çalıştı:

"Sevgili Elena! Seni cân-ı gönülden selamlıyorum. Ben de kendime aynı soruları soruyorum: Neden böyle oldu? Neden başkaları normal şekilde hayatlarına devam ederken, sen acı çekmek zorunda kalıyorsun? Ne yazık ki, bu sorulara cevap bulamıyorum. Bildiğimiz tek şey, Hz. İsa'nın da tıpkı senin gibi büyük acılar çektiği. O, senin yanında. Şundan emin ol ki, İsa sana yardım edecek. Ve günün birinden tüm bu olup bitenlerin nedenlerini de anlayacaksın."

Nükleer kabus sürüyor

Olup bitenlere anlam vermeye çalışan ve çaresizce kaderlerine boyun eğenler arasında, Fukuşima nükleer santralinin bulunduğu bölgeden tahliye edilen 80 bin dolayındaki felaketzede de var.

Santral civarında oluşturulan 20 kilometrelik "yasak bölgede" evleri bulunan ailelere giriş izni verilmiyor. Sadece kişisel eşyaları alabilmesi için her aileden bir kişinin 2 saatliğine ve özel koruyucu kıyafetle yasak bölgeye girmesine müsaade ediliyor. Devam eden artçı sarsıntılar ise âfetzedelerin sürekli diken üstünde yaşamalarına neden oluyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Horst Kläuser / Çeviren: Murat Çelikkafa

Editör: Ayhan Şimşek