İşsiz kalınca dizi çektiler

Yunan reklamcılığının iki ünlü ismi Kostas Binis ve Antonis Goussis de borç krizinin kurbanı olup 2011 yılında ülkenin en büyük reklam ajanslarından birindeki işlerini kaybetmişlerdi. İşsiz kaldıktan sonra biraz para kazanabilmek için denemedikleri iş kalmayan iki Yunan üzüntülerini yaratıcılığa dönüştürerek, ülkenin en başarılı internet televizyon dizisini başlattı. ‘Sad Men’, ‘Perişan Adamlar’ adlı bu dizide Yunan reklamcılık branşı alaya alınıyor. Bir Amerikan dizisinden esinlenerek yola çıkan yaratıcı reklamcılık uzmanları öykülerini DW’ye anlattı.

İşsiz kal ki, başarılı olabilesin

Hızlı diyaloglar, sert sözler, toplantı masasında hararetli tartışmalar... Stil ve anlatım tarzı tamamen ‘Mad Man’ adlı Amerikan televizyon dizisine benziyor. Tek bir farkla: Amerikan dizisinde 1960’lı yılların sosyal panoramasına sadık kalınarak örneğin kadınlar ya sekreter ya da ev kadını olarak tanıtılırken, Atinalı reklamcılar Yunan reklamcılığını alaya alan ‘Perişan Adamlarda’ oldukça acımasız davranıyor ve bu branşta zaten kadınların sözünün geçtiğinden yakınıyorlar.

İnternet dizisi yapmak, çalıştıkları, bir Fransız şirketine ait reklamcılık şirketinin iflas etmesi üzerine işsiz kaldıktan sonra akıllarına gelmiş.

Sanat yönetmeni Antonis Goussis, “Bundan iki, iki buçuk yıl önce durum kötüleşmeye başlamıştı, kimsenin parası kalmamıştı. Bu yüzde reklam bütçemiz de iyice daraldı. Artık bu pazar kurudu. Küçük şirketler batarken, eskiden otuz kişi çalıştıran reklamcılık şirketleri şimdi on kişiyle tutunmaya çalışıyor, çünkü sipariş alamıyorlar” diyor.

‘Mad Man' oldu ‘Sad Men'

‘Mad Man’ adlı Amerikan dizisi 2009 yılında Yunan televizyonunda gösterildiğinde, dizi, reklamcılığı göklere çıkardığı için ilgi görmüştü. Ancak diziyi oynatan özel televizyon kanalı tıpkı kendi müşterileri tarafından faturaları ödenmeyen reklamcılık şirketlerinden parasını alamadığı için geçen yıl iflas etti. Reklam metni yazarı Kostas Binis, bu branşta çalışanların gözlerini kapatıp açıncaya kadar işlerini kaybettiklerini belirtiyor ve ekliyor: “Sabah sekizde işe gidip öğlen on ikide işsiz kaldığını düşün. Ya da erkenden işe gidiyorsun ve patron iflas ettiği için şirketin kapısına kilit vurulmuş olduğunu görüyorsun. Bu kaderi paylaşan çok meslektaş tanıyorum. Eskiden Yunanistan’da böyle bir şeyin olması mümkün değildi.”

Ama durum düzeleceğe de benzemiyor. Reklamcılık branşının cirosu iki yılda %30 oranında eridi. Kostas Binis, Yunanistan’ın krizden nasıl çifte darbe yediğini şöyle anlatıyor: “Yabancı iş ortaklarımız bütçelerini makaslamak zorunda kaldığı için önce küresel finans krizi vurdu. Hemen arkasından Yunan borç krizi patlak verdi ve daha fazla kan kaybettik. Daha da kötüsü, büyük reklamcılık şirketleri Güneydoğu Avrupa merkezlerini Yunanistan’dan komşu ülkelere kaydırmaya başladı.”

Yokluk yaratıcılığın anasıdır

İnternet televizyon dizisi hazırlama fikri bu çaresizlik ortamında doğmuş. Binis ve Goussis bu dizide hem mesleklerinde yaşadıkları hayal kırıklığının öcünü almak hem de ilerde müşteri bulmak ümidiyle bütün yaratıcılıklarını ortaya koymak istemişler. Dizinin lik on beş bölümünün metnini birlikte yazmış ve prodüksiyonunu da kendileri yapmışlar. Sanat yönetmeni Goussis, birikmiş paraları az olduğu için maliyeti asgaride tutmaya önem verdiklerini anlatıyor. “Oyuncularda şimdiye kadar tek Euro ödemedik” diyen Yunan reklamcı sözlerini şöyle sürdürüyor: “İnternet sitemizi de kendimiz hazırladık. Reklamcı arkadaşlar paydos sonrası mekanlarını bize açarak set sorunumuzu çözdüler. Bazı ünlü oyuncular da bir bölümde ücretsiz rol alarak destek oldular. Ama bunun bir de kamera ekibi, montajı var ki, o işler de oldukça masraflı.”

Sıkıntılar yüzünden prodüksiyon ağır ilerliyor. Ama ilk beş bölüm çok beğenilmiş ve Yunan medyasında da olumlu yankı bulmuş. ‘Perişan Adamlara’ Yunanistan’ın en büyük internet sitelerinden biri link verdiği gibi genç reklamcılar sponsor da bulmuşlar. Bir Alman şirketi altı ve yedinci bölümlerin masrafını üstlenmiş. Bu gidişle, ‘Perişan Adamların’ devamı olacağa benziyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Jannis Papadimitriou/A. Günaltay

Editör:Başak Özay