İşkence sonucu ölen Özge Sevinç’in şiddetle geçen hayatı
27 Ağustos 2020İşkence sonucu hayatını kaybeden Özge Sevinç, Kütahya’nın Simav ilçesinde sonlanan 28 yıllık kısa hayatı boyunca tarifi zor acılara maruz kaldı.
Ailesinin anlatımına göre, Özge henüz 17 yaşındayken aile evinden ayrılıp evlenmişti. Bu evliliğinden bir çocuk sahibi oldu. Ancak ev hayatı iyi gitmiyordu. Kocasından şiddet görmeye başlamıştı. Şiddete dayanamaz bir hale gelince Özge, boşanmaya karar verdi. Çocuğuyla beraber yeni bir hayata yelken açma umuduyla ilk evliliğini sonlandırdı.
Bu boşanmanın ardından Cihan B. adlı bir adamla tanıştı. Resmi nikah kıymadılar. İmam nikahıyla beraber yaşamaya başladılar. İmam nikahlı eşi Cihan B., bir süre sonra cezaevine girdi. Özge bu sırada bir kere daha anne oldu. Cihan B. tutuklanınca, iki çocuğu ve imam nikahlı olduğu adamın annesi Elif B. ile beraber yaşamaya başladı. Genç kadının ailesinin iddiasına göre, oğlu içeri girdikten bir süre sonra Elif B., Özge’yi para karşılığı satmaya başladı. Ailesiyle görüşmesine izin verilmeyen Özge, Nisan ayında 65 yaşındaki Ahmet Sevinç ile zorla evlendirildi.
Genç kadını köle haline getirdiği iddia edilen Elif B. ve Ahmet Sevinç, Özge’nin 11 aylık çocuğunu evlatlık vermek istedi. Para karşılığında çocuğu başka bir aileye vermek istiyorlardı ancak Özge bunu kabul etmedi. Çocuğundan ayrılmak istemiyordu. Onlara karşı çıktı. İtirazları üzerine Elif B. ile resmi nikahlı kocası Ahmet Sevinç’in işkenceleri başladı. İddiaya göre, Balıkesir’de yaşayan genç kadın, günlerce şiddet gördü. Vücudunda sigara söndürülen Özge’ye ne yemek ne de su verdiler. Çocuğunu vermek istemediği için işkenceye uğrayan 28 yaşındaki kadını bir gün bir başka adama satmak istediler. “Al senin olsun, bakarsın” diye Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde yaşayan Yılmaz A. adlı bir adama verildi Özge.
"Buraya yarı ölü yarı diri geldi"
Ailesi, Özge’ye ulaşmak için Ahmet Sevinç’i aradığında, "Kızın Yılmaz A.’nın evinde. İyi durursa Yılmaz ona bakabilir" sözlerini işitti. Bunun üzerine Özge’nin ablası ve eniştesi, Balıkesir’e doğru yola çıktı. Baba Ali Aktaş da gelmişti. Özge’nin ailesinin DW Türkçe’ye verdiği bilgiye göre, aile jandarma, polis ve savcılıktan talep ettikleri yardıma cevap alamadı. Ailesi Balıkesir’e vardığında, Özge’nin ayakta duramadığını fark etti. "Altında bez vardı, kollarında yara izi vardı. Ağlama krizine girdik babamla. 'Ahmet yaptı' diyebildi Özge" diye anlatıyor ablası Özlem Çelik. Ancak Yılmaz A., ailenin kızlarını o gün almasına izin vermedi. Genç kadın ertesi gün ambulansla Sındırgı Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
DW Türkçe’ye konuşan anne Gülfer Aktaş, kızının eve geldiğinde felçli gibi olduğunu ifade ederek, "Benim kızımı benimle hiç görüştürülmedi. Görüşmek istediğimde göstermediler kızımı. Şiddet gördüğünü sonradan fark ettim. Çok şiddet görmüş. Çok darbe gördüğünü anlattı. Aç sussuz kaldığını anlattı" diyor. Maruz bırakıldığı işkencelere dayanamayan Özge’nin vücudu, 23 Temmuz’da iflas etti. Genç kadın, Kütahya’nın Simav ilçesindeki aile evinde hayatını kaybetti. Baba Ali Aktaş, "Çocuk yarı ölü yarı diri geldi. Ambulansla getirdik buraya. Burada iki üç gün durdu, sonra vefat etti" diye anlatıyor.
"Torunumun yanında ağlayamıyorum"
Baba Ali Aktaş, kızıyla görüşmek istediklerinde kendilerine engel olunduğunu, kızlarının ya çocuklara baktığı için meşgul ya da hasta olduğunun söylendiğini iddia ediyor. Telefonla dahi kızıyla konuşamadığını söyleyen baba, "Kanuna güveniyoruz. Devlete güveniyoruz" diyerek kızının ölümüne neden olanların en ağır biçimde cezalandırılmalarını diliyor. Anne Gülfer Aktaş da, "Biz çocuğumuzun böyle öleceğini bilemedik, fark etmedik. Bu insanların ceza almasını istiyorum. Torunumun yanında ağlayamıyorum. Ağlamak istemiyorum. O da çok etkileniyor benim yanımda" diye konuşuyor. DW Türkçe’nin aldığı bilgiye göre, Özge Sevinç’in ölümü hakkında Kütahya Savcılığı tarafından başlatılan soruşturma devam ediyor. Savcılık, otopsi sonucunu bekliyor. Kütahya Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu ise olayın takipçisi olacağını ifade ediyor.
Burcu Karakaş
© Deutsche Welle Türkçe