İşçilerden kıdem tazminatı protestosu

Kıdem tazminatının Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) adı altında fona devredilmesine karşı çıkan işçiler, örgütlü oldukları sendikaların çatısı altında Türkiye genelinde protesto gösterileri düzenledi.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) kararıyla hükümetin ‘reform’ olarak sunduğu yeni emeklilik sistemini protesto eden işçiler; hükümetten kıdem tazminatının yeni bir fona devredilmesi planlarından vazgeçmesini talep ediyor.

İşçilerin Ankara’da hükümetin emeklilik sistemine dönük çalışmalarını protesto adresi Türk-İş ve DİSK binaları oldu.

Türk-İş önünde salgın gerekesiyle sosyal mesafe kurallarına uygun olarak protesto gösterisi düzenleyen işçiler, “Kıdeme uzanan eller kırılsın,” “Ölmek var, dönmek yok. Tazminatı vermek yok” yazılı pankartlar açtılar. Polisin yoğun güvenlik önlemi altında düzenlenen gösteride, “Kıdem tazminatına dokunma” sloganı atan işçiler hükümete “Geleceğimize el koymaya çalışmaktan vazgeçin” çağrısında bulundu.

Türk-İş Ankara İl Başkanı Nihat Zengin hükümetin yeni emeklilik sistemi kurmaya dönük çalışmalarını neden eleştirdiklerini DW Türkçe’ye anlattı.

“Kazanılmış hakkımıza dokunulamaz”

Zengin, “Türkiye’de fon mezarlığı var. Arkadaşlarımızın emeği, alınteriyle, gelecek hayalleriyle biriken kıdem tazminatının fona devredilmesine karşıyız. Hükümetin bizi anlaması gerekiyor. Kazanılmış haklarımıza dokunmak yasal değildir” dedi.

Zengin; hükümetin yeni düzenlemede işsizlik sigortası fonu kesintilerini artırmayı, 25 yaş altı ve 50 yaş üstünde çalışanlara daha esnek çalışma sistemi öngördüğünü ve bu yolla kıdem ve ihbar tazminatlarını ortadan kaldırmayı amaçladığını dile getirdi.

Zengin, “Tamamlayıcı bir emeklilik sistemi getiriliyor ama ortada bizimle paylaşılmış bir taslak yok. Ekonomide mevcut sıkıntıların aşılması için çözüm yine işçide aranıyor. Yasal hakkımıza el uzatılmasını kabul etmemiz mümkün değildir” değerlendirmesinde bulundu. 

"Genel greve de gideriz”

DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün de, “İktidarın gözünün işçinin cebinde” olduğunu savundu. Görgün, iktidarın Türkiye’deki ekonomik sorunları çözmek için işçinin kazanılmış hakkından yararlanma düşüncesinde olduğunu öne sürdü. Kıdem tazminatının fona devredilmekten öte tamamen kaldırılması gibi bir girişimle karşı karşıya olduklarını söyleyen Görgün, “Kıdem tazminatı bizim kırmızı çizgimizdir. Türkiye genelinde eylemlerimizi sürdüreceğiz. Gerekirse genel greve gideceğiz. Diz çökmeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz” çıkışında bulundu.

Gazeteciler de etkileniyor

Hükümetin kıdem tazminatıyla ilgili yeni planlarından gazeteciler de etkileniyor. Türk-İş ve DİSK eylemlerine destek veren Türkiye Gazeteciler Sendikası Ankara Şube Başkanı Esra Koçak Mayda, “Bugüne kadar cezaevlerine atıldık. Basın kartımız, yıpranma hakkımız elimizden alınmaya çalışılıyor. Hepsine karşı geldik, direndik. Şimdi de karın tokluğuna çalıştırılmaya karşı direniyoruz. Kıdem tazminatı işçinin son kalesidir” şeklinde konuştu.

Erdoğan geri adım atmıyor

Sendikaların “vazgeçilsin” dediği sistem için Çalışma ve Hazine bakanlıklarının çalışmayı sürdürmesi dikkat çekiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “işçilerin hakları korunacak” dese de, hakların nasıl korunacağına ilişkin henüz hükümet ayrıntılı açıklama yapmadı.

Hükümet yetkililerinin yeni sisteme ilişkin verdiği son bilgilere göre gündemde çalışanların emeklilik hesabına işverenlerin de katkıda bulunması var. Hükümete göre yeni sisteme geçişin öncelikli amacı tasarrufların artmasını sağlamak. Artan tasarrufun da sermaye piyasalarının derinleşmesine ve finansal istikrarın güçlenmesine katkıda bulunması öngörülüyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tamamlayıcı emeklilik sisteminin sosyal tarafların mutabakatıyla kurulacağını söylemişti. Albayrak, “Çalışanların tamamı zorunlu olarak TES’e dahil edilecek. Çalışan, istediği zaman TES’ten çıkamayacak. Yeni işe girip, emekliliği uzun olanlar TES’e ve fonlu sisteme dahil edilecek. Sistem 2022’de devreye girecek” açıklamasını yapmıştı.

Hilal Köylü / Ankara

© Deutsche Welle Türkçe