İsviçre’de mali piyasalar tedirgin
26 Şubat 2008Vergi kaçıran Alman zenginleriyle ilgili skandalda ortaya yeni isimler çıkmadı ama kamuoyunda, siyasi çevrelerde ve medyada ‘vergi ahlakını’ konu alan yoğun bir tartışma başladı. Vergi kaçakçılığı soruşturmasını yürüten Bochum savcılığının Çarşamba günü açıklayacağı ara rapor merakla bekleniyor. Öte yandan bankacılık sırları eleştiri yağmuruna tutulan İsviçre’de de korku kol gezmeye başladı.
İsviçreliler şimdilik soğukkanlılıklarını kaybetmediklerini göstermeye çalışıyor ve vergi cenneti Liechtenstein gibi olmadıklarını söylüyor ama bankerler son derece tedirgin. İsviçre bankalar birliği başkanı Pierre Mirabaud’un televizyonda Alman makamlarını sert bir dille eleştirmesi son derece manidardı: “Uygulanan yöntemler Gestapo’yu hatırlatıyor. Ama İsviçre’yi de gözlerine kestirdiklerini sanmıyorum. En azından şimdilik bu yolda herhangi bir malumat almadım.”
Bankerlere uyarı
Ama İsviçre gazeteleri bankerleri uyarıyor. Zürih’te yayımlanan Tagesanzeiger gazetesi, bu kadar soğukkanlı görünmenin hata olabileceğini ve banka işlemlerinin sır gibi saklandığı dönemin kapanmak üzere olduğunu yazıyor. “Dünyanın en büyük kumbarası” olarak da adlandırılan İsviçre, yurtdışındaki banka hesaplarının üçte birine ev sahipliği yapıyor. UBS, Credit Suisse ve diğerlerinin kasalarında Liechtenstein’daki vakıflar kanalıyla vergiden kaçırılan milyarlar da yatıyor. Baselli ceza huku profesörü Marc Pieth, Alman mali polisinin yakında kapılarını çalmasını bekliyor: “AB İsviçre’nin sırdaş hesap uygulamasına şiddetle karşı çıkması üzerine bir orta yol bulunup, 2004 yılında ikili anlaşmalar yapıldı. Bu uzlaşmaya güvenerek kendini emniyette hisseden bankaların yeni bir saldırıyla karşılaşması mümkündür.”
Sırdaş hesaba teşvik
İsviçre’nin alameti farikası sayılan bankacılık sırları tehlikede mi? Liechtenstein skandalı, çok daha büyük gelişmelerin sadece habercisi miydi? Sırada İsviçre bankalarının sırdaş hesap numaraları mı var? Almanlar’ın İsviçre bankalarında ne kadar kara parası olduğunu uzmanlar bile kestiremiyor. Liechtenstein gibi İsviçre’de de vergi kaçırmak suç sayılmıyor ve sırdaş hesap uygulamasıyla adeta teşvik ediliyor. Zürih Üniversitesi’ne bağlı bankacılık enstitüsünün başkanı Hans Geiger, İsviçre’nin bu özelliğini korumaya çalıştığını söylüyor: “Tıpkı, hekim, avukat ve rahipler gibi bizim de meslek sırlarımız var. En önemli şeylerden parada sır saklamamak olur mu.”
Her iki ülkenin de refahı söz konusu olduğundan Liechtenstein ile İsviçre kendilerini haklı görüyor ve işbirliği yapıyor. Ekonomi ahlakı uzmanı Alman Ulrich Thielemann ise her devletin vatandaşlarından vergi alma hakkı olduğunu hatırlatıyor. Sırdaş hesapların gerekli bilgilerin devletten kaçırılmasına yardımcı olduğunu da sözlerine ekliyor: “Yasadışı ya da gayrı meşru olabileceği düşüncesiyle vergi konusunda devletler arası yardımlaşmadan kaçmak olmaz. Mülkiyeti koruma gerekçesi öne sürülüyor. Aynı zamanda mülkiyete el uzatılmasının önlendiği de iddia ediliyor. Bundan kastettikleri Alman vergi daireleri. Ama maliyenin bu bilgileri isteme hakkı var.”
İsviçre’nin durumu, Alman makamlarının elindeki bilgilerin ne kadar ayrıntılı olduğuna bağlı. Alman İstihbarat Teşkilatı’nın bildirildiği gibi İsviçre’deki sırdaş hesaplara da ulaştığı doğruysa o zaman İsviçre bankalarının köşeye sıkışmasının an meselesi olduğu söylenebilir.